İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Nijer Nijerya Orta Afrika Cum. Ruanda ve SoaTome ve Princibe
 


NİJER, NİJERYA, ORTA AFRİKA CUM. RUANDA ve SÃO TOMÉ VE PRİNCİPE



NİJER


DEVLETİN ADI: Nijer Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Niamey
NÜFUSU: 8.281.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 1.186.408 km2
RESMİ DİLİ: Fransızca
DİNİ: İslâm
PARA BİRİMİ: CFA Frank (= 100 centimes)

Batı Afrika’da en geniş topraklara ve en az nüfûsa sâhip, cumhûriyetle idâre edilen bir ülke.

Târihi

Nijer’in târihini Romalılara kadar götürmek mümkündür. Her ne kadar Akdeniz’den yaklaşık 1600 km kadar güneyde ve denize kıyısı olmayan bir ülke ise de, Roma yayılmacılığı buralara kadar sıçramıştır. Bundan yedi asır evvel Nijer topraklarındaSonghai İmparatorluğunun nüfuzu bulunmaktaydı. 1591 yılında ise, morako kuvvetleri ülkeyi ellerine geçirdi. Onuncu yüzyıldan beri kuzey ve doğudan göçler yapılmaktaydı. Bu göçlerle, Mekke’den doğan İslâm güneşi, Afrika’yı aydınlatmaya başladı. On sekizinci yüzyıl sonlarında Müslüman Hausa kabîleleri, Müslümanlık sancağı altında şehir devletleri kurdular. Nijerya’daki Sokoto emirliğiyle birlik içerisindeydiler. 1804 yılında bu şehirler Sokoto emîrine bağlı bir federasyon hâline geldi. Kuzey’den gelen Fulbelerle yerli kabîleler karıştı ve Nijer toprakları, Sokoto İslâm Devleti nüfûzuna girdi.

Fakat 1898 yılında Fransız sömürgecileri, Nijer topraklarını işgal etmeye başladılar. Avrupalıların getirdiği bu karanlık sömürge boyunduruğundan kurtulma çalışmaları neticesi Nijer, 1922 yılında Fransız kolonisi olarak ayrı bir devlet hâline geldi.

Sömürgeci Fransız hegomonyasından tam mânâsıyla kurtulması, ancak 3 Ağustos 1960 târihinde oldu. Bağımsızlığını kazandıktan hemen sonra, 20 Eylül’de BM’ye üye oldu. 1974 yılına kadar başkanlığını Diori yaptı. Ülkede tek partili hayat mevcuttu. 1974 yılında Yarbay Seyri Kountché, askerî bir darbe yaparak meclisi ve anayasayı lağv etti. Ülke idâresi YüksekAskerî Konseye verildi. 1978 yılında BaşkanKountché, bütün siyâsî suçluları affetti ve 1980 yılında eski başkan Hamani Diori ve 1975-76’da ihtilâle teşebbüs edenler serbest bırakıldı. BaşkanKauntché 1987’de ölünce yerine Albay Ali Seibou geçti. Ali Seibou yeni anayasa hazırlatarak halk oyuna sundu. Yapılan halk oylamasında anayasanın kabul edilmesi üzerine yapılan seçimlerde Ali Seibou Cumhurbaşkanı oldu ve sivil hükûmet 20 Aralık 1988’de göreve başladı. Bu târihten îtibâren ülkede ekonomik sebeplerden dolayı zaman zaman ayaklanmalar ve iç huzursuzluk olmaktadır.

Fizikî Yapı

Nijer, Afrika kıtasının hemen hemen ortasında, 11° 42’ ve 23° 31’ kuzey enlemleriyle, 0° 10’ ve 16° Doğu boylamları arasında yer alır. Yengeç dönencesinin hemen güneyinde ve Grinich boylamının hemen doğusunda bulunur. 1.186.408 km2lik bir yüzölçüme sâhiptir. Kuzeyinde Cezâyir ve Libya, doğusunda Çad, güneyinde Nijerya veBenin, batıda ise Yukarı Volta ile Mali bulunmaktadır.

Eski Fransız Batı Afrikasının bir bölümünü teşkil eden Nijer topraklarının önemli bir kısmını Büyük Sahranın çölleri meydana getirir. Ülke geniş bir yarı-çöl ve kuru (kıraç) bir yayla görünümündedir. Ülke toprakları ortalama 360 m yüksekliğinde olup, orta ve kuzey bölgeler daha yüksektir. Kuzeyden güneye ülke ortasından geçenAir Massif Dağları, ortalama 900 m yüksekliğinde olup bâzı yerleri 1800 metreye kadar ulaşır. Gréboun Dağı 2000 m ile ülkenin en yüksek noktasıdır. Kuzeydeki bu dağlık ve çöl bölgeye karşılık, güneyde Nijer Nehrinden doğuda Çad Gölüne kadar uzanan stepler ve savanlar bölgesi yer alır. Bu bölgeler, sık tropikal Afrika ormanlarının bir uzantısıdır. Ülkenin % 5’inden daha az bir bölümü ekime müsâittir. Mali’den gelen Nijer Nehri, ülkeyi 595 kilometrelik bir mesâfede kat ederek Nijerya topraklarına girer. Ülkenin güneydoğusunda Çad Gölü yer alır.

İklim

Kuru ve sıcak bir iklimin sürdüğü Nijer’de, yıllık yağış miktarı 500 milimetreyi pek geçmez. Öyle ki, yağışlar bâzan yere ulaşmadan buharlaşmaktadır. Çoğu yerde gündüz sıcaklığı 33°C ile 40°C arasında olup, daha aşağıya pek düşmez.

Güney uçta yer alan, tropikal ormanlık bölgenin kuzeye doğru bir uzantısı olan stepler ve savanlar nispeten daha yağışlıdır ve verimli topraklara sâhiptir. Haziran ve eylül aylarında görülen yağışların, yerini ekim-kasımda sıcak ve nemli bir dönem alır. Bundan sonra bir kuru soğuk ve en son olarak hazirana kadar da bir kuru sıcak dönem görülür. Bâzı zamanlar kuraklıklar olur. Bunlardan 1968-73 dönemindeki kuraklık, ülkeye büyük zararlar getirmiştir.

Tabiî Kaynakları

Ülkenin güneybatı ucundan geçen Nijer Nehri çevresi ve Nijerya sınırına yakın bölgelerde tropikal savanlar ve kısa otlardan teşkil olmuş stepler mevcuttur. Kuzey bölgeler çöldür. Bu bölgelerde daha çok sığır, keçi ve koyun yetiştirilmektedir.

Nijer, zengin uranyum yataklarına sâhiptir. Kuzeydeki çöl bölgeleri, Nijer ekonomisini değiştiren uranyum mâdenleriyle doludur. Bundan başka mâden kömürü, fosfat ve petrol bakımından da çok önemli bir ülkedir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Nijer 8.281.000 kişilik nüfûsuyla Batı Afrika’nın en seyrek nüfuslu ülkesidir. Geniş yüzölçümüne karşılık nüfûsu pek azdır ve nüfus yoğunluğu kilometrekareye 4 kişidir. Bâzı bölgeler, özellikle kuzey çölleri bomboş ve bâzı yerler ise çok kalabalıktır. Nijer Nehri koridorunun bulunduğu, nispeten verimli bölgeler, nüfûsun en kalabalık olduğu yerlerdir.

Toplam nüfûsun % 56’sını Hausa, % 20’sini Djerma, % 10’unu Fulanı ve % 8’ini Tuareg kabileleri teşkil eder.

Halkın çoğunluğu, özellikle Hausalar, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşır. Nüfûsun % 10’undan daha azı, 10.000 kişiden fazla nüfuslu kasabalarda yaşar. Halkın % 20’ye yakın bir bölümü göçebedir. Geri kalan nüfus kır ve köy hayâtı sürdürür. Nüfûsun en kalabalık olduğu şehirler; başşehir Niamey, Zinder Maradi ve Tahoua’dır.

Hemen hemen halkın tamâmına yakın bir bölümü Müslümandır. Hausa, Djerma, Songhay, Fulbe ve Tuarenger kabîleleri, akın akın İslâm dînine katılmıştır ve yaşayışlarında Müslümanlığı tatbik etmektedirler. Ülkede bir İslâm üniversitesi mevcuttur. Nitekim İslâmiyetin kabûlüyle Fransız baskısı ortadan kalkmış, yerine bütün kabîlelerin birleştiği bir “îmân birliği” gelmiştir. Bugün için her ne kadar Fransızca resmî dil olarak kalmışsa da, birçok şehirde halk Fransızcayı bilmemektedir.

Nijer halkı, daha çok kendi dillerini konuşur. En çok Hausa ve Djerma dilleri yaygındır. Bunun yanında özellikle okumuş tabaka Arapça bilmektedir.

Nijer’de okuma yazma oranı çok düşüktür. Bu oranın % 5 olmasının en büyük sebebi ekonomiktir. Nitekim uranyumun bulunmasıyla, öğrenci ve okul sayısı artmış ve yüksek öğrenim yapılır hâle gelmiştir.

Siyâsî Hayat

Nijer bağımsız bir cumhûriyettir. Yedi ayrı yönetim bölgesine ayrılmıştır. Ayrıca Fransız Birliğinde dokuz senato temsilcisi bulunmaktadır. Ülke, anayasaya göre bir hükümet ve başbakan tarafından yönetilir. Başbakan 5 yılda bir seçilen devlet başkanına karşı sorumludur. Millet Meclisi 60 üyeli olup beş yıllığına seçilir.

1974 askerî darbesiyle işbaşına gelen YarbaySeyri Kountché, ülke idâresini Yüksek Askerî Konsey’e vererek, Nijer devlet başkanı oldu. Dış politikada bağlantısız, ılımlı bir politika tâkip eder. Daha çok batı ülkelerinden, Japonya ve Arap ülkelerinden yardım sağlar. Başkan Kountché’nin ölümü üzerine yerine geçen Albay Ali Seibou yeni bir anayasa hazırlatarak halk oyuna sundu. İkinci bir seçimle de cumhurbaşkanı seçilen Ali Seibou 20 Aralık 1988’de göreve başladı. Hâlen bu vazifeyi sürdürmektedir.

Ekonomi

Halkın % 95’i tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Millî gelir 310 dolar civârındadır. Ekonomisini, uranyumun bulunmasından sonra düzeltmiştir.

Daha çok darı, pirinç, süpürgedarısı, mısır, yerfıstığı ve pamuk üretilir. Sığır ve deve yetiştiriciliği önemli bir seviyededir. Nijer topraklarının sâdece % 3’lük bir bölümü ekime elverişlidir.

Nijer, yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir. Uranyum, petrol, fosfat, mâden kömürü ve çinko yataklarına sâhiptir. Ülke ekonomisini ferahlatan uranyum mâdeni oldukça boldur. Fakat, bunun işletilmesi, tekniği ve endüstrisi, Batı ülkeleri, ABD ve Japonya’ya bağlı kalmaktadır.

İhrâcât ve ithâlâtının çoğunu Fransa ve Almanya ile yapar. İhrâcâtının temelini, daha çok çöl bölgesindeki Arlit, Akouta ve Agadeo civarında çıkarılan uranyum teşkil eder. 1973 kuraklığı ekonomiye ağır külfetler getirdiyse de Nijer, ağır dış borçları olmayan bir ülkedir. Dış yardımı daha çok, Ortak Pazar Ülkeleri veArap devletlerinden sağlamaktadır.

Nijer, ayrıca et üretiminden büyük gelir elde etmektedir. Ülkenin kendi ihtiyacını karşılayacak gıdâ, tekstil ve çimento endüstrisi mevcuttur. Balıkçılık önemli bir gelir kaynağıdır.

Kapalı bir arâziye sâhip olan ülkenin, uygun bir nakliye sistemine mâlik olmaması, ekonomisi için dezavantajdır. Nijer’de, demiryolu şebekesi yoktur. Sadece güneyde mahdut uzunlukta bir demiryolu vardır. Nijer Nehri, en önemli ulaşım yoludur. Fakat buradan ancak ocak-mart ayları arasında istifâde edilmektedir. Nijer Nehrinde ulaşım, Niamey ile Gaya arasında yapılmaktadır. Ülke, yapılan dış yardımların çoğunu özellikle güney bölgelerde yol ve köprü inşâsında kullanmaktadır. Hurma ve tuz taşımacılığında deve kervanlarının hâlen önemli bir yeri vardır. Hava ulaşımı pek önemli değildir.

NİJERYA


DEVLETİN ADI: Nijerya Federal Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Lagos
NÜFUSU: 89.666.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 923.773 km2
RESMİ DİLİ: İngilizce
DİNİ: İslâm
PARA BİRİMİ: Naira (= 100 Kobo)

Batı Afrika’da, İngiliz Milletler Topluluğu üyesi federal bir cumhûriyet.

Târihi

Bugünkü Nijerya topraklarında ilk yaşayanların, mîlattan 700 yıl öncesine rastladığı tahmin edilmekte, fakat bunların kimler olduğu hakkında kesin bir hükme varılamamaktadır.

Nijerya’nın târihini, Arapça yazılmış kayıtlara dayalı olarak, kuzey bölgelerde 9. yüzyıl başlarında kurulmuş, Konem-Boru ve batı bölgelerde de yedi Hausa şehir devletleriyle başlatmak mümkündür.

On ikinci yüzyıldan îtibâren kurulmaya başlanmış Yoruba veIfe krallıkları, 14. yüzyıldan îtibâren kıtayı aydınlatmaya başlayan İslâm ışıklarıyla eriyip gitmişlerdir.

İslâmiyetin yayılmasıyla, mevcut şehir devletleri ve birçok kabîle Müslümanlıkla şereflenmişlerdir. Buna göre Kuzey Nijerya tamâmen İslâmlaşmış ve geri kalan bölgeler de İslâmiyetin nüfûzu altına girmişti.

Nijerya’ya ilk olarak 15. yüzyılda Avrupa sömürgeciliğini ve zulmünü getirenler, Portekiz ve İngiliz esir tüccarı denizciler olmuştur. Bir yanda doğudan parlayan İslâm güneşi köleliği önleyici, eritici ışıklarıyla Afrikalılara hayat getirirken, diğer yanda bozulmuş dinlerinin taassubu ve maddî hırslarla dolmuş Avrupalılar, Nijerya’nın zenci insanlarını esir yapıyor ve satıyordu. Böylece, Avrupalıların işgalleriyle Atlantik esir ticâreti başlamıştı. 350 yıl kadar süren bu vahşet, 20.000.000 Nijeryalı’nın esir olarak satılmasıyla Avrupa târihinde kara bir leke olarak kalmıştır.

İngiltere, 19. yüzyıl başlarından îtibâren, Nijerya içişlerine karışmaya başladı. İlk olarak Lagos, 1861 yılında bir İngiliz kolonisi hâline geldi. 1885’te Gine Körfezi civârı, İngiltere’nin himayesine girdi. Bundan sonra İngiltere, Nijerya’yı iki himâye bölgesine ayırdı. İkisini birden bir vali yönetiminde tuttu.

Birinci Dünyâ Harbinden sonra başlayan milliyetçilik hareketleri, Nijeryalılar arasında yabancılara karşı isyan etme ve bağımsızlığı elde etme düşüncesini getirdi.

1950 yılında, idâre gücünü, merkezî otoriteyle üç ayrı bölgenin meclisleri arasında paylaştıran yeni bir federal sistem getirildi. 1954 yılında îlân edilen anayasa, kuzey, batı ve doğu bölgeleri güçlü bir merkezi hükümete bağlı olarak, Nijeryalılara sâhip oldukları kânûnî hakları verdi. İngiltere, iş başına kendi çıkarlarını koruyacak bir hükümeti getirmeyi plânlıyordu. Ülkede üç büyük parti kuruldu ve 1959 yılında seçimler yapıldı. Bu seçimlerde kuzey bölgenin Nijerya Halkları Kongresi (NPC) kazandı ve parti lideri Ebubekir Tafawa Balewa başbakan oldu. Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey bölge iktidara gelince, ilk iş olarak 1960 yılında bağımsızlığı elde etti. Nijerya bundan sonra 1963 yılında Cumhûriyeti îlân etti ve akabinde 1965 yılında yeni seçimler yapıldı. Fakat bundan sonra Nijerya’da iç karışıklıklar başladı. 30 Mayıs 1967’de Doğu Bölgesi Biafra Cumhûriyeti adıyla isyan ettiyse de, Nijerya hükümeti dış güçlerin yardımıyla bu isyanı bastırdı. Fakat bu iç harp 30 aydan fazla sürdü ve 20. yüzyılın en kanlı ve korkunç çatışmalarından biri oldu. Biafra bölgesi binlerce ölü ve birçok harap olmuş binayla doldu.

1970 yılından sonra olay yatıştı ve bu arada bulunan petrol yatakları Nijerya’nın hayâtını değiştirdi. 29 Haziran 1975’te General Muhammed yeni bir askerî darbeyle iş başına geldi. Çok geçmeden 1976’da yapılan üçüncü ihtilâl teşebbüsü başarısızlıkla bitti. Fakat, General Muhammed öldürüldü ve yerine, yardımcısı General Olesegun Obasanjo geçti. General İbrâhim Babangida devlet başkanı olup, askerî bir rejim kuruldu. Bundan sonra NijeryaFederal Hükümeti, petrol gelirlerinin getirdiği refah düzeyi ile iç olayları önlemeye başladı ve bugün için Nijerya Afrika’nın en gelişmiş ülkelerinden biri hâline geldi. 4 Temmuz 1992’de seçimlerle tekrar demokratik düzene geçilmeye ilk adım atıldı. Sivil yönetime geçiş târihi olarak çeşitli zamanlar belirlendi ise de en son olarak 27 Ağustos 1993’e ertelendi.

Fizikî Yapı

Nijerya, güney batı Afrika kıyısında, 3° 57’ ve 13° 54’ kuzey enlemleriyle 2° 39’ ve 14° 38’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğusunda Kamerun, kuzeydoğusunda Çad, kuzeyinde Nijer ve batısında Benin devletleri yer alır. Güneyi, Gine Körfeziyle Atlantiğe açılır. Yüzölçümü yaklaşık olarak 923.773 km2dir.

Nijerya, esas olarak dört coğrafî bölgeye ayrılır kıyıdaki mangrovlı (Afrika’da bataklıklarda yetişen bir cins ağaç) bataklık bölgesi, tropikal ormanlık bölge, Savana bölgesi ve kuzeydeki yarı çöl bölge.

Yaklaşık 100 km kadar iç bölgeye giren kıyı bölgesi, hemen hemen 36.000 km2 lik geniş bir deltaya ve mangrov ağaçlarıyla dolu bataklıklara sâhiptir. Bölgede yüzlerce nehir ve kolları mevcuttur. Nijerya toprakları, kıyılardan îtibâren tedricen kesilmiş ve dağlık arâzilerle kırılmış, hafif ondüleli bir yayla görünümündedir. Lagos’tan Kamerun sınırına kadar olan şerit, ekvatoral ormanlık araziyle örtülüdür.

Nijerya’nın ikinci ormanlık bölgesi, Savana bölgesidir. Ülkeyi baştan başa (yaklaşık 320 kilometreyi aşkın bir mesâfede) kateden Nijer Nehrinin batı bölgesi, dağlık bir arâzidir. Bu yüksek dağlar arasında Adamawa Dağları yaklaşık 80 km uzunluğundadır. Ülkenin en yüksek yeri, yine bu dağlar üzerindeki Dimlang Tepesi olup, yaklaşık 2042 metredir.

Ülkenin güneydoğusunu ise Kamerun Dağlarının batı yamaçları örter ve bütün güneydoğu sınırı boyunca uzanırlar. Bu dağlar, ortalama 1500 m yüksekliğinde olup, bâzı yerleri 2000 metreye ulaşır.

Kuzey Nijerya ise nispeten yarıçöl olup, Büyük Sahra Çölünün güneye doğru bir devamı şeklindedir.

İklim

Nijerya, tropikal iklimin tesirinde, yüksek sıcaklıkların olduğu bir ülkedir. Yıllık ortalama yağış miktarı, bölgeden bölgeye farklılıklar gösterir. Kıyıdan îtibâren iç bölgelere doğru uzanan yeşillik ve ormanlık bölgeler, yılda ortalama olarak 1000 ilâ 1500 mm civârında yağış alır. Lagos civarında birkaç kilometre genişliğinde olan ekvatoral ormanlık arâzi, doğu sınırına doğru 160 kilometreye kadar genişler. Bu bölge ve Nijer Nehri deltası, en güneyi yüzlerce tatlı ve tuzlu sularla beslenmiş, sert ve yumuşak tahtalı, kıymetli ağaç ceşitleriyle doludur. Kıyı bölgesinin nem miktarı yaklaşık % 75 civârında olup, en fazla yağışı mayıs ve haziran aylarında alır. Ortalama sıcaklık ise 29-30°C civarındadır.

Savana bölgesiyse yılda ortalama olarak, en fazla ağustos ayında olmak üzere, 1000 mm yağış alır. Jos Yaylasında bu rakam, 1500 milimetreyi geçmektedir. Sıcaklık ise 28-33°C arasında olup, mart-nisan aylarında 37°C’ye kadar yükselebilmektedir.

Kuzey bölgelerde çöl iklimi mevcuttur. Kış aylarında Büyük Sahradan güneye doğru şiddetli esen rüzgârlar, berâberlerinde toz ve kum getirirler.

Tabiî Kaynakları

Nijerya toprakları, kıyıdan îtibâren kuzey sınırı Nijer’e kadar, ormanlarla kaplıdır. Kıyı bölgesindeki ekvator ormanları, kuzeydeki ormanlara nazaran daha sık ve geniştir. Kamerun sınırına doğru bu genişlik, 160 kilometreyi bulabilmektedir. Uzun otların ve karışık cins ağaçların bulunduğu savana bölgesindeki ormanlar ise 550 km genişliğine ulaşır. Bu ormanlarda genellikle sert ve yumuşak tahtalı ağaç türleri vardır. Doğu Nijerya’da ise, daha çok palmiye ağaçları yer alır. Dünyânın en uzun nehirlerinden biri olan Nijer Nehri boyları ve en güney uçta yer alan delta bölgesindeki ormanlar daha çok boz renkli palmiyeler, baobob, akasya ve salkım ağaçları ile doludur.

Nijer’den doğan Nijer Nehri, 4180 km uzunluğunda olup, ülkenin hayat kaynağıdır. Lakoja bölgesindeki ikinci büyük nehir olan Benue ile birleşir ve güneyde delta bölgesine kadar 280 km yol kateder. Delta bölgesinde ise yüzlerce irili ufaklı nehir mevcuttur. Nijer Nehri üzerinde kurulu Kainiji Barajı ile elektrik elde edilmektedir.

Nijerya topraklarının büyük bir kısmı yüksek demir ve alüminyum konsantrasyonu ihtivâ eder. Yağmurlar sebebiyle de toprak kızıl renk almıştır. Dolayısıyla, sert örtü hâlindeki bu kızıl killi topraklar verimsizdir. Çad Gölü çevresinde ise toprak siyah renkli olup, ekime müsâit değildir. Güney ormanları bölgesindeki topraklar kireç bakımından kifâyetsizdir. Buna rağmen güneydeki bitki çeşidi ve yoğunluğu kuzeyden daha fazladır. Nijerya ormanlarında çok çeşitli yırtıcı hayvan yetişir. Aslan, kaplan, leopar bol bulunur. Bundan başka maymun, suaygırı, antilop, kuzeye doğru fil, zürafa ve gergedan da sık rastlanan hayvanlardandır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Dünyânın nüfus bakımından dokuzuncu ülkesi olan Nijerya, yaklaşık 89.666.000 nüfûsuyla Afrika’nın en kalabalık ülkesidir. Nüfus artışının en yüksek olduğu ülkelerden biridir.

Halkın büyük bir bölümünü yerli kabîleler teşkil eder. Ayrıca Avrupalı beyazlar da mevcuttur. Nüfus, birbirinden birçok bakımlardan farklı, yüzlerce çeşit gruplardan teşekkül eder. Bunların en güçlü ve geniş olanı Housa-Fulani kabîleleridir. On dördüncü yüzyılda Müslümanlıkla şereflenen bu insanlar, ülke idâresini ellerinde tutmaktadırlar. Ayrıca güneybatıda Yoruba, güneydoğuda İbo kabîleleri de güçlüdür. Bundan başka Tıv, Iraw, İbibio, Efik veIfe kabîleleri, sayıca kalabalık diğer kabilelerden birkaçıdır.

Kuzeyde bulunan ve ülke yönetiminde başrolü oynayan Hausa-Fulani kabîleleri genellikle ticâret ve çiftçilikle uğraşırlar. Ülke idâresinde ve hayat tarzlarında, İslâm kâidelerine bağlı kalırlar.

Nijerya nüfûsunun yarıdan çoğu Müslümandır. Ülkede, genellikle Avrupalı olan bir miktar Hıristiyan vardır. Bâzı kabîleler ise hâlâ putperesttir. Müslüman Nijeryalıların kültür düzeyleri oldukça yüksektir. Ülke genelinde okuma-yazma oranı % 50’dir. Nijerya’da toplam 13 üniversite mevcuttur.

Nijerya’da, yüzlerce çeşit kabile gruplarının, yine yüzlerce çeşit dili vardır. Bugün için Afro-Asyatik ve Nijer-Kongo âilelerinden gelme 300’den fazla yerli dil tespit edilmiştir. Ülke, uzun yıllar İngiltere zulmü ve sömürgesi altında kaldığı için, resmî dâireler ve okullarda İngilizce kullanılmış ve ülkenin resmî dili hâline gelmiştir. Bundan başka Arapça da konuşulmaktadır. Yerli dillerinin en yaygın ve sosyal hayatta tesirli olanları Hausa,Yoruba ve İbo dilleridir.

Kabîleler arasında âdet, örf, dil, din ve yaşantı bakımından birçok farklılık varsa da, ekonomik hayatta nüfûsun çoğunluğu tarım ve ticârette birleşir. Birçok köy ve klanların yönetim unsurunun temelini, büyük ölçüde genişlemiş ve poligami türde âileler meydana getirir. Bu âileler politik, sosyal ve ekonomik sistemler îtibâriyle, âileye has bir organize ile, gıdâ üretiminde en güçlü olma amacındadır. Fakat bu âileler hiçbir zaman Avrupa’daki ayrıcalıklı zümreler hâlinde değildir ve âile reisleri veya klan başkanları bir Avrupa diktatörü şeklinde hareket etmezler.

İslâmiyetin, Nijerya’ya getirdiği barış, huzur ve seâdet, 600 yıldan beri insanlık sıfatlarından habersiz bu insanların hayatlarına yepyeni ufuklar kazandırmıştır. Nitekim Avrupalıların boyunduruğundan kurtulmaları, bu sâyede kazanmış oldukları birlik ve berâberlikle gerçekleşmiştir.

Bugün için Nijerya, Afrika ülkelerine nazaran refah seviyesi yüksek olan bir ülkedir. Mevcut petrol yataklarından elde edilen gelirler, ülkedeki iç karışıklıkları önlediği gibi ülke insanlarına geniş iş imkânları sağlamıştır.

Nijerya’nın başşehri Lagos’tur. Önemli bir ticârî limandır. Oldukça modern binâlarla doludur. Milletlerarası bir havaalanına sâhiptir.

Ülkenin en büyük ve gelişmiş şehri Ibadan’dır. Önemli bir endüstri merkezi olup, Afrika’nın açık pazar bölgesidir. Diğer önemli şehirleri ise Sokoto Nehrinin doğusundaki Sokoto şehri, Kaduna Nehri üzerinde Kaduna şehri, Kano, Zaria, Port Harcourt, Jos Benin Nsukka, Oyo Yolo ve Mubi’dir.

Siyâsî Hayat

Nijerya federal bağımsız bir cumhûriyettir. Federal hükümet merkezinden başka 19 eyâlet bölgesine ayrılır. Devlet başkanı seçimle başa gelir. Parlamento iki meclisten meydana gelir. Ayrıca her eyâletin bir hükümeti ve eyâlet başkanı olur. Eyâlet başkanlarının ülke idâresindeki önemi çok büyüktür. Anayasaya göre devlet başkanı, eyâletlerin üçte ikisinin desteğini almak zorundadır. Millet Meclisi 449 sandalyeden meydana gelir. Senato ise 95 üyelidir.

Nijerya, bağımsızlığından bu yana askeri darbelerin en çok yapıldığı ülkelerden olup günümüzde askerî rejim tarafından idâre edilmektedir. 1992’de seçimler yapıldı. Sivil hükümete geçiş olarak 27 Ağustos 1993 târihi tesbit edildi.

Ekonomi

Ekonomi daha çok tarıma dayanır. Yerfıstığı, pamuk, palmiye ağaçları, sebze ve meyve türleri, kakao, kauçuk tahıl ürünleri, hurma ve yerfıstığı yağı, kereste ve kolacevizi bol miktarda üretilir. Kakao ve kauçuk üretiminde dünyânın altıncı ülkesidir. Ülke topraklarının % 25’i ekime müsâittir.

1960’lı yıllarda bulunan petrol, Nijerya ekonomisini geniş ölçüde ferahlattı. Afrika’da hemen hemen en istikrarlı ekonomiye sâhip ülkelerden biri hâline geldi. Güneyde delta bölgesi, petrol yatakları bakımından oldukça zengindir. Dünyânın yedinci büyük petrol üreticisi durumunda olan Nijerya’nın ihracatının büyük bir bölümünü, petrol ve yan ürünleri teşkil etmektedir. Ayrıca doğal gaz bakımından da oldukça zengindir. 1980 yılında petrokimyâ ve doğal gaz tesisleri tamamlanmış ve rafineri sayısı arttırılmıştır. Nijerya ham petrolden başka ayrıca kömür, kalay, kireçtaşı, kolimbit ve demir mâdenleri de üretmektedir.

Mevcut nehir sularından, hidroelektrik santralleri kurmak sûretiyle, elektrik enerjisi üretilmektedir. Bunlardan en büyüğü Kainiji Barajıdır.

İhrâcâtının % 95’ini ham petrol teşkil eder. Çeşitli gıdâ maddeleri ve otomobil parça takımları, diğer önemli ihraç ürünleridir. Gıdâ maddeleri ihrâcâtının büyük bir bölümünü kakao meydana getirir. Ayrıca tütün, palmiye ürünleri, yerfıstığı, pamuk ve soya diğer ihraç ürünlerini teşkil eder.

Nijerya, kereste, kauçuk ve hayvan derilerinden de büyük gelirler elde etmektedir. İhrâcâtını daha çok İngiltere, Almanya ve Japonya’ya yapar. ABD, Almanya ve Hollanda’dan ise çeşitli makina, ilâç ve elektronik malzemeler, ithal etmektedir.

Kişi başına düşen millî gelir 370 dolardır. İş gücünün % 60’ı tarım, % 20’si ticâretle ilgilidir. Doğal gaz ve petrokimyâ endüstrisi yanında, ormancılık, balıkçılık, tekstil, çimento ve sigara endüstrileri de önemlidir. OPEC üyesi olan Nijerya, büyük bir demir-çelik endüstrisine ve geniş bir inşaat sektörüne sâhiptir.

Ulaşım:

Ulaşımın geliştiği ülkede yollar genelde kuzey-güney istikâmetini tâkip eder. Uzunluğu yaklaşık 124.000 kilometreyi bulan karayolunun % 50’si asfalt kaplıdır. Demiryolu ulaşımı gelişmiş olup toplam uzunluğu 3805 kilometredir. Lagos ve Kano havaalanları en işlek uluslararası havalimanlarıdır.

ORTA AFRİKA CUMHÛRİYETİ


DEVLETİN ADI: Orta Afrika Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Bangui
NÜFUSU: 2.930.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 622.984 km2
RESMİ DİLİ: Fransızca
DİNİ: Putperestlik, Hıristiyanlık,İslâmiyet
PARA BİRİMİ: CFA (Afrika Finans TopluluğuFrankı)

Kuzeyde Çad, doğuda Sudan, güneyde Zaire ve Kongo, batıda Kamerun ile sınırları olan ve 2°16’ ve 11°20’ kuzey enlemleri 14°20’ ve 27°45’ doğu boylamları arasında kalan bir ülke. Denizden uzaklığı 480 km olan Orta Afrika Cumhûriyeti, Afrika kıtasının iç kesiminde kalan ve en az gelişmiş ülkelerinden biridir.

Târihi

On dokuzuncu yüzyıla kadar Orta Afrika Cumhûriyeti topraklarında pek az kimse bulunuyordu. Esir tüccarlarından kaçan çeşitli kabîleler kuzeyden, Nil havzasından ve kıyı bölgelerinden göç ederek bugünkü Orta Afrika Cumhûriyeti topraklarına yerleşmişlerdir. O zamanlar Ubangi-Shari adı verilen bu ülkeye, Fransızlar ilk olarak 1887’de girerek, 1910’da sömürge hâline getirdiler. İkinci Dünyâ Savaşından sonra Fransa’nın sömürge siyâsetindeki değişiklik ve siyasî partilerin kurulması, bağımsızlığa doğru adım atılmasına imkân verdi. 1957’de o zamâna kadar Ubangi-Shari olan ülkenin ismi değiştirilerek “Orta Afrika Cumhûriyeti” oldu. 13 Ağustos 1960’ta ülke Fransa’dan bağımsızlığını elde etti. 1960 ve 1966 yılları arasında kötüye giden ekonomi ve iktidar partisinde giderek artan bölünme ülkeyi ihtilâlin eşiğine getirdi. 31 Aralık 1966-1 Ocak 1967 gecesi Albay Bokassa kansız bir darbe yaparak, hükümeti iktidardan uzaklaştırdı. 4 Aralık 1976’da, Bokassa ülkenin ismini Orta Afrika İmparatorluğu olarak değiştirerek kendisini imparator îlân etti. 21 Eylül 1979’da İmparator Libya’da iken, eski başkan Dacko, Fransa’nın yardımıyla kansız bir darbe yaparak iktidarı ele geçirdi. Orta Afrika Cumhûriyeti tekrar kurularak, Bokassa sürgün edildi. Mart 1981’de Dacko altı yıllık süreyle devlet başkanı seçildi. Fakat General Kolingba 1 Eylül 1981’de Dacko’yu uzaklaştırarak yerine geçti. 1986’da yapılan halk oylaması ile yeni anayasa kabul edildi. Ülkede tek partiye dayalı bir rejim kuruldu. Kolingba’nın devlet başkanlığı görev süresi 6 yıl uzatıldı. Kemer sıkma politikası yüzünden 1991’de yapılan eylemler neticesinde siyâsal çalkantılar başladı. Bunun üzerine Devlet Başkanı Kolingba Kasım 1992’de bir açıklama yaparak 1993’te çok partili seçimlerin yapılacağını bildirdi.

Fizikî Yapı

622.984 km2lik bir alana sâhip olan Orta Afrika Cumhûriyeti, Afrika kıtasının iki büyük çöküntü alanı olan Çad ve Kongo havzaları arasındaki büyük bir yayla üzerinde yer alır. Ubangi-Shari ve yakınındaki küçük yaylaların deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 600 ilâ 900 m arasında değişir. Fakat kuzeydoğu ve merkezî batı uçlarında yükseklik 1200 metreye ulaşır. Kuzeydeki nehirler hafif bir meyille Çad Gölüne akarak yoğun bir ağ meydana getirirler. Bu kesimdeki Shari Nehri yağmurlu mevsimde taşarak 6,5 km genişliğinde bir bataklık meydana getirir. Güneydeki akarsular yayla yüzeyi boyunca derin, dar vâdileri keserek Kongo Nehrinin büyük bir kolu olan Ubangi Nehrine karışırlar. Ubangi Nehri güney sınırı boyunca akarak, ülkede büyük bir anayol teşkil eder.

İklim

Orta Afrika Cumhûriyetinde tropikal bir iklim hüküm sürer. Marttan ekime kadar devâm eden yağışlı mevsim, diğeri senenin kalan zamânında devâm eden kurak mevsim olmak üzere senede iki mevsim vardır. Her ne kadar batıdaki yüksek arâzilerde havalar ekseriya soğuk geçiyor ise de, iklim sıcak ve nemlidir. Bangui’de yıllık sıcaklık ortalaması 22°Cile 33°C arasında değişir. En kurak aylar ocak ve şubattır. Yağış, en fazla haziran ve ekim ayları arasında düşer. Ubangi Nehri Vâdisinde yıllık yağış mikdarı 1800 mm civârındadır. Ülkenin kuzeydoğu ucunda ise yağış miktarı ortalaması, ancak 790 mm civârındadır.

Tabiî Kaynakları

Ülke esas îtibâriyle savana tipi bitki örtüsüyle, yâni uzun veya orta boylu otlar ve seyrek ağaçlardan meydana gelen bozkır ile kaplıdır. Ülkenin güneybatı köşesinde ekvator çengeli (sık ağaçlı orman) bulunur. Ülkede bol miktarda vahşî hayvanlara rastlanır. Açık arazilerde, fil, aslan, yaban sığırı, zürâfa, sırtlan, çakal ve ceylanların birçok çeşidi bulunur. Şempanze, habeş maymunu ve bir miktar goril, ülkenin güney kısmındaki sık ormanlıklarda yaşar. Ubangi ve Shari nehirleri gibi büyük akarsularda timsah ve suaygırı bulunur. Ülkede yeraltı zenginlikleri olarak elmas, uranyum, demir ve bakır vardır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Orta Afrika Cumhûriyeti 2.930.000’lik bir nüfûsa sâhip olup, yaklaşık nüfûsun % 75’i köylerde yaşar. Büyük nüfus merkezleri Ubangi Nehri boyunca ve Çad sınırı yakınlarında bulunur. En önemli şehir merkezi, başşehir Bangui olup, nüfûsu 451.690’dır.

Ülke nüfûsunu, iki yüz yıllık bir dönem süresince, esir tüccarlarından Afrika içlerine kaçan çeşitli etnik gruplar meydana getirir. Güneyde Ubangi Nehrinin kuzey kıyılarında Bantu dilini konuşanlar bulunur. Doğu kesimde, Nil ve yöresine âit kültürün tesirleri görülür. Başlıca etnik gruplar Azande, Yakoma, Zango, Banziri, Banda, Mandjia, Baya ve Sara’dır.

Ülkenin resmî lisanı Fransızcadır. Her tarafında konuşulan Zango dili değişik etnik gruplar arasında bir dil köprüsü vazifesi görür. Nüfûsunun % 60’ı putperest, çoğunluğu katolik olmak üzere % 35’i Hıristiyan, % 5’i Müslümandır.

Ülkedeki doğum oranı binde 47, ölüm oranı binde 20, yıllık nüfus artışı ise % 2,7’dir. Yüz bin kişiye 138 hastane yatağı ve beş doktor düşmektedir. Doğan her bin çocuktan 190’ı ölmektedir.

Ülkedeki öğretim sistemi Fransa’yı model almıştır. 5 ilâ 19 yaşı arasındaki nüfûsun % 37’si okula devam etmekte olup, okuma-yazma oranı % 16’dır. Ülkede yüksek tahsil kuruluşları olmamakla birlikte, birçok meslek okulları, kamu idaresi, makina, tarım ve öğretim alanlarında eğitim imkânı sağlar. Birkaç yüz öğrenci Fransa, Birleşik Amerika ve diğer ülkelerdeki yüksek okul ve üniversitelere devam etmektedir.

Siyâsî Hayat

Ülkede tek parti sistemine bağlı rejim hâkimdir. Yasama yetkisi 52 üyeli Millî Meclisin elindedir. Meclis üyeleri Orta Afrika Demokratik Birliği liderleri arasından seçilir. 13 Ağustos 1960’ta bağımsız olan Orta Afrika Cumhûriyeti, aynı sene Birleşmiş Milletlerin üyesi oldu.

Ekonomi

Çalışan nüfûsun % 87’sinin tarımla uğraştığı Orta Afrika Cumhûriyeti, esas îtibâriyle bir tarım ülkesidir. Topraklarının % 15’i işlenmeye elverişlidir. Başlıca yiyecek bitkileri manyok, akdarı, süpürgedarısı ve mısırdır. Para getiren başlıca bitkiler kahve ve pamuk olup, ihrâcâtının büyük bölümünü teşkil eder. Diğer ticârî bitkiler yerfıstığı ve hurmadır.

Çoğu tüketim ve üretim malları ithal edilmektedir. Sanâyii, tekstil ve hafif çapta îmâlâtla sınırlıdır. Meşrubat, plastik eşyâ ve sabun gibi îmâlât sanâyileri ve gıdâ sanâyii gelişmiştir. Ayrıca birçok kereste doğrama fabrikası mevcuttur. Elmas ülke için büyük bir gelir kaynağı teşkil etmektedir. Kişi başına düşen yıllık gelir 390 dolardır.

Ülke, ihrâcâtını Fransa, İsrail veABD’ye, ithâlâtının yarıdan fazlasını ise (% 61) Fransa’dan yapar. İthal malları satın aldığı diğer ülkeler Avrupa Ortak Pazar ülkeleri (bilhassa Almanya ve Hollanda) Birleşik Amerika, İngiltere ve Senegal’dir.

Orta Afrika Cumhûriyetindeki karayolları yetersiz ve bakımsız olup, 17.700 km uzunluğundadır. Ulaşımda nehirlerden büyük ölçüde faydalanılmaktadır. Havaalanları Bangui, Berbèurati ve Bovar’dadır.

RUANDA (RWANDA)


DEVLETİN ADI: Ruanda Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Kigali
NÜFUSU: 7.347.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 26.338 km2
RESMİ DİLİ: Kinyarwarda ve Fransızca
DİNİ: Müslüman, Katolik, Protestan,yerli dinler
PARA BİRİMİ: Ruanda Frankı

Doğu Orta Afrika’da, 1° 03’-2° 49’ güney enlemleri ve 28° 51’-30° 54’ doğu boylamları arasında yeralan, kuzeyinde Uganda, doğusunda Tanzanya, güneyinde Burindi ve batısında Zaire (Kongo) ve Kivu Gölü ile çevrili bir cumhûriyet.

Târihi

Ülkenin bilinen ilk yerlileri Two kabîleleridir. Daha sonra Ruanda topraklarına Hutu yerlileri hâkim oldu. Bundan sonra bölgeyi Hutuları mağlup eden Tutsiler ele geçirdi. Bu kabîle, Ruanda Krallığını kurarak topraklarını önce Kral Ruganzu Bwimba zamanında, 15. yüzyılda, genişletti. Kral Mwami Kigeri Rwabugiri döneminde, 19. yüzyılın sonlarında ise Alman Doğu Afrikası’nın bir parçası haline getirildi. Böylece batı sömürgeciliği ülkeyi ezmeye başladı. Bunun üzerine 1956 yılında Hutulu Bahutu Manifesto ilk olarak haklarını talep eden grup olarak ortaya çıktı. 1959’da iç harp patlak verdi ve Tutsi idâresi son buldu.

Ruanda sonraları, Belçika tarafından korunmaya alınmış, bir BirleşmişMilletler manda ülkesi oldu. 1962 yılında bağımsızlığını kazandı. 1973 yılında ülkede askerî bir darbe, 1976 yılında yeniden bir Millî Kongre seçimle işbaşına geldi. 1978 yılında hazırlanan yeni anayasa referandumdan geçti ve General Juvènal Habyarimana başkan seçildi. General Juvènal, hâlâ başkanlığa devam etmektedir (1993).

Fizikî Yapı

Ruanda’nın yüzölçümü yaklaşık 26.338 km2dir. Ülke genel olarak derin vâdilerle yer yer kesilmiş dağlık ve yaylalık bir ülkedir. Kivu Gölü kıyılarındaki yükseklikler 1500 m dolayındayken, bu rakam batıya yaklaşıldıkça Virunga Dağlarında hemen hemen 4500 m’ye kadar çıkar. Bu dağlar, Nil havzası ile Kongo havzasını birbirinden ayırır. Ülkenin en yüksek noktası yaklaşık 4505 m yükseklikteki Karisimbi Dağıdır. Ruanda’nın batısını örten ve ülkenin en büyük gölü olan Kivu Gölü, Zaire ile olan sınırının bir parçasını da teşkil eder.

Nehirlerin çoğu ülkeyi baştan başa kateder. Bunların önemlileri; Kagera, Akanyaru, Ruzizi ve Nyewarongo nehirleridir.

İklim

Ruanda ekvatora çok yakın olmasına rağmen, arâzisinin yüksekliği sebebiyle ılıman bir iklime sâhiptir. İklimi oldukça yumuşaktır. Bâzı mevsimlik değişikliklerin hâricinde yıllık ortalama sıcaklık genel olarak 18°C civârında olur. Ülkenin en sıcak ve nemli bölgesi Kivu Gölü ve civarıdır. Ülkenin yıllık yağış ortalaması yaklaşık 1000 ilâ 1300 mm arasında değişir. Şubat ve mayıs ayları arasında şiddetli yağışlar görülür.

Tabiî Kaynakları

Ruanda’nın batı bölgesinin hemen hemen tamâmına yakın bir bölümü yeşil bitki örtüsüyle doludur. Aynı zamanda bu bölge hem tarım ve hem de hayvancılık için müsait topraklara sâhiptir. Doğu bölgesi ise umûmiyetle savanalarla doludur. Bâzı bölgeleri ağaçsız çimenlik, bâzı bölgeleriyse akasya ağaçları, maki ve bambu ormanları ile örtülüdür. Yüksek dağlık bölgelerde ise daha çok muz ağaçları ve sıtma ağaçları mevcuttur.

Kagera Millî Parkı yemyeşil bir bitki örtüsüne sâhiptir. Bu parkta ülkede yetişen; zebra, antilop, çeşitli ceylan türleri, Afrika ceylanı(impela), gazal, yaban sığırı, aslan, leopar, su aygırı, timsah ve yüzlerce çeşit kuş gibi hayvanlar bulunur.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Ruanda’nın Nüfûsu yaklaşık 7.347.000’dir. Kilometrekareye 265 kişi olmak üzere nüfus yoğunluğu bakımından Afrika’nın en kalabalık ülkelerinden biridir. Yıllık nüfus artış oranı ise % 3 dolaylarındadır. Nüfûsun sâdece % 5’ine yakın bir bölümü şehirlerde yaşamaktadır.

Ruanda’nın etnik yapısının % 89 gibi büyük bir bölümünü Hutular meydana getirir. Geri kalan % 9’unu Tutsiler, % 1’ini Twalar tamamlar. Tutsiler oldukça uzun boyluyken, Twalar pigme türü olup, oldukça kısa boyludurlar. Tutsilere aynı zamanda Batutsi veya Watutsi de denir. Hutuların diğer adı Bahutu ve Twaların ise Batwa’dır. Halkın çoğu tarım ve sığır yetiştiriciliğiyle uğraşır. Nüfûsun % 10’unu aşan bir kısmı Müslümandır. Nüfûsun çoğunluğu ise Katolik ve Protestandır. Ayrıca çeşitli yerli inanışlar da mevcuttur.

Ülkenin resmî dili Bantu dilinden gelen Kinyarwanda yerli dilidir. Hem Hutu ve hem de Tutsi kabîleleri bu dili konuşurlar. Bundan başka ayrıca Fransızca da resmî dildir. Diğer dillerden Svahilice oldukça yaygındır. Beynelmilel bir dil olan Svahili, Afrika’nın doğusunda konuşulur.

Halkın yalnızca % 25’ine yakın bir bölümü okuma-yazma bilmektedir. Genç nüfûsun % 30’una yaklaşan bir kısmı okul hayâtındadır. Sağlık ve sosyal şartlar oldukça düşük durumdadır.

Ülkenin en gelişmiş şehri başşehir Kigali’dir. Diğer önemli şehirleri şunlardır: İlim ve kültür merkezi olan Butare, Kivu Gölü civarındaki sayfiye şehirleri olan Giseyni, Kibuye ve Cyangugu’dur.

Siyâsî Hayat

Ruanda 1962 yılında demokratik, sosyal ve bağımsız bir cumhûriyet hâline geldi. 1978 yılında yapılan yeni anayasa referandumu ile General Habyarimana başkan seçildi.

Ruanda idârî olarak 10 vilâyet bölgesine, ayrıca bunlar da toplam 141 mahallî idâre bölgesine ayrılmıştır. Başkan ve meclis dört yılda bir seçilir. Millet Meclisi 47 üyeli tek meclisli bir organdır. Devlet başkanına 14 bakanlar konseyi üyesi, iki devlet sekreteri yardım eder. Daha çok Belçika veFransa ile yakın diplomatik münâsebetleri mevcuttur. Ruanda, BM ve kısa adı OCAM olan Afrika Cemiyeti Teşkilâtı, Malgache et Mauricienne ve Afrika Birliği teşkilâtı (OUAU)na üyedir.

Ekonomi

Ruanda nüfûsunun % 95’i tarımla uğraşır. Dolayısiyle ülke ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayanır. Ruanda, Afrika’nın en fakir ülkelerinden biridir. Bu duruma, mineral kaynaklarının noksanlığı da önemli ölçüde tesir etmektedir. Ülke topraklarının % 40’ına yakın bir bölümü ekime müsâittir.

Ülkenin yetiştirdiği temel tarım maddeleri; mısır, süpürgedarısı, manyok, muz, fasulye, kahve, çay, pirekapan, darı ve bezelyedir. Sığır çobanlığı Ruanda’da çok önemli bir gelir kaynağıdır. Üç milyonun üzerinde büyükbaş hayvan mevcuttur.

Ülkenin başlıca yeraltı zenginlikleri şunlardır: Kalay, altın, volframit ve kolonbatantalit mâdenleri. Ülke sanâyii mahallî ihtiyaçlara ancak cevap verebilmektedir. Bunlardan gıdâ sanâyii, tekstil sanâyii ve kimyâ sanâyii nispeten gelişmiş sayılır.

Ruanda’nın para birimifranktır. Her çeşit malzeme, âlet, araç ve makina ve diğer eşyâlarını daha çok Belçika, Japonya ve Almanya’dan alır. Kahve ve çay en önemli ihraç ürünleri olup, çoğunlukla Tanzanya ve Kenya’ya yapılır.

Turizm önemli bir gelir kaynağıdır. Kivu Gölü güzellikleri ve Kagera Millî Parkı ve vahşî hayâtı her sene büyük miktarda turisti. Ruanda’ya çeker.

Ülkenin kara yolu ulaşım sistemi yetersizdir. 13.173 km karayolunun ancak 1180 km’si asfalttır. Ülkede demiryolu yoktur. Başşehir Kigali’de bir milletlerarası havaalanı vardır.

SÃO TOMÉ VE PRÍNCİPE


DEVLETİN ADI: São Tomé ve Príncipe Demokratik Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: São Tome
NÜFUSU: 126.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 1001 km2
RESMİ DİLİ: Portekizce
DİNİ: Katolik
PARA BİRİMİ: Dobra

Afrika’nın batı kıyısında, ekvatorun hemen kuzeyinde, Gine Körfezinde ve 1°44’ kuzey ilâ 1°01’ güney enlemleri ve 6°28’-7°28’ doğu boylamları arasında yer alan bağımsız bir ülke.

Târihi

Portekizli denizciler, Pedro Escobar ve Joao de Santarem tarafından 1470 yılında São Tomé ve 1471’de Príncipe Adaları bulunmuştur. Adaların ilk yerleşenleri böylece Portekizliler olmuştur. Sonraları adalara Afrika’dan zenci esirler de getirilmiştir. Böylece, bu ülke bir Portekiz denizaşırı sömürge bölgesi oldu.

On yedinci yüzyılın ortalarında, Danimarka tarafından işgâl edildi. 1974 yılında Portekiz bu kolonisinin bağımsızlığını tanımaya karar verdi. Gobon’dan destekli São Tomé ve Príncipe’nin Bağımsızlığı Hareketi (STPLM) Lideri Manuel Pinto de Costa ülke idâresini eline aldı. 12 Haziran 1975’te bağımsızlık îlân edildi. Doğu Almanya’da eğitim gören Manuel Pinto de Costa ülkenin ilk başkanı oldu. O günden beri başta bulunan Manuel Pinto 1988’den sonra demokratikleşme yolunda bâzı adımlar atarken, Sosyalist ülkelerle kurduğu sıkı bağları gevşetmeye başladı.

Fizikî Yapı

Ülkenin yüzölçümü 1001 km2 kadardır. Kamerun Dağlarından güneybatıda An Noban Adasına kadar uzanan, volkanik kemerin bir parçasını teşkil eder. São Tomé Adası, yaklaşık 50 km uzunlukta ve 30 km genişliktedir. Dağlık bir bölgedir. Yükseklik aşağı yukarı, 1000 m civârına kadar ulaşır. En yüksek yeri 2024 m’lik Prco de São Tomé (São Tomé Tepesi)dir. Príncipe Adası ise yaklaşık 16 km uzunluğunda ve 5 km genişliğindedir. Arâzisi dalgalıdır. Bu küçük ada São Tomé’den 144 km kadar kuzeydedir ve yaklaşık 109 km2lik bir yüzölçüme sâhiptir. Ülke batı Afrika kıyılarından yaklaşık 2000 km uzaktadır. Bu kıyılarda ülkenin iki komşusu olan Gabon ve Ekvator Ginesi yer alır.

İklim

Ekvatora çok yakın bir mevkide olmasından dolayı, tipik bir tropikal iklime sâhiptir. İklim oldukça yüksek sıcaklık ve şiddetli yağışlar şeklinde kendini gösterir. Eylülden mayıs ayına kadar yağışlar devâm eder.

Tabiî Kaynaklar

Her iki ada da, çok sık ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlar genellikle bol yağış alan tropikal ağaçlardan meydana gelmiştir. Fakat, bugün bu ormanlar gittikçe tüketilmekte ve sâdece dağlık bölgelerde kalabilmektedir. Ülke toprakları oldukça verimli olup, tarım ürünleri elde etmeye müsâittir. En önemli yeraltı zenginliği bakırdır. Ayrıca orman ürünleri bakımından da zengindir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Ülke nüfûsu yaklaşık 126.000’dir. Bu nüfûsun büyük bir bölümü São ToméAdasında yaşar. Kilometrekareye düşen insan sayısı 100’dür. Yıllık nüfus artışı % 3,5’tir.

Ülkenin hâlihazır yerlileri, eski ataları olan Portekizliler ve Afrika zencilerinin karışımı insanlardır. Resmî dili, halkın tamâmına yakın bir bölümünün konuştuğu Portekizcedir. Halkın çoğunluğu Katoliktir. Adaya ismini veren São Tomé en gelişmiş şehirdir. Príncipe Adasındaki Santo Antonio ikinci büyük şehirdir.

Siyâsî Hayat

Bağımsız bir cumhûriyettir. Devlet başkanı aynı zamanda hükûmet başkanıdır. Bağımsızlık Hareketi Lideri Manuel Pinto de Costo, 1975 yılından beri bu görevdedir. Ülke, idârî bakımdan 2 İl’e ve 12 kontluğa (Mahallî İdârî bölgesine) ayrılmıştır. Ülkede tek siyâsî parti vardır. Yasama organı, 51 üyeli Millî Halk Meclisidir. Meclis üyeleri dört yılda bir seçilir. Üyeleri Halk Meclisine tâyin edilen yüksek mahkeme, en yüksek yargı organıdır.

Ekonomi

Ülke toprakları çok verimlidir. Ekonomi daha çok tarıma dayanır. Başlıca yetiştirilen tarım ürünleri; kakao, kokanat, kahve, hurma yağı, hindistancevizi, kınakına ve muzdur. Balıkçılık önemli bir gelir kaynağıdır.

Ülkenin para birimi Dobra’dır. İthâlâtın % 61’ini Portekiz, ’ini Angola ile yapmaktadır. İhrâcâtının % 52’sini Hollanda’ya, % 33’ünü Portekiz’e ve % 8’ini de Almanya’ya yapar. En fazla kakao ihraç eder. Ayrıca kokanat, muz, hurma yağı, kahve ve bakır da ihraç etmektedir.

Yol şebekesi São Tomé’de iyi sayılır. Ada yaklaşık 200 km’lik karayoluna sâhiptir. En önemli limanları São Tomé ve Santo Antonio’dur.

SAPAN BALIĞI (Alopias vulpes); Alm. Fuchshai, Fr. Renard de mer, İng. Fox shark. Familyası: Devköpekbalığıgiller (Lamnidae). Yaşadığı yerler: Tropik ve ılıman denizlerde. Akdeniz, Atlantik ve Pasifik okyanuslarında boldur. Özellikleri: 6 metre boyunda, 500 kg ağırlıktadır. Kuyruğu ile vurarak sersemlettiği kuş ve balıklarla beslenir. Çeşitleri: Bilinen tek türdür.

Tropik ve ılıman denizlerde yaşayan bir köpekbalığı. Kuyrukları ile berâber 6 m uzunlukta, yarım tona yakın ağırlıktadırlar. Yan ve sırtı lâcivert, karın kısmı beyaz noktalıdır. Kuyruğunun üst lopu çok uzadığından bir çiftçi sapanını andırır. Vücudunun yarısını uzun kuyruğu meydana getirir. Kuyruğuyla suları kırbaçlayarak öldürdüğü veya sersemlettiği kuş ve balıklarla beslenir. Su yüzeylerinde yaşar. Bâzan iki üç tânesi bir balık sürüsünü çevirerek berâber avlanırlar. Suları kırbaçlıyarak sürüyü bir araya toplar sonra da ağızlarını açarak içlerine dalarlar. Zekice hareketlerinden dolayı, “tilki balığı” da denir. 2-4 yavru doğurur. Yeni doğan yavrular 1-1,5 metre uzunluktadır. Ekiden karaciğerinden yağ çıkarmak için avlanırdı. Akdeniz, Atlantik ve Pasifik okyanuslarında bol rastlanır.







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol