İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Egt. : Avustralya, Yeni Gine ve Yeni Zelanda
 


AVUSTRALYA, YENİ GİNE ve YENİ ZELANDA

AVUSTRALYA (Okyanusya)


DEVLETİN ADI: Avustralya
BAŞŞEHRİ: Canberra
NÜFUSU: 17.350.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 7.682.300 km2
RESMİ DİLİ: İngilizce
DİNİ: Hıristiyanlık
PARA BİRİMİ: Avustralya Doları

En küçük kıtanın büyük bir bölümü üzerinde kurulan bir devlet. Asya'nın güneydoğusuna doğru, Güney Yarımküresinde uzanır ve dünya milletleri arasında arazi bakımından altıncı sırada yer alır. 10°-44° güney enlemleri ile 112°-154° doğu boylamları arasında bulunur. Topluluğun dış arazileri; Papua'nın Avustralya kısmını 7.450.000 kilometrekarelik Avustralya antarktikini, Hind ve Pasifik okyanuslarında birçok adaları içine alır.

Târihi

Avustralya'nın bulunuşu da Amerika'nın bulunuşu gibi tesadüfidir. On altıncı yüzyıldan başlayarak Portekiz ve İspanyol gemicileri Avustralya'nın kuzeyindeki adalar bölgesine ulaştılar. Daha sonra 17. yüzyılda Hollandalı denizciler Avustralya kıyısına ulaştılar. Avustralya'nın yeni bir kıta olarak anlaşılması, 1769'da İngiliz kaptanı James Cook'un Yeni Zellanda'ya yaptığı bir seyahat sırasında tesadüfi olmuştur.

Daha sonraları İngiliz kaptanlarından Arthur Pihilip 26 Ocak 1788'de 1000 kişilik kadınlı-erkekli, çocuklu bir toplulukla Sdney'e yerleşti. Bugün, Avustralya Günü olarak her sene kutlanmaktadır. 1820 ile 1850 yılları arasında İngiliz asıllı halkın bütün kıtaya yayılması neticesinde Avustralya tamamen bir İngiliz kolonisi oldu. 1850 seneleri Avustralya altın arayıcılarının hücumuna uğradı. Ancak altın arayıcıları umduğunu bulamadılar. 1890 senelerinde ekonomik zorluklar Avustralya, Tasmania, Qneensland'ın bir federasyon etrafında birleşmesine sebeb oldu. 1901 federasyon anayasası tasdik edilerek Barton başkan seçildi.

Birinci Dünya Savaşında Avustralya federe devleti, İngiltere'ye Hint Okyanusunda yardım etti. 5.000.000 nüfusun 329.000'i gönüllü asker olarak savaşa katıldı. Almanların Emden isimli savaş gemisini batırdılar. İkinci Dünya Savaşında da yine İngiltere yanında savaşa katıldılar. Japonlara New Guinee'de çok zayiat verdirdiler. İkinci Dünya Savaşından sonra Avustralya'nın daha bağımsız olma arzuları belirdi. 1945 senesinden sonra Avustralya'nın münasebetleri İngiltere'den ziyade ABD'ye kaymaya başladı. 1951 senesinde Avustralya, Yeni Zellanda ve ABD arasında "Anzus" Paktı imzalandı. Daha sonra 1954 senesinde bu pakt Güney Asya devletlerini de içine alan Güney-Doğu Asya Paktı SEATO (Southeast Asia Treaty organization) kuruldu. Bu, Avrupa'da kurulan Kuzey Atlantik Paktı NATO'ya eşdeğerdir.

1950 yıllarından sonra ABD, İngiltere ve Avrupa'dan ekonomik ve bilgi yardımı alan Avustralya, sür'atle teknolojik yönde ilerlemeye başladı.

Fiziki Yapı

Avustralya, kıtaların yükseklik bakımından en düşük seviyede olanıdır. Arazinin % 94'ü deniz seviyesinden 660 metreden daha az yüksektir ve tepe meydana getirecek hiçbir zirve yoktur. 16.650 kilometreden daha fazla olan kıyı şeridi, düzgün olmasına rağmen, bazı derin koy ve körfezlere de sahiptir.

Avustralya'nın üç önemli fiziki bölgesinin en genişi olan batı platosu kıtanın yarısından fazlasını meydana getirir. Bölgenin çoğu deniz seviyesinin üstünde 500 m civarında uzanır. Fakat bazı yerlerde küçük dağ grupları, platonun genel seviyesinin üzerine yükselerek seyreder. En önemlileri batı sahili yakınında Hammersley dizisi ve kıtanın merkezindeki Macdonnel ile Musgrave sıra dağlarıdır. Platonun çoğu kuzeydeki büyük kum çölü ile güneydeki Victoria Çölünden ibarettir. Bu bölgede hiç devamlı nehir yoktur ve arazinin çoğu çoraktır. Platonun kıyıları dar kıyı ovalarıdır.

İçteki alçak bölgeler ikinci fiziki sahayı meydana getirir ve kuzeydeki Karpentarya Körfezinden Güney Avustralya'nın güney kenarı üzerindeki Spensyr ve Sent Vinset Körfezlerine kadar uzanır. Bu bölgenin büyük bir kısmının yüksekliği 170 m altında uzanır. Güney Avustralya havzasındaki Lake Eyze, deniz seviyesinden 13 m kadar aşağıdadır. Sahanın orta bölümü büyük artezyen havzasından ibarettir. Güneyde diğer bir artezyen sahası aşağı Murray Nehrindeki dranaj sistemidir.

Avustralya'nın üçüncü önemli fiziki bölgesi doğu yaylaları veya Great Dividing Range'den meydana gelir. Bu bölge yaklaşık 4000 km kadar doğu kıyılarına paralel uzanır. Kıtanın asıl sulak yeri burasıdır. Bu bölge bir seri sıradağlar ve platolar ile önem kazanarak, Tasmanya Adasını da içine alır. En yüksek tepeler, 2.230 metreye kadar yükselen Kosciusko Dağı olup, Güney Avustralya Alplerindendir. Güney yaylaları sahilden dar bir ova ile ayrılırlar.

İklim

Güney yarım küresinde bulunan Avustralya diğer kıtalara nazaran çok değişik bir iklime sahiptir. Türkiye'de kış iken orada yaz vardır. Çöl kısmının bulunduğu batı taraflara yağış az düşer. Senelik ortalama 500 milimetreyi geçmez. Senelik yağışlar çok farklı olup, korkunç kuraklıklar her sene beklenen şeylerdendir. Kuzeyde ülkenin üçte birini teşkil eden bölgede tropikal iklim hüküm sürer. Senelik yağış 700-1520 mm arasındadır. Ülkenin doğu ve kuzey kıyılarında, güney kıyılarının bir bölümünde, yağışlar normal olup, 1000 milimetreyi bulur. İç kısımlarda ise yağış ortalaması az olup, bunun neticesi olarak da nüfus seyrektir.

Kıtanın doğu kenarında nemli ve tropikal bir iklim görülür. Aşağı Murray Nehir vadisi ile Batı Avustralya'nın güney-batı köşelerinde Akdeniz iklimi hakimdir. Buralarda yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise yağışlı ve ılımandır.

Tabii Kaynaklar

Batı platosunun büyük sahaları üzerindeki eski kayaların dış yüzeyi ve doğu bölgelerinin bazı kısımları Avustralya'ya kıymetli madenlerden olan altın, gümüş, kalay, çinko ve bakır sağlamaktadır. Ülke aynı zamanda önemli demir, boksit ve uranyum yataklarına sahiptir. Kömür önemli miktarda bulunur. Surat havzasında ticari bakımdan kıymetli petrol rezervleri ortaya çıkarılmıştır. Avustralya dünyanın başta gelen opal (panzehirtaşı) kaynaklarına sahiptir.

Su, Avustralya'nın tabii kaynaklarının en kıymetlisidir. Suyun olmayışı, iç kısmın çoğunun gelişmesini engelleyen mühim bir faktördür. Yetersiz nehirlerden başka, esas su kaynakları kuyular ve su depolarının olduğu artezyenlerdir. Sadece güney-doğunun yaylalarında, hidroelektrik santrallarının suyunu devamlı şekilde temin edecek kadar yeter su vardır.Tasmania bölgesi ülkenin hidroelektrik potansiyelinin yarısına yakın santrala sahiptir.

Avustralya toprakları genellikle fosfor bakımından zayıftır. En verimli topraklar, bilhassa güney-doğu ve güney-batıdaki nemli kısımlarındaki alüvyonlu ovalardır.

Bitki ve Hayvanlar

Avustralya'nın bitki örtüsü hem değişik, hem de hususiyet arz eder. Kurak olan iç kısımlarında seyrek çöl bitkileri ve fundalar vardır. Yağmurun artmasıyla bitki örtüsü çalılıklardan ormana dönüşür. Doğu sahili ve Tasmania'da ormanlar ve çalılıklar yer alır. Akasya ve okaliptüsler bilinen bitki örtüsü arasındadır. Her ikisinin yüzlerce türü olup, hemen hepsi de Avustralya'ya mahsustur. Kuzeydoğu kıyısının tropik ormanlarında palmiye, çamlar, güneydoğu Asya'nın bitki topluluğuna ait kerestelik ağaçlar ve salep otunun yüzlerce çeşidine rastlamak mümkündür.

Avustralya'nın yerli hayvanlarının hepsi yavrularını kendi mide keselerinde taşıyan Tasmania şeytanı, kaulo, vombat ve kanguru gibi memelilerden meydana gelen garip hayvanlardır. Yumurta yapan, fakat yavrularını emziren, karınca yiyen Ekidualar ve Pleytipuslar da Avustralya'ya mahsus yaratıklardır. Dingo veya vahşi köpek; koyunlar için ciddi bir tehlikedir. Kuş cinsi ormanlık bölgelerde çok olup, çok değişik papağanlar, kakaburra veya balıkçıl çok rastlanan hayvanlardır.Tropikal kuzey sahil nehirlerinde yaşayan timsahlar, yılanlar ve çeşitli kertenkeleler bu ülkede yaşayan hayvanlardandır.

Avustralya'ya sokulan hayvanlardan tilki ve tavşan, çok üremelerinin sonunda memleket için ciddi bir tehlike olmuştur. Tavşanların çoğalmasını ve yayılmasını önlemek gayesiyle uzun çitler yapılmıştır. Fakat kıtanın otlaklarının hemen tamamını istila etmelerine mani olunamamıştır. Daha sık tecrid çitleri, zehirleme, tuzak kurma ve myxomatosis hastalık virüsleri gibi kontrol tedbirleri, istila eden tavşanların azaltılması için kafi gelmemektedir. Avustralya'da aynı zamanda yaban atlarına, develere ve su aygırlarına da rastlanır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Avustralya, dünyanın nüfusça seyrek ülkelerinden biri olduğu halde, şehirlerinden iki tanesi Sydney 3.656.000 ve Melbourn 3.080.000 nüfusuyla yeryüzünde kalabalık 30 şehir arasında yer almaktadır. Nüfus yoğunluğu son senelerde yükselmekle beraber, hala kilometrekareye 2,2 kişi düşer. Bununla beraber, nüfus, batılı ülkelerin çoğundan daha fazla sür'atle artmaktadır. 1946 ve 1960 arasında, sadece göçle 1.600.000 kadar insan katılmıştır.

Kıtanın çoğunun kurak olması, nüfusun 2/3 kadarının sıcak olan güneydoğu köşesinde yerleşmesine sebeb olmuştur. Şehir mıntıkalarına doğru akın gittikçe artmaktadır. Nüfusun % 54 kadarı altı eyalet başkentinde oturur. Bunlar; Sidney (New South Wales), Melbourne (Victoria), Brisbane (Oueensland), Alelaide (South Australia), Perth (Western Australia) ve Hobart (Tasmania)'dır. Bu şehirler ve federal başkent Canberra'dan başka, nüfusu 20.000'den daha fazla olan on iki kadar daha şehir vardır. Kasaba merkezleri 5000 ile 10.000 nüfus arasında olup, genellikle küçüktürler. Çoğu bölgelere hizmet vermek için kurulmuş merkezlerdir.

Göç:

1945'ten beri İngiliz olmayanların büyük akımına ve bunların Avustralya örf ve adetleri bakımından üzerinde yoğunlaşan etkiye rağmen nüfus bakımından yine de baskın olan İngiliz asıllı olanlardır. İtalya, Polonya, Danimarka, Batı Almanya ve İkinci Dünya Harbinden sonra çeşitli Avrupa ülkelerinden insanlar geldiği halde, bütün göç edip gelenlerin hemen hemen yarısının kaynağını, birleşik kraliyet vatandaşları teşkil etmiştir. Avustralya hükumetinden burslu binlerce Asyalı öğrenci üniversitelerde okumaktadır.

Yerliler:

Avustralya yerlileri Commonwealth (İngiliz Milletler Topluluğu) nüfus sayımına dahil edilmemiştir. Fakat bugün sayılarının 70.000 civarında olduğu tahmin edilmekte ve bunun 40.000'i safkan, 30.000 kadarı da melezdir. Avrupalılar geldiğinde 300.000 civarında olduğu tahmin ediliyordu. Fakat meydana gelen çarpışmalar, kendilerinden başkasına yaşama hakkı tanımayan İngilizlerin yaptığı toplu katliamlar, salgın hastalıklar ve diğer sebepler kabilelerin azalmasına sebeb olmuştur. Hükumet, yerlilerin eğitim yoluyla, gezici sağlık ekipleriyle tekrar eski haline gelmesine çalışmaktadır.

Din:

Kurulmuş kilise olmamasına rağmen, din bakımından Avustralya, İngiliz ve Avrupalıların dinlerindedirler. İngiliz kilisesi, nüfusun % 38'inin kendine bağlı olduğunu iddia etmektedir. Son yıllarda İngilizlerin engellemelerine rağmen, İslamiyet burada da hızla yayılmaktadır. Avustralya'nın birçok bölgesinde camiler yapılmıştır.

Sosyal yapı:

Avustralya toplumunun hakim özelliği, kıtanın her tarafında örf, adet ve görünüş bakımından göze çarpacak derecede aynı olmasıdır. Çevre benzerliği, devlet müesseselerinin farklı olmaması, eğitim beraberliği bu durumu meydana getirmiştir. Aynı zamanda iyi eğitilmiş geniş meslek gruplarına sahip bir toplumdur. Kanun, yaşlılık aylığı, sosyal haklar ve maaş gibi yardımlar sağladığından hayat standartları bakımından dünyada en iyiler arasındadır. Halk okumayı çok sevdiğinden Avustralya'da kitap sanayi çok gelişmiştir. Gazete okumaya son derece düşkündürler.

Eğitim: 14 ve 16 yaşına kadar ilk öğretim mecburi olduğu için, eğitim devlet tarafından kontrol edilir. Çocukların çoğu, özel okullardan daha çok devlet okullarında okur. Üç tane önemli üniversitesi vardır.

Hükumet:

Avustralya dünyada en ileri ve istikrarlı demokratik ülkelerden biridir. Hükumet sistemi tamamen geleneksel İngiliz parlementer sistemidir. Uygulanan anayasa biraz değiştirilmiş, bir dereceye kadar Amerikan sistemi örnek alınmıştır. Oy kullanma her seçmen için mecburidir.

Federal hükumet:

Avustralya, İngiliz Milletler Topluluğu içinde hür bir millettir. Başkenti Canberra, Newsouth Wales'ten alınan topraklar üzerinde 1911'de kurulmuş ve Avustralya Başkent arazisi adı verilmiştir.

Kanun yapma yetkisi, bir senato ve temsilciler meclisi olan, İngiliz kral ve kraliçesinin seçtiği Avustralya genel valisi tarafından temsil edilen federal parlamentonundur. Senato üyelerinin yarısı her üç senede bir yenilenir ve altı sene için seçilir; 60 üyelidir. Temsilciler Meclisi yaklaşık olarak Senatonun iki katı üyeye sahiptir. Bunlar, eyalet nüfusu esasına göre üç seneliğe seçilir. Her eyalet en az 5 temsilciye sahiptir.

Hukuk sistemi:

Avustralya hukuk sistemi umumi olarak İngiliz hukuk sistemi üzerine kurulmuştur. Ancak zaman zaman bu kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. Adalet mekanizması, yargı mahkemeleri, eyalet ve federal mahkemelerle Avustralya Yüksek Mahkemesine bağlı birçok mahkemeden meydana gelir. Bazı durumlarda mahkemeler yüksek mahkemelerdeki bazı kararları Londra'daki İngiliz Gizli Konseyine gönderebilir. Bu davalar sulh ve ceza davaları ile ilgilidir.

Federal ve eyalet mahkemelerinin hakimleri, genellikle çalışan tecrübeli savcılar arasından hükumet tarafından tayin edilir. Federal tayinler hayat boyudur. Bütün hakimler icra kontrolünden tamamen serbest olup, sadece parlamento oylamasıyla uzaklaştırılabilirler.

Ekonomi

Ekonomik şartlar ve dış ticaret: Avustralya ekonomisi geleneksel olarak hammadde ihracatına dayanır. Hernekadar son yıllarda imal edilmiş malların satılması önem kazanmışsa da, yün, buğday, et ve minareller ihracatta başta gelir.

Önemli ithalat malları ham petrol, makina, metaller, tekstil ve kimyevi mallardır. Avustralya'nın dış ticaretinin yarısından fazlası İngiltere ve diğer İngiliz sömürgeleri iledir. Avustralya malları için Japonya önemli bir pazardır. ABD önemli bir ithalat kaynağıdır.

Ziraat:

Avustralya'da 20.000.000 dönümden daha fazla olan ekili arazinin yarısını işgal eden buğday, devletin ana mahsulüdür. Bütün diğer hububatlar yetiştirilir. Arpa ve yulaf en önemlilerindendir. Sulanan bölgelerde pirinç ekilir. Şeker kamışı hem iç tüketim, hem de ihracat için üretilmektedir. Tropikal meyveler, bilhassa muz ve yerelması Qeensland'da yetiştirilmektedir.

Hayvancılık:

Avrupalıların yerleşmeleri ile birlikte koyun besleme ve yetiştirmeye önem verilmiştir. Son senelerde tahmin edilen koyun sayısı 175.000.000 ile rekor seviyededir. Et önemli ihraç ürünüdür. Yağ, peynir ve süt ürünleri bu sanayinin ihraç mallarıdır.

Ormancılık:

Avustralya tahminen 120.000.000 dönümlük ormanlık sahaya sahiptir. Fakat sadece 44.000.000 dönümü işletilmektedir. Çeşitli okaliptüs türleri ülke kerestesinin % 90'ını karşılar. Batı Avustralya'da bulunan Karri ve Jarrah ağaçları dünyanın en kıymetli keresteleridir. Kuzeydoğu kıyısının tropik yağmurlu ormanları mobilya sanayiinde tercih edilen kıymetli ağaçlarla doludur. 500.000 dönüm kadar bir saha çam ağaçları ile ağaçlandırılmıştır.

Madencilik:

Madencilik Avustralya'nın önde gelen sanayilerinden biridir.Yeni maden kaynaklarının tesbiti bu sanayinin önemini arttırdı. Bir zaman dünyanın en büyük altın üreticisi olan Avustralya'da, bugün hala Kalgoorlie'de çok miktarda altın çıkarılmaktadır. Güneydeki Broken Hill, dünyanın en zengin gümüş, çinko ve kurşun kaynaklarından biridir. Tasmania zengin bakır üretim sahasıdır. Kömür, doğu kıyısı boyunca ve biraz daha az ölçüde Güney Avustralya'da ve Batı Avustralya'daki Collie ve Leigh Greek'de çok miktarda çıkarılır. Uranyum, kuzey mıntıkasında çıkarılır ve işlenir. Broksit, tungsten, kalay, molibden titanium, antimon ve rulite gibi her çeşit maden çıkarılmaktadır.

İmalat:

Avustralya imalat endüstrisinin hepsine sahiptir. Önceleri nisbeten küçük çapta kurulan bu sanayi dalı, harp sonrası yıllarda üretimini % 300 arttırarak çok gelişmiştir. Üretim; jet uçağından, dizel lokomotiflere, arabalardan elektronik, ilmi ve tıbbi aletler, ilaç, gübre, işlenmiş gıdalar ve her çeşit tüketim maddelerine kadar sıralanır. Ağır endüstri önemli merkezleri Sydney, Hewecastle, Wollongong ve Poxt Kembla'dır. Çeşitli hafif endüstriler, eyalet başkenti civarlarında ve bir çok daha geniş merkezlerde kurulmuştur.

Enerji:

Avustralya fabrikalarının enerjisinin çoğunu hala kömür temin ediyorsa da, hidroelektrik de önem kazanmaktadır. Bu konuda Tasmania önde gelir. Fakat Victoria ve New South Wales de önemli hidroelektrik santrallarına sahiptir. Snowy River hidroelektrik santralı saniyede 3.000.000 kilowat enerji üretmektedir. Avustralya Atom EnerjisiKomisyonu Lukas Heights'de iki tane nükleer reaktöre sahip atom enerjisi üzerinde çalışmalar yapmaktadır.

Taşıma ve ulaşım:

1600 km kadar olan imkansız ve yolsuz çöl, kıtayı ortasından baştanbaşa doğu ve batı Avustralya diye ikiye ayırır. Karayolu uzunluğu 864.000 km kadardır. Perth dışındaki bütün eyalet başkentleri modern karayolları ile birbirine bağlıdır. Ülkede 40.000 km tren yolu bulunmaktadır. Avustralya'nın deniz trafiğini sağlayan deniz nakliyesi en ucuz ulaşım vasıtasıdır. Önemli limanı Fremantle hariç, her eyalette önemli liman, eyaletin başkentidir. Telgraf, telefon sistemleri ve radyonun teknik bölümleri devlet tarafından işletilir. Bunun yanında özel şirketler tarafından işletilen te'sisler de vardır.

YENİ GİNE


DEVLETİN ADI: Papua Yeni Gine
BAŞŞEHRİ: Port Moresby
NÜFÛSU: 3.834.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 462.840 km2
RESMÎ DİLİ: İngilizce
DÎNİ: Katolik, Protestan
PARA BİRİMİ: Kina

Güneybatı Pasifik’te, Avustralya kıtasının kuzeyinde ve ekvatorun güneyinde, 0°-10° güney enlemleri ve 130°-150° doğu boylamları arasında, Yeni Gine Adasının doğu yarısı, Bismarck Takımadası ve birçok bitişik ada gruplarını içine alan bağımsız bir ülke. Batısında Endonezya, güneyinde Avustralya bulunur.

Târihi

Bölgede yaşayan ilk insanların kimler olduğu hakkında bilgiler kesin değildir. Bu adalar topluluğunda hayâtın 10.000 yıl evvel başladığı kabul edilir. Arkeolojistlerin çalışmalarına ve elde edilen târihî kayıtlara göre bölgenin bilinen ilk insanları kuzeyden gelen Malenezyalılar ile Papua yerli dilini kullanan ada yerlileridir. Daha sonra Asya ve Endonezya’dan göçler yapılmıştır.

Bölgeye Avrupalıların ilk gelişleri 15. yüzyıla rastlar. 1526 yılında Portekizli Jorge de Meneses Yeni Gine Adasına gelen ilk Avrupalıdır. Meneses Adanın kuzey kıyılarına Malay dilinde “kıvırcık saçlı” anlamına gelen “Ilhas dos Popuas” adını verdi. 1545 yılında bölgenin insanlarının, Afrika Gine’si Kıyısı insanlarına çok benzediğini görerek, adanın ismini Yeni Gine olarak değiştirdi. Bundan sonra bölgeye sırasıyla, İspanyollar, İskoçlar, İngilizler ve Fransızlar geldi.

1884 yılında İngilizler adanın güney yarısını ve Almanlar kuzey kıyılarını işgal etti. Daha sonra bu bölgeler Birinci Dünyâ Harbinin tesiriyle, Avustralya’ya bırakılmak zorunda kaldı. 1920 yılında Milletler Cemiyeti adayı manda altına soktu. İkinci Dünyâ Harbi esnâsında kuzey kıyıları Japonya işgali altına girdi. Japonların yenilmesinden sonra bölge, 1949’da Milletler Cemiyeti tarafından Avustralya idâresine verildi. Daha sonra 1973’te kendi kendini yönetme hakkını elde etti. Papua Yeni Gine nihâyet 1975’te bağımsız oldu. Michael T.Somare ülkenin ilk başkanı olarak 1988’e kadar görevde kaldı. 1998 seçimlerini kazanan Rabbie Namalin, 1992’ye kadar başbakanlık vazifesine devam etti. 1992 seçimlerini kazanan Paias Wingti yeni hükümeti kurdu.

Fizikî Yapı

Papua Yeni Gine, Yeni Gine Adasının doğu kısmı, Bismarck Takımadaları ve diğer birçok alçak mercan adalarından ibârettir. Yüzölçümü yaklaşık olarak 462.840 km2dir.

Ülkenin büyük bir bölümü İrian Jaya’ya kadar uzanan dağ silsilesiyle örtülüdür. Bölgede Vitiaz Boğazı boyunca Bismarck Takımadasına kadar volkanik bir dağ grubu vardır. Bunlardan güneydoğuda kalan Lamington Dağı 1951’de çok şiddetli bir püskürme ve patlama göstermiştir. En yüksek bölge 4509 m’lik Wilhelm Dağıdır. Ülkenin başlıca nehirleri; Fly, Kikori, Purari, Sepik, Ramu ve Murkham’dır.

Papua Yeni Gine’yi meydana getiren belli başlı volkanik olmayan adalar ise şöyle: D’Entrecasteaux Grubu, Louisrade Takımadası, Trobriand Adaları ve Woodlark’tır. Bunlardan başka Yeni İrlanda, Yeni İngiltere, Manu ve Bougahville volkanik olan adalarıdır. Diğer küçük adalar umûmiyetle mercan resiflerinden (kayalık, döküntü) ve mercan adalarından (atol) meydana gelmiştir.

İklim

Papua Yeni Gine ekvatorun yaklaşık 10° altında yer alır. Bu yüzden birbirine yakın iki dönence bölgesinin içerisinde olup, iki mevsimli genel olarak sıcak ve nemli bir iklimin tesirindedir. Mayıs-aralık aylarında şiddetli güneydoğu rüzgârları bölgeye yağmur ve nispeten serin bir ortam (muhit) getirir. Ocak-nisan aylarında ise kuzeybatı rüzgârları aşırı sıcaklıkları ve şiddetli yağışları berâberinde getirir. Ortalama aylık sıcaklık haziran ayında 25°C ve aralık-ocak aylarında 28°C civarındadır. Yağışlar, kıyı ve dağlık bölgelerde, yıllık ortalama 2540 mm civârı ve üzerindedir.

Tabiî Kaynakları

Ülkenin % 70’ine yakın bir bölümü ve yüksekliği fazla olan adalar tropikal ormanlarla kaplıdır. Şiddetli yağışlar ormanların çok sık olmasına yol açmış ve buna mukâbil tarıma müsâit toprakların azalmasına sebebiyet vermiştir. Ormanlardaki ağaçlar çok çeşitlidir. Genellikle yüksek bölgelerde daha çok meşe, kayın (ak gürgen), funda ve kozalaklı ağaçlar yetişir.

Papua Yeni Gine’nin hayvanları hemen hemen Avustralya’nınki ile aynıdır. Keseli hayvanlar çoğunluğu teşkil eder. Ayrıca birçok cinste sürüngene her tarafta sık rastlanır.

Ülkede çeşitli cinste kuş mevcuttur. Herbiri birbirinden farklı, rengarenk kuşlar ülke ormanlarının en ilgi çeken hayvanlarıdır. Bunların arasında hiç şüphesiz devekuşu ve papağanın ayrı bir yeri vardır.

Ülke yeraltı kaynakları bakımından orta seviyededir. Daha çok altın ve gümüş gibi kıymetli mâdenler çıkarılır. Ayrıca bakır ve tabiî gaz yatakları da mevcuttur.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Yaklaşık olarak ülkenin nüfûsu 3.834.000 kişidir. Nüfus yoğunluğu ise 77 civârındadır. Bunun % 13,5’i şehirlerde yaşamaktadır. Yıllık nüfus artışı % 2,7’dir.

Ülkede yerli nüfûsu olarak üç ana grup vardır; güney ve iç bölgelerde Papuanlar, kuzey ve doğuda Malenezyalılar ve batı bölgelerde Pigmeler. Bunların dışında ayrıca Avustralyalılar, Polinezyalılar ve bir miktar da Çinliler mevcuttur. Yerlilerin çoğunluğu siyah derilidir. Bunlardan deri renkleri sarı ile siyah arasında değişebilen, yuvarlak kafa yapılı Pigmeler, çok küçük boylu olmalarıyla bilinir.

Ülkenin resmî dili İngilizcedir. Ayrıca “Pidgin İngilizce” denen İngilizcenin bozulmuş ve değiştirilmiş bir şekli olan bir dil de kullanılmaktadır. Bundan başka ülkede yerli dillerin ve lehçelerin sayısı 700’ü aşkındır. Bunlardan 200 adedi Malayo-Polinezya kökenli Malenezya dil grubuna âittir. Standart İngilizceden bozma “Pidgin” İngilizcesi ise daha çok ticârî sahada konuşulur.

Halkın çoğunluğu kendi yerli inançlarından kurtulamamıştır. Bundan başka Katoliklik ve Protestanlık yaygındır.

Papua Yeni Gine insanlarının % 90’ı esas adada yaşarlar. Çoğunluğu kıyı bölgelerde ve başşehir Port Moresby’da oturur. Diğer önemli şehirleri; Lae, Samarai, Goroka ve Modang’dır. Diğer adalar üzerinde kurulu şehirleri ise Rabaul Yeniİngiltere ve Arawa Bougainville Adası üzerindedir.

Ülkede okur-yazar oranı % 32’dir. Genç nüfûsun % 30’u okula gitmektedir. İki üniversite mevcuttur; biri 1965’te Port Moresloy’de açılan Papua Yeni Gine Üniversitesi ve diğeri 1967’de açılan Lae Teknoloji Üniversitesidir.

Siyâsî Hayat

Bağımsız bir millet olan Papua Yeni Gine parlamenter demokrasi sistemini kabul etmiştir. 1975 yılında İngiltere Milletler Topluluğu içerisinde, tam bağımsızlığını kazanan bir devlet olmuştur. Michael T.Somare ilk başbakandır. Devlet Başkanı Kraliçe Elizabeth II’dir. Bunu ülkede genel bir vâli temsil eder.

Ülke idârî olarak bir başşehir ve 20 il’e bölünmüştür. Her bir ilin seçilmiş bir meclisi vardır.

Papua Yeni Gine BM ve Güney Pasifik Komisyonu üyesi bir ülkedir. Ayrıca Güney Pasifik ülkeleri arasındaki politik ve ekonomik işbirliği ve kalkınmayı gâye edinen Güney Pasifik Formu üyesi olmuştur.

Ekonomi

Ülke ekonomisi umûmiyetle tarıma dayanır. Ayrıca hayvancılık ve balıkçılık da önemlidir. Daha çok domuz ve kümes hayvanları yetiştirilir. Ülkede yetişen başlıca tarım ürünleri; yulaf, kulkas, muz, kokonat, tatlı patates, kahve ve kakaodur. Ayrıca meyve ve sebze yetiştiriciliği de oldukça gelişmiştir.

Başlıca endüstri ve îmâlât sahaları; orman ürünleri, mineraller, balık, gıda, inşaat malzemeleri ve ev eşyâlarıdır.

Dışarıya kahve, çay, kakao, orman ürünleri, balık, meyve, sebze satar. Dışardan ağır makinalar ve çeşitli araçlar satın alır.

Altın ülkenin en önemli mâdenidir. Ayrıca gümüş, bakır, petrol ve tabiî gaz da çıkartılmaktadır.

Nüfûsun % 53’ü tarım, % 17’si endüstri ve ticârette ve % 10’u resmî hizmetlerde çalışır. Para birimi Kina’dır. İhrâcât ve ithâlâtını çoğunlukla, Japonya, Birleşik Almanya, Avustralya ve ABD ile yapar. Başlıca iki limanı vardır: Port Moresby ve Lae limanları. Turizm gelirleri orta seviyededir.

Ulaşım ve haberleşme yetersizliği başlı başına bir problem teşkil etmektedir. 1973’ten sonra ulaşım ve haberleşme üzerine yapılan çalışmalar sonunda biraz düzelmiştir.

YENİ ZELANDA


DEVLETİN ADI: Yeni Zelanda
BAŞŞEHRİ: Wellington
NÜFÛSU: 3.481.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 270.534 km2
RESMÎ DÎNİ: Angalikan, Katolik, Metodist, Presbiteryan
DİLİ: İngilizce, Maorice
PARA BİRİMİ: Yeni Zelanda doları

Güneybatı Pasifik Okyanusunda, iki büyük ada ve birçok küçük adalar üzerinde kurulmuş, 34°25’-47°17’ güney enlemleri ve 166°27’-178°35’ doğu boylamları arasında yer alan bir güney yarım küre ülkesi.

Târihi

Yeni Zelanda adalarına ilk yerleşenler 1500 yıl önce Doğu Pasifik Okyanusu adalarından gelen Maorilerdir. Maoriler, bir Polinezya grubu kavimdir. Maorilerin adalara yerleşmesi 14. yüzyıla kadar devam etti. Yeni Zelanda’ya ilk ulaşan Avrupalı, Danimarkalı Abel Tasman’dır. Tasman 1642’de buraya geldi. Bundan sonra İngiltereli Kaptan James Cook 1769’da Ülkenin kıyılarını dolaştı. Bu târihten sonra ülke İngiltere’nin kontrolü altına girdi. 1840 ve 1860 yıllarında yerlilerle birçok çatışmalar oldu. Maoro harpleri 1870 yılında tamâmen kesildi. Böylece adalar İngiltere’nin kolonileri arasına girdi. Yeni Zelanda kolonisi 1907 yılında, İngiliz Milletler Cemiyeti içerisinde bir dominyon oldu.

Birinci Dünyâ Harbinin patlak vermesiyle, Yeni Zelanda, İngiltere yanında savaşa katıldı. Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerden kurulmuş ANZAC (Australian and New Zealand Army Corps) Kolorduları Çanakkale’de Osmanlı ordusu karşısında bozguna uğradı. 17.000 ölü ve 50.000 yaralı ile kaçmak zorunda kaldı. Yeni Zelanda birlikleri İkinci Dünyâ Harbi esnâsında Alman (1942) ve İtalyan (1944) ordularına karşı da savaşarak hezimete uğradı.

İkinci Dünyâ Harbinden sonra 1951 yılında ABD ve Avustralya ile karşılıklı Güvenlik Antlaşması imzâlayan Yeni Zelanda hükümeti Kore, Malezya ve Vietnam karışıklıklarına asker gönderdi. İngiltere’nin desteğiyle Singapur ve Malezya’ya birliklerini yerleştirdi. Böylece kısmen bölgenin kontrolü Yeni Zelanda ve İngiltere tarafından sağlanmış oldu. Yeni Zelanda, İngiltere’ye bağlı monarşik bir idâreyle yönetilir.

Fizikî Yapı

Yeni Zelanda güneybatı Pasifik Okyanusunda biri kuzeyde diğeri güneyde olmak üzere iki büyük adadan meydana gelmiştir. Civardaki küçük adalar da dâhil toplam yüzölçümü 267.844 km2dir. En yakın komşusu olan Avustralya’nın 1930 km kadar doğusunda kalır.

Yaklaşık olarak bir dikdörtgene benzeyen GüneyAdasının güneybatı ucundan kuzeydoğu ucuna olan mesâfesi aşağı yukarı 800 km’dir.

Adanın batısını boydan boya Güney Alp Dağları örtmüştür. Güney Alplerin en yüksek tepesi olan Cook Dağı yaklaşık 3764 m’lik yüksekliğiyle ülkenin de en yüksek noktasıdır. Dağlar kıyıdan 32 km kadar içerdedir. Güney Alplerin üzerinde yaklaşık 16 tâne tepe vardır. Bunların en alçağı 3048 m civârındadır. Alplerin doğu yamaçlarında birçok buzul göl bulunur. Bunlardan Tasman, Fox ve Josef buzulları en genişleridir. Ülkede birçok irili ufaklı göl ve nehir mevcuttur. En geniş göl Te Anau’dur. Yaklaşık 344 km2 olup, uzunluğu 61 km ve genişliği 10 km’dir. Güney Adasındaki başlıca büyük nehirler: Rakaia, Waimakariri ve Clutha’dır. Batı kıyılarında yeralan fiyordlar ve şelâleler ülke manzarasına ayrı bir özellik katmaktadır. Dünyânın dördüncü büyük şelâlesi Sutherland da buradadır. Alplerin doğusu adanın doğu kıyısına kadar uzanan Canterbury yaylası ile kaplıdır. Foveaux Boğazıyla Güney Adasından ayrılan Stewart Adası yaklaşık 1700 km mesâfededir.

Cook Boğazından yaklaşık 22 km kuzeyde Kuzey Adası bulunur. Tahminen 114.489 km2 bir alana sâhiptir. Adanın ortasından Tongariro, Ngauruhoe ve Ruapehu adlarındaki faal volkanik dağlar bulunmaktadır. Batı kıyısındaysa yaklaşık 2400 m yüksekliğindeki Egmont Dağı da faal bir volkanik dağdır. Bu dağın kuzeyinde dev mağaralar vardır. Tabiî olarak kireçtaşlarından meydana gelmişlerdir. Adanın Rotorua bölgesinde ve civârındaki sıcak su kaynakları sürekli gaz ve buhar çıkarırlar. Öyle ki, nehirden tutulan balık biraz ilerdeki kaynağa daldırılıp pişirilebilir. Adanın bu bölgesi soğuk ve sıcak mevsimleri aynı anda üzerinde bulundurur. Kuzey Adasının termal ve volkanik bölgelerinde Taupo Gölü yaklaşık olarak 616 km2dir. Ülkenin en uzun nehri Waikato kuzeyde Taupo Gölüne doğru akar ve yaklaşık 425 km uzunluğundadır. Adadaki mevcut ovalar genellikle fazla yüksek değildir. Bunlardan Taranaki, Manawatu ve Wairarapa ovaları en genişleridir. Doğu kıyılarında bulunan Plenty, Hawkes ve Poverty körfezleri birer tabiî limandır.

Yeni Zelanda’nın Stewart Adasından başka birçok irili ufaklı adaları mevcuttur. Bunlardan başlıcaları Chatham, Campbell, Kermadec, Snares, Auckland, Antipodes, Baunty, Niue ve Tokelau adalarıdır.

İklim

Sıcak ve nemli Pasifik havası ve değişen Antarktika havası kuru, Avusturalya kıta havasıyla karışmak sûretiyle, Yeni Zelanda üzerine alçak-basınç ve yüksek basınç hava akımlarının gelmesine sebep olurlar. Okyanus içinde yer alması sebebiyle, Yeni Zelanda aşırı sıcaklık farklarına ve yaz kuraklığına mâruzdur. Auckland bölgesinde ortalama sıcaklık 16°C iken Güney Adasında invercargill civârında 10°C kadardır. Pasifik Okyanusu ve mevcut tabiî kaynaklar ülke iklimine önemli ölçüde tesir etmektedir.

Ülkenin batı kıyısı, doğu kıyısına göre daha çok yağış alır. Meselâ Kuzey Adasında batı kıyısında bulunan New Plymauth bölgesi yaklaşık yılda 142 gün yağış alır ve ortalama yağış miktarı 1565 mm’dir. Aynı enlemde yer alan Napier bölgesi ise doğu kıyısında olup, Ortalama 780 mm yağış alır. Yağış süresi ise 92 gün kadardır.

Yeni Zelanda ekvatorun güneyinde yer aldığı için Kuzey Yarımküreye göre mevsimler farklı geçer. Kuzeyde yaz sıcaklığı insanı bunaltırken, Yeni Zelanda’da kayak yapılır.

Tabiî Kaynakları

Yeni Zelanda topraklarının yarısına yakın bir bölümü yeşil alanlarla örtülüdür. Sâdece dörtte bir kadar arâzi kayalık ve çoraktır. Geri kalan alanlar ormanlarla kaplıdır.

Nehirler, göller ve tabiî gaz ve buhar kaynakları ülke için çok önemlidir. Nehirler çok kısa ve çok hareketlidir. Göllerle birlikte önemli elektrik kaynaklarını teşkil ederler. Ülkenin en büyük hidroelektrik santralı Manapouri Gölü üzerinde olup, bir milyon kilowatlık kapasitededir. Bu santral sâyesinde Avustralya’dan gelen boksit filizinden alüminyum elde edilir. Yeni Zelanda yeraltı kaynakları bakımından zengin bir ülkedir. Kömür, kireçtaşı, altın, petrol, tabiî gaz ve demir başlıca minerallerdir.

Ülkenin ormanları diğer önemli bir tabiî kaynaktır. Dünyâda pek eşine rastlanmayan cinste ağaçlarla doludur. Bunlardan en meşhuru Yeni Zelanda’ya mahsus Kauri ağacıdır. Bu ormanlar birçok hayvan ve çeşit çeşit cinste kuşlarla doludur. Bunlardan uçması olmayan, kısa gagalı kiwo kuşu, Yeni Zelanda’nın sembolüdür. Ülkede en çok koyun ve sığır yetiştirilir. Bütün boş yeşil sahalar hayvancılığa ayrılmıştır. Ülkede bol miktarda kırmızı geyik yaşar.

Yeni Zelanda’da mevcut yeraltı buhar kaynakları çok önemli bir gelir kaynağıdır. Bu buharlar ile türbünler çevrilmek sûretiyle, elektrik enerjisi üretimi arttırılmıştır. Dünyâda sâdece İtalya, İzlanda, Meksika ve Japonya’da mevcut bulunan tabiî buharlı elektrik santrallarının bir benzeri de Yeni Zelan’dadaki Wairakei santralıdır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Yeni Zelanda’nın yaklaşık 3.481.000 olan nüfûsunun çoğu gençtir. Nüfus yoğunluğu 13 kişi kadardır. Yeni Zelanda nüfûsunu esas olarak iki tip insan grubu meydana getirir. Bunlardan birincisi yerli Maori halkıdır. Diğeri ise, ülkeye sonradan gelmiş bulunan Avrupalı beyazlardır. Bugün bu ayırım pek fark edilemeyecek seviyededir. Avrupalılar umûmiyetle İngiliz, İrlanda veya İskoç kökenlidir. Önceleri Maori nüfûsu pek fazlaydı. Fakat adalardaki İngilizlerin kolonileştirme siyâseti sonunda yerli mevcudu azaldı. Çoğu savaşlarda öldü. Bu arada Rusya, Polonya, Almanya, Vietnam ve Şili’den birçok sürgüne gelen veya kaçarak yerleşenler de nüfûsun bir bölümünü meydana getirmektedir.

Nüfûsun % 83’üne yakın bir bölümü şehir hayâtı yaşar. Kırlarda yaşayanlar ise genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşır.

Halkın maddî refah seviyesi yüksek durumdadır. Her çeşit kara, su ve deniz sporları herkes tarafından yapılabilmektedir.

Resmî dil İngilizcedir, Maori lisanı ise unutulmamış olup, hâlen konuşulmaktadır. Çok az da olsa Çince ve Hintçe konuşan gruplar vardır. Yeni Zelanda’nın din yapısı da tıpkı etnik yapısı gibi karışıktır.Nüfûsun % 55’inden fazlası Protestandır. Ayrıca Angalikan, Katolik, Yahûdî, yerli inanışlara mensup kişiler mevcuttur. İslâmiyet ülkede yeni tanınmış olup, hızla yayılmaktadır.

Ülkenin eğitim düzeyi çok yüksektir. Okuma-yazma bilenlerin oranı hemen hemen % 99’a ulaşır. 6-15 yaş arası mecburi öğrenime tâbidir. Dünyâda en çok gazete basılan ülkelerden biridir. Her bin kişiden 400’ü gazete satın almaktadır.

Siyâsî Hayat

Yeni Zelanda bir parlamenter-demokratik monarşi idâreye sâhiptir. Resmî devlet başkanı İngiltere Kraliçesidir. Kraliçeyi, ülkede genel bir vâli temsil etmektedir. Hükümet başkanı aynı zamanda Mâliye Bakanlığı görevini de sürdürür.

İdârî olarak dört ile üç kazâya, 132 nâhiyeye ve 96 köye ayrılmıştır. Ülkenin anayasası mevcut değildir. Ülke parlamentosu 96 üyeden meydana gelir. Meclis üç yılda bir yeniden seçilir. Başbakan ve hükümet kabinesi meclis içinden çıkar.

Ekonomi

Yeni Zelanda genellikle yumuşak bir iklime ve az fakat verimli topraklara sâhiptir. Bu yüzden ülke bir “tarım” ülkesi kabul edilir. Buğday, arpa ve yulaf en önemli tarım ürünleridir. Hayvancılık oldukça gelişmiştir. Koyun ve sığır yetiştiriciliği bakımından dünyânın sayılı ülkelerinden biridir. Yaklaşık olarak 9 milyon hektarlık çayır ve otlak alanlar bu alanın gelişmesinde önemli bir rol oynar. Bu yüzden ülkede et ve süt endüstrisi çok gelişmiştir.

Ülke endüstri bakımından da gelişmiştir. İngiltere ile olan ticârî münâsebetleri endüstri sektörünün kontrolünü İngiltere’ye vermiş durumdadır. Başlıca endüstri alanları gıdâ, tekstil, kâğıt, çelik, petrol, petrol ürünleri ve alüminyumdur. Ülke nüfûsunun % 35’ine yakın bir bölümü endüstri ve ticâret alanında çalışmaktadır.

Ülke etrafı tamâmen okyanus ile çevrilmiştir. Bu yüzden balıkçılık çok önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Kılıçbalığı ve tonbalığı bol miktarda avlanmaktadır. Ayrıca balina avcılığı da yapılmaktadır.

Orman ürünleri ülkenin diğer önemli bir gelir kaynağıdır. Ormanlardaki mevcut ağaçlar dünyâda nâdir yetişen ağaçlardır. Hemen hemen hepsinin kerestesi çok kıymetlidir. Daha çok kauri, sedir ve kozalaklı ağaçlar mevcuttur. Ormanlarda yetişen çeşitli cinsteki süs kuşları önemli bir ihraç maddesidir.

Yeni Zelanda’da mâdencilik endüstrisi bir hayli gelişmiş durumdadır. En çok kömür ve tabiî gaz elde edilmektedir. Petrol ülke ihtiyâcının sâdece % 3’ünü karşılayacak durumdadır. Geri kalan ihtiyacı için dışarıya bağlıdır. Avustralya’dan ithal edilen boksit cevherinden alüminyum elde edilir. Yeni Zelanda çok zengin nehir, göl ve tabiî kaynaklara sâhiptir. Bu yüzden hidroelektrik santrallarının sayısı ve kapasitesi oldukça fazladır. Cook Boğazında inşâ edilmiş sualtı kanalları sâyesinde Güney Adasında elde edilen her çeşit enerji Kuzey Adasına ulaştırılır.

Yeni Zelanda’da deniz, hava ve demiryolu ulaşımı oldukça gelişmiş durumdadır. Auckland, Wellington, Tauranga, Dunedin ve Whangarei limanları ülkenin ekonomisini üzerinde taşıyan limanlardır. Auckland, Christchurch ve Wellington şehirlerinde üç tâne milletlerarası hava alanı mevcuttur. Cook Boğazı üzerinden feribot, denizkayağı ve sualtı kanal ulaştırması yapılmaktadır.

Yeni Zelanda daha çok İngiltere, Avustralya, ABD, Japonya ve Uzak Doğu ülkeleriyle ticârî münâsebetlerde bulunur. Et, süt, yün, kürk, deri ve balık en önemli ihraç ürünleridir. Ayrıca kereste, çeşitli cinste hayvanlar, meyve, konserve ve canlı hayvan ihrâcâtı da yapılır. Buna karşılık boksit, demir, çelik, petrol, petrol ürünleri, plastik eşyâlar, otomobil ve makine satın almaktadır.

Turizm, Yeni Zelanda için önemli bir gelir kaynağıdır. Dağ sporları özellikle kayak ve su sporları en önemli turizm kaynaklarıdır. Ülkenin tabiî gaz kaynakları, göller ve kıyıları tabiat manzarasına ayrı bir güzellik katmakta ve her yıl çok sayıda turist çekmektedir.







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol