İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Kanseri Yenmemin Oykusu 2
 


KANSERİ YENMEMİN ÖYKÜSÜ - 2



Birinci bölümde hastalığımın gelişim safhalarını yazmaya çalışmıştım. Bu bölümde ise özellikle Doktorlarımızın, Hasta yakınlarının, ve hastanın neler yapması ve nasıl davranması gerektiğini yazacağım. Hastalığım devamınca edindiğim tecrube ve izlenimlere dayanarak, Kendi davranış biçimimi ve hastalıkla mücadele şeklimi anlatmaya çalışacağım.

Hastanın durumu

Hepiniz biliyorsunuzki, birinin kanser olduğu öğrenilince veya duyulunca, genel kanı o hastayı kaybettiğimiz duygusudur.

Haliyle kendisinin kanser olduğunu öğrenen biri ne kadar güçlü olursa olsun, Büyük bir pisikolojik yıkım yaşıyor.

Yani hasta düşünceleriyle, duygularıyla, herşeyiyle büyük bir moral bozukluğu, ve pisikolojik çöküntü içindedir.

Ne yazıkki biz toplum olarak, bu tip olaylar karşısında güçlü durmayı bilmiyoruz veya yeterli eğitime sahip değiliz.

Doktorlarımız ve kanserli hastaya davranış şekilleri

kanserli hastamıza en büyük desteği, morali ve hastalığı yenme gücünü veren en büyük etkenlerin başında tıbbi müdahale gelmektedir.

Tıbbi müdahalenin yanında, hastaya moral verecek her türlü imkanın verilmesi ve davranılması gerekir.

Fakat bizim Doktorlarımız malesef bu konuda kanserli bir hastaya davranılması gerektiği gibi davranmıyorlar. Buda hasta için avantaj değilde dezavantaj oluyor.

Uzun yıllardır, sonuç alınmamasına rağmen hala belki ve varsayımlar düşüncesiyle aynı tedavi yöntemleri uygulanıyor, neticeyse, bir sürü eziyet ve arkasından ölüm oluyor. Kaldıki o hastanın moralinin yüksek tutulması gerekmesine rağmen, Doktorlarımız bunu kesinlikle düşünmüyor, Hastanın sorularında, Azarlama ve moralleri bozacak davranışlar.

Ayrıca ofise gitmeyen hastamız hele kanserse, tedavisi mümkünse bile sonu ölümdür. Ancak onun şifası doktorumuzun ofisine gitmede saklıdır.

Hasta yakınlarının davranış şekilleri,

Özellikle toplumumuzda, hasta yakınları, kanserli bir hastanın ölümünü adeta hızlandırıyorlar. Hastanın yanında hemen başka ölen hasta örnekleri vererek anlatımlar. Hasta eve geldiği dönemlerde yapılan geçmiş olsun ziyaretlerinde yine aynı konu.

Yapılması gereken, hasta yokmuş gibi, normal yaşam sohbetler ve güncel konulardan bahsetmek, Moralleri yüksek tutacak sohbetlerde bulunmaktır.

hastanın yine morali düzelmiyorsa, nelerden hoşlandığını yaşamı boyunca en çok neleri sevdiğini tespit edip, Ona hastalığını aklına getiremeyecek şekilde meşkul olmasını sağlamak gerekir.

Hasta ne yapmalı, ve ben nasıl bir mücadele verdim

Birinci bölümde bahsettiğim ortapedik rahatsızlık ve ameliyatlar neticesinde, Daha ondan tam kurtulamadan meydana gelen Akciğer rahatsızlığıyla mücadele etmeye başldım.

Hangi branş doktoruna gidiyorsam, Bir sürü teşis sıralıyor, ve bir sürü ilaç yazıyorlar. Bunun neticesinde, Ama internetten, ama doktorlarla görüşerek, kendime bir yol haritası çizdim.

Artık iki bıranşta teşis ve tedavi olmayı sürdürmeye karar verdim ve bunu doktorlarımada özellikle söyledim. Göğüs hastalıkları ve Kanser. Bu iki bıranş üzerinde yoğun bir araştırma içine girdim.

Göğüs hastalakları; teşhis; FM-Bilateral yer yer expirium uzaması ve sibilan rönküsler PA.Akc.grf.- Bilateral havalanma artışı.SFT-Ağır hava yolu öbstrüksiyonu+restriksiyon.

TANI: Kronik öbstrüktif Akciyer hastalığı..

Onkoloji Kanser araştırma merkezi, Burdaki test ve tahlilleri doktorumun inceleme sonucunu ve aramızda geçen konuşmayı yine birinci bölümde anlatmıştım.

Tekrar kendime bir yol haritası çizdim. Özellikle beslenme konusunda kendime bir liste hazırladım. Sebze ve meyve tüketimini artırıp, ekmek ve hamur işini buğdaydan alacağım mineral ve vitaminler ölçüsüne indirdim. Metobolizmayı iyi çalıştıracak yiyeceklere ve gıdalara yöneldim. Özelliklede doğal ve renkli sebze ve meyve tüketimini aşırı derecede artırdım. Doğadan topladığımız ısırgan otu ve bunun gibi tamamen doğal besinleri daha çok tüketmeye başladım. Su tüketimini aşırı derecede artırdım. yani planlı programlı bir beslenme sistemine girdim.

Bir taraftanda doktorumun verdiği ilaçları kullanıyor, dediklerini aynen uyguluyordum. Bu arada kemoterapi ve radyoterapiyi kesinlikle kabul etmedim. Ancak onun dışında, her türlü tıbbi tedaviye 7 ay devam ettikten sonra tamamen ilaçları kestim. normal kontrolleri yaptırıyor, anacak artık ilaç bir aspirin dahi kullanmıyordum..

İlk dönemlerde bir takım allerjik vakalarla karşılaştıysamda zamanla onlardanda kurtuldum. Her geçen günde iyiye gittiğimi gördükce moralim dahada yükseliyor, Bu illetten kurtulacağıma olan inancım artıyordu..

Pisikolojik olarak, Moralim hep yüksekti. hastalığımı öğrendikten sonra , niye dahi demedim. Bu her insanın başına gelebilebileceği gibi benimde başıma geleceğini biliyordum. kendimi dünyada insanın başına gelecek en kötü şeylere bile hazırlamıştım. İşte bu hastalığıda bir organım gibi kabüllendim. Ancak onu yenmeyide kendime amaç ve hedef edindim. İçimdeki yenme duygusu hiç ama hiç azalmadı. Çevremden ve akrabalarımdan hastalığımı saklayıp haberdar etmedim. Biliyordumki anlatılanlar ve ziyaretime geldiklerinde sohbetleri moral yerine antimoral olacaktı. Tabi onlar iyi niyetle anlatıyorlar, fakat bilmiyorlarki hastanın yanında hastalıkları anlatmak hoş bir şey değil.

Ayrıca hep şunu düşündüm. 24 saat ömrüm kalsa bile onu hak ettiğim gibi yaşamalıyım. bazen durumumu analiz edince , dünyada ve ülkemizde benden daha kötü durümda olan, binlerce, milyonlarca, Dünya genelinde ise milyarlarca olan insan var. Peki o zaman ben iyiydim diye düşünerek moralimi hiç ama hiç bozmadım.

Nasılsın sorularına hep iyiyim diye cevap verdim. Hiç şikayet etmedim. Sonuç olkarak, son doktor kontrolumda çok ama çok iyi olduğum, Kanserden hiç bir emare kalmadığını öğrendim ve gördüm.

Tekrar bir değişiklik olursa sizlerle bu sayfada paylaşacağımı bildirir, Bütün hastalara acil şifalar ve yüksek moraller dilerim..

Bir değişiklik olursa tekrar yazmaya devam edeceğim.

SAYFANIN BAŞINA DÖN







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol