İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Cok Partili Hayata Gecis Denemeleri
 


ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ



Birinci mecliste;

Tesanüt Grubu,

Halk Zümresi ve Islahat Grubu,

Müdafaa-i Hukuk Grubu,

İstiklâl Grubu adlarında gruplar oluşmuştur.

M.Kemal, 151 milletvekili ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu kurmuştur (Mayıs 1921). Başkanı da M.Kemal olmuştur.

Mecliste Birinci ve İkinci Grup adlarında ayrılmalar meydana gelmiştir.

Seçimlerin yenilenmesi kararı alınmıştır (1 Nisan 1923).

Seçimden sonra M.Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu yerine, Halk Fırkası’nı kurmuş (9 Eylül 1923), başkanlığına da M.Kemal seçilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra parti "Cumhuriyet Halk Partisi" adını almıştır.

Seçimlerde çoğunluk olarak M.Kemal taraftarları kazanmış, İkinci Grup meclise girememiştir.

Askerlerin görevlerini sürdürdükleri bir sırada milletvekili olamayacakları bir kanunla kabul edilmiştir (19 Aralık 1924).

Kazım Karabekir Paşa, Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa ordudan ayrılmıştır.

A) TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI (17 Kasım 1924)

Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Cafer Tayyar Paşa, Adnan Bey, Rauf Bey, Refet Bey Cumhuriyet Halk Fırkası’nın icraatlarına karşı çıkmışlardır.

Muhalifler Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adında yeni bir parti kurmuşlardır.

Başkanlığına Kazım Karabekir seçilmiştir.

Dine saygılı olduğunu söyleyen bu partiye eski rejim taraftarlarından büyük destek gelmiş ve kısa sürede güçlenmiştir.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’ndan cesaret alanlar, Şeyh Said önderliğinde rejim karşıtı bir isyan çıkmıştır.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda rolü olduğu gerekçesi ile kapatılmıştır (5 Haziran 1925).

Şeyh Said İsyanı (13 Şubat 1925)

İsyanın Çıkış Nedenleri:

İnkılapların başlaması ve eski rejim taraftarlarının bunu hazmedememesi.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın takip ettiği politika.

İngiltere’nin Güney Doğu Anadolu halkını Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kışkırtması ve bir Kürdistan Devleti kurma çabaları.

Saltanat ve hilafetin kaldırılması.

İsyanın Gelişimi

Şeyh Said İsyanı 13 Şubat 1925’te başlamıştır.

İsyan Erzurum, Elazığ, Bitlis ve Muş’a kadar yayılmıştır.

Ali Fethi Hükümeti isyanı bastıramayınca istifa etmiştir.

Yeni hükümeti İsmet Paşa kurdu ve isyan alınan tedbirlerle bastırılmıştır.

İsyanın Sonuçları:

Takrîr-i Sükun Kanunu çıkarılmış (4 Mart 1925), kanun, 1929’a kadar geçerli olmuştur.

İstiklâl Mahkemeleri tekrar işlemeye başlamıştır.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda rolü olduğu gerekçesi ile kapatılmıştır (5 Haziran 1925).

Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan hareketi başarılı bir şekilde bastırılmıştır.

İngiltere, Musul meselesini kendi lehine çözebilmek için avantaj sağlamıştır.

Çok partili hayata geçişin ilk denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

İsyan, Türkiye’de demokrasiye geçme zemininin henüz hazır olmadığını göstermiştir.

Ali Fethi Bey Hükümeti istifa etmiş, İsmet Paşa Hükümeti kurulmuştur.

Not : Şeyh Said İsyanı, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan hareketidir. Bu yönüyle 31 Mart Olayı'na benzer.

Mustafa Kemal’e Suikast (16 Haziran 1926)

Eski rejim taraftarları, M.Kemal’i ortadan kaldırırlarsa yeni rejimin sona ereceğine inanmışlardır.

Bu nedenle M.Kemal’e İzmir’de bir suikast planlanmıştır.

Suikastın haber alınması üzerine suikastçılar yakalanmış ve suikastı planlayanlar İstiklâl Mahkemeleri tarafından cezalandırılmışlardır.

Not : Bu suikast girişimi M.Kemal’in şahsında yeni rejime karşı yapılmış bir harekettir.

B) SERBEST CUMHURİYET FIRKASI (12 Ağustos 1930)

Ekonomik görüşlerde ayrılan muhalifler M.Kemal’in isteğiyle Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurmuşlardır (12 Ağustos 1930).

Başkanlığına Fethi Bey getirilmiştir.

Parti, ekonomide liberalizmi savunmuştur.

İnkılaplara karşı olanlar Serbest Cumhuriyet Fırkası’na girmişlerdir.

Laiklik, inkılaplar ve cumhuriyet aleyhine gösteriler başlamıştır.

Belediye seçimleri yapıldı ve seçimleri büyük bir çoğunlukla Cumhuriyet Halk Fırkası kazanmıştır.

Fethi Bey, Serbest Cumhuriyet Fırkası’na eski rejim taraftarlarının katılmasından endişe etmiş ve partisini 18 Aralık 1930’da kapatmıştır.

İkinci kez çok partili hayata geçiş denemesi de başarısız olmuştur.

1946 yılına kadar bir daha, çok partili hayata geçiş denemesi yapılmamıştır.

Menemen Olayı (23 Aralık 1930)

Derviş Mehmet ve adamları Menemen’de isyan etmişlerdir.

İsyanı bastırmaya gelen Asteğmen Kubilay, isyancılar tarafından öldürülmüştür.

Menemen İsyanı bastırılmıştır.

Not : Menemen Olayı, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasının çok yerinde bir davranış olduğunu göstermiştir.

C) ÇOK PARTİLİ HAYATA KESİN GEÇİŞ

Türkiye, Birleşmiş Milletler’de söz sahibi olmak istemiştir.

Birleşmiş milletlerin çoğu da demokrasi ile yönetilen ülkelerden oluşmuştur.

İsmet İnönü, ikinci bir partinin kurulmasına izin vermiştir.

Milli Kalkınma Partisi adında yeni bir parti kurulmuş, böylece çok partili hayata kesin olarak geçilmiştir (18 Temmuz 1845).

Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılıp Demokrat Parti’yi kurmuşlardır (7 Ocak 1945)

1946’da açık oy, gizli tasnif ile Cumhuriyet Halk Partisi seçimleri kazanmıştır.

1948 yılında Millet Partisi adında yeni bir parti daha kurulmuştur.

1950’deki seçimleri gizli oy, açık tasnif ile büyük bir çoğunlukla Demokrat Parti kazanmıştır.

Not : Cumhuriyet Halk Partisi’nden sonra iktidara gelen ilk parti Demokrat Parti’dir.

TAKRİR-İ SÜKUN KANUNU

Kanun Numarası : 785
Kabul Tarihi : 04.03.1925


Madde 1 İrticaa (gerici şeriatçı eylemler) ve isyana ve ülkenin toplumsal düzenini, huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik tüm örgütlenme ve kışkırtma ve teşvik ve kalkışmalar ve yayınları, hükümet, Cumhurbaşkanının onayı ile doğrudan ve yönetsel olarak önlemeye yetkilidir.

Madde 2 Bu yasa, yayımı tarihinden başlayarak iki yıl süre ile uygulanacaktır.

Madde 3 Bu yasanın uygulanmasına İcra Vekilleri Heyeti (hükümet) memurdur.

İSTİKLAL MAHKEMELERİ KANUNU

Kanun Numarası : 29
Kabul Tarihi : 31.7.1922

Madde 1. İcra Vekilleri Heyetince gösterilecek lüzum ve Büyük Millet Meclisi’nce ekseriyeti mutlaka ile verilecek karar üzerine icap eden mahallerde İstiklal Mahkemeleri teşkil olunur.

(Hükümet tarafından gösterilecek lüzum ve Büyük Millet Meclisinin salt çoğunluğu ile verilecek karar üzerine gerek görülecek bölgelerde İstiklal Mahkemeleri kurulur.)

Madde 2. Bu mahkemeler Büyük Millet Meclisi’nin ekseriyeti mutlakası ve reyi hafi ile kendi azası meyanından müntehap bir reis ve iki aza ve bir müddei umumiden teşekkül eder. Ancak heyeti mahkemeye tari olacak noksanın ikmalini teminen ayrıca bir aza daha intihap olunur.

(Bu mahkemeler Büyük Millet Meclisi’nin salt çoğunluğu ve gizli oyla kendi üyeleri arasından seçecekleri bir başkan ve iki üye ve bir savcıdan oluşur. Ancak mahkeme heyeti içinde değişik sebeplerle bulunamayan üyelerin yerini almak üzere bir de yedek üye seçilir.)

Madde 3. İstiklal Mahkemellerinin vezaifi bervechi atidir.

İstiklal Mahkemelerinin görevleri aşağıda sıralanmıştır.)

A) Muvazzaf ve gönlü ile hizmeti askeriyeye dahil olupta firar edenler ve firara sebebiyet verenler ve firari derdest ve sevkinden tekasül gösterenler ve firarileri bilihtiyar ihfa ve iaşe ve ilbas edenler hakkında ceza kanunnamesiyle askari kavaninde muayyen cezai hüküm ve esbabı muhaffefe ve müşeddede mevcut olduğu taktirde yalnız bu fıkradaki ceraime münhasır olmak üzere tensip edeceği diğer güna mukarreratı ittihaz eylemek.

(Muvazzaf ve gönüllü olarak askerlik hizmetine girip te firar edenler ve firara sebep olanlar ve firari yakalanması ve sevkinde ihmal gösterenler ve firarileri saklayanlar ve yedirip içirenler ve kıyafet temin edenler hakkında ceza kanunu ile askeri kanunlarda belirtilmiş olan ceza ve suçu hafifleten ve ağırlaştıran sebepler olduğu taktirde yalnız bu fıkradaki suçlara has olmak üzere uygun göreceği kararları vermek.)

B) 29 Nisan 1336(1920) tarihli hıyaneti vataniye kanununun muhtevi olduğu ceraimi.

(29 Nisan 1920 tarihli Vatana İhanet Kanununun içerdiği suçları.)

C) Devletin emniyeti hariciye ve dahiliyesini ihlal edenler hakkında ceza kanununun birinci babının birinci ve ikinci fasıllarında muharrer ceraimi.

(Devletin dış ve iç güvenliğini ihlal edenler hakkında ceza kanununun birinci bölümünün birinci ve ikinci fasıllarında yazılı olan suçlar.)

Ç) Askeri ve siyasi casusluk ve suikastı siyasi ve asker ailelerine taarruz ve tecavüz ceraimi.

(Askeri ve siyasi casusluk ve siyasi suikast ve asker ailelerine saldırı ve tecavüz suçları.)

D) Seferberlikte tedariki vesaiti nakliye komisyonlarının sui istimalat ve musamahatı hakkında askeri ceza kanunu muvakkatinin birinci maddesini muadil 28 rebiülahir 1332 ve 2 mart 1331 tarihli kanunda musarrah ceraimi rü’yet etmek.

(Seferberlikte nakil aracı sağlama komisyonlarının görevi kötüye kullanma hakkında geçici askeri ceza kanununun birinci maddesine karşılık gelen 2 Mart 1915 tarihli kanunda açık bir biçimde belirtilmiş olan suçlar.)

E) İhtilasta bulunan, rüşvet alan bilumum memurini mülkiye ve askeriyeyi ve bunlara hangi sınıftan olursa olsun iştirak ve vesatat eyleyenleri

(Vurgunculuk yapan, rüşvet alan bütün sivil ve asker memurların ve hangi kesimden olursa olsun bunlara katılanlar ve yardımcı olanlar.)

F) Nüfuzu memuriyetinden istifade ederek halka zulüm ve işkencede bulunan memurini mülkiye ve askeriyeyi muhakeme etmek.

(Memuriyet yetkilerinin gücünü kullanarak halka zulüm ve işkencede bulunan sivil ve asker memurları yargılamak.)

Madde 4. Büyük Millet Meclisi lüzum gördüğü istiklal mahkemeleri için üçüncü maddede muharrer vezaiften bir kısmının istisnasına karar verebilir.

(Büyük Millet Meclisi gerekli gördüğü İstiklal Mahkemeleri için üçüncü maddede yazılı görevlerden bazılarını kaldırabilir.)

Madde 5. İstiklal Mahkemelerinin idamdan gayrı hükümleri kat’i olup infazına bilumum kuvvei müsellaha ve gayrı müsellahi devlet memurdur. İdam hükümleri, Büyük Millet Meclisi’nce bilumum mesaile tercihan tetkik ve tastik olunduktan sonra infaz olunur. Şu kadar ki müstacel ve müstesna hal ve zamanda idam hükümlerinin dahi Meclisçe tetkik edilmeksizin infazına Meclis kararı ile mezuniyet verilir.

(İstiklal Mahkemelerinin idam dışındaki hükümleri kesin olup uygulanmasından silahlı ve silahsız bütün devlet güçleri sorumludur. İdam hükümleri, Büyük Millet Meclisi’nce, diğer bütün meselelerden önce incelenip onaylandıktan sonra infaz edilir. Acil ve önemli durumlarda dahi Meclisin onayı alınmaksızın idam yapılmasına yine Meclis kararı ile izin ve yetki verilir.)

Madde 6. İstiklal Mahkemeleri kararlarına bu mahkemenin müddeiumumisinin hakkı itirazı vardır. Müddeti itiraz yevmi tefhiminin ferdasından itibaren üç gündür ve itirazı vaki Büyük Millet Meclisince katiyen hallolunur.

(İstiklal Mahkemelerinin kararlarına , bu mahkemelerin savcılarının itiraz hakkı vardır. İtiraz süresi kararın verildiği gününün bitiminden itibaren üç gündür ve yapılan itirazla Büyük Millet Meclisi7nce kesin olarak karara bağlanır.)

Madde 7. İstiklal Mahkemesi heyetleri her altı ayda bir intihap olunur ve bu müddetin hitamından evvel heyet tamamen veya kısmen Meclis kararı ile tebdil edilebileceği esbabı teşkilin zevalile faaliyeti dahi tatil olunur.

(İstiklal Mahkemeleri kurulları her altı ayda bir seçilir ve bu sürenin bitiminden önce mahkemenin kuruluş sebepleri ortadan kalktıysa , Meclis, kurulun bir kısmını veya tamamının görevine son verebilir.)

Madde 8. Müddeiumumiler işbu kanun ahkamına tevfikan muttali olacakları ceraim hakkında takibatı kanuniyede bulunurlar. İstiklal Mahkemelerinin mukarreratının infazı hususunda kuvvei müselleha ve gayrı müsellahaya müddeiumumiler amirdir.

(Savcılar, bu kanun hükümleriyle ilgili suçlar hakkında kanuni tahkikat yaparlar. Savcılar, İstiklal Mahkemelerinin kararlarının uygulanması konusunda devletin silahlı ve silahsız güçlerine emir vermeye yetkilidirler.)

Madde 9. İstiklal Mahkemelerinin evamir ve mukarreratını infaz etmeyenler veya infazında teallül gösterenler müddeiumumilerin talep ve sevki üzerine aynı mahkemeler tarafından tahtı muhakemeye alınırlar.

(İstiklal Mahkemelerinin emir ve kararlarını uygulamayanlar veya uygulamalarda ihmali görülenler, savcıların isteği doğrultusunda aynı mahkemeler tarafından yargılanırlar.)

Madde 10. İstiklal Mahkemeleri, askeri ceza kanununun yedinci faslındaki hukuku emiriyeden maada hukuku şahsiyeye hükmedemezler.

(istiklal Mahkemeleri, askeri ceza kanununun yedinci bölümünde belirtilen konular dışında kişi hak ve özgürlüklerine müdahale edemezler.)

Madde 11. İstiklal Mehakimi ile mehakimi saire arasında tehaddüs edecek ihtilafı mercii Türkiye Büyük Millet Meclisi Adliye Encümenince bilcümle umura takdimen hallolunur.

(İstiklal Mahkemeleri ile diğer mahkemeler arasında meydana gelebilecek anlaşmazlıkların çözüm mercii, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Adalet Komisyonudur.)

Madde 12. Her İstiklal Mahkemesi ketebe ve müstahdemin maaşatı asliyesi şehri yüz lirayı geçmeyecektir.

(Her istiklal mahkemesinin memurları ve hizmetlilerinin maaş toplamları yüz lirayı geçmeyecektir.)

Madde 13. Her İstiklal Mahkemesi ayda bir defa Heyeti Umumiyeye hülasai hüküm ve mesai cetveli göndermeye mecburdur.

(Her İstiklal Mahkemesi, ayda bir defa Büyük Millet Meclisi’ne baktıkları davaların hüküm özetlerini ve çalışma cetvellerini göndereceklerdir.)

Madde 14. Firariler hakkında 11 Eylül 1336 tarihli kanun ile İstiklal Mahkemeleri kanununun 1 inci maddesine müzeyyel 26 Eylül 1336 tarihli kanun mülgadır.

(Firariler hakkında çıkarılan 11 Eylül 1920 tarihli kanun ve İstiklal Mahkemeleri Kanununun birinci maddesine ek 26 Eylül 1920 tarihli kanun kaldırılmıştır.)

Madde 15. İşbu kanun neşrinin ferdasından itibaren meridir.

Madde 16. İşbu kanun Büyük Millet Meclisi tarafından icra olunur.







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol