İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Suleyman Demirel Hakkinda
 


DEMİREL'İN MASONLUK SIRRI KASADA SAKLI



DEMİREL'İN MASONLUK SIRRI KASADA SAKLI...

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın Maşrık-ı Azamlarından Enver Necdet Egeran'ın vasiyetinde yer alan ve Demirel'in masonluğuna ilişkin belgede 40 yıllık sır aydınlığa kavuşacak. Egeran'ın oğlu Erol Egeran, yakında gerçekleri açıklayacağını söyledi. 14 Mayıs 2005 Cumartesi 10:291964 yılında yapılan Adalet Partisi 2. Büyük Kongresi öncesinde Demirel'in mason olduğuna ilişkin belgeler dağıtılmış, Demirel ise Eregan'dan aldığı "Demirel locamıza kayıtlı değildir" yazılı belgeyi okumuştu. Sadettin Bilgiç ile yarışan Demirel, AP koltuğuna oturdu.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 30 Kasım 1964'de yapılan Adalet Partisi 2. Büyük Kongresi'nde hakkındaki "mason"dur iddialarına karşılık kürsüde delegelere gösterdiği, "Demirel locamıza kayıtlı değildir" şeklindeki belgeyi tanzim eden dönemin Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın eski başkanlarından Enver Necdet Egeran'ın oğlu Erol Egeran, konuyla ilgili babasının vasiyeti arasında bazı belgeler olduğunu, bunları açıklayacağını söyledi.

Egeran'ın önceki gün gerçekleşen cenaze töreninde gazetecilerin sorularına cevap veren Erol Egeran'ın sözleri, 40 yıl önce yaşanan tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. Egeran, babasının Demirel'e, belge vererek masonları bölmesi olayıyla ilgili yazılı bir not bıraktığını açıkladı. Egeran, vasiyet şeklindeki bu yazılı belgenin içeriğini, "Bu o olayla ilgili hakikatlerin neler olduğuna dair bir yazıdır. Yakında onları açıklayacağım. Gerekli yerlere vereceğim" sözleriyle açıkladı.

Kongrede mason tartışması

Süleyman Demirel, 27 Mayıs 1960'daki askeri darbenin ardından kurulan Adalet Partisi'ne girmiş, genel başkan yardımcılığına kadar yükselmişti. O dönemden itibaren Demirel'in "Mason" olduğuna dair iddialar gündeme getirilmişti. Ragıp Gümüşpala'nın vefatıyla boşalan AP Genel Başkanlık yarışında aynı iddialar yeniden gündeme geldi. Demirel'in mason olduğuna ilişkin bir kitap elden ele dolaştı. Bazı çevrelerde AP Genel Başkanlığı'na Bilgiç'in getirilmesi durumunda, silahlı kuvvetlerin seçimleri kazansa bile iktidarı AP'ye vermeyecekleri konuşulmaya başlandı. Bilgiç ve Demirel arasındaki Genel Başkanlık yarışına, siyasi yasaklı DP'lilerin haklarının iade edilmesi konusu da karıştı. Demirel'in, DP'lilerin siyasi haklarının iade edilmesi çalışmalarını askıya alacağını söylediği belirtilirken, Bilgiç'in, DP'lilerin haklarının iadesine çalışacağı dillendirildi.

Egeran'dan belge istedi

AP tabanının hassasiyetleri bir masonun genel başkan olmasını önleyici nitelikteydi. Bu nedenle Demirel, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'ndan Enver Necdet Egeran'la temas kurdu. Yükseliş Locası olarak da bilinen Loca "Türk Yükseltme Derneği" adıyla faaliyet gösteriyordu. Egeran, Demirel'in localarına kayıtlı olmadığına ilişkin bir belge tanzim etti. Belgeyi kürsüde gösteren Demirel, iddiaları yalanladı. Havayı lehinde değiştirmeyi başaran Demirel, Genel Başkan seçildi.

Belge, Süleyman Demirel'i liderliğe taşıdı ancak, Masonlar arasında da probleme neden oldu. Bazı Masonlar, Egeran'ın böyle bir belge tanzim ederek mason locasının kurallarını çiğnediğini söylediler. Karşılıklı suçlamalar sonucunda Masonlar Yüksek Şurası ile Büyük Loca ilişkileri koptu. İstanbul'dan 5, İzmir'den 2 locanın katılmasının ardından 1966'da Türkiye Büyük Mason Mahfili kuruldu. Öte yandan, Enver Necdet Egeran'ın hazırladığı belgenin de bir mizansen olduğu söylendi. Hem milliyetçi sağ hem kemalist sol Demirel hakkında sık sık "mason birader" sözünü kullanmaya devam ettiler.

'Masonluk belgesini dağıtanlar Demirel'i ilk kutlayanlar oldu'

1964 yılında Demirel'e karşı giriştiği liderlik yarışında kaybeden Sadettin Bilgiç, Boğaziçi Yayınları tarafından neşredilen anılarında "Dul kadına yardım etmek" ve "masonluk" tartışmalarını söyle anlatıyor: "Demirel, Büyük Kongre'de, Necdet Egeran'dan aldığı ve 'dul kadın çocuğuna yardım' diye nitelendirdikleri, 'Locamıza kayıtlı değildir' yazılı mektubu okudu. Demirel'in Yükseliş Locası'na kayıtlı olduğuna dair belgenin hikayesi şöyleydi: Demirel'in Yükseliş Locası'na kayıtlı olduğuna dair belge, o tarihte müşterek muhaliflerimiz olanlar tarafından, 1962 kongresinde dağıtılmıştı. Belge, Çıkrıkçılar Yokuşu'nda manifatura mağazası olan hemşehrilerim Hacı Kadir ve Hacı Mehmet Özkan kardeşlerin eline geçmişti. Bir alışveriş için dükkanlarına uğradığımda 'Bir masonu nasıl genel başkan yardımcısı yaparsınız' diye ateş püskürüyorlardı. 'Kim bu şahıs' diye sorduğumda, belgeyi gösterdiler. Buna inanamadığımı söyleyerek oradan ayrıldım. Demirel'in masonluğu ile ilgili belgeye dayanarak ateş püsküren bu hemşerilerim, Demirel genel başkan seçildikten sonra, onu ilk kutlayanların başında yer aldılar. Demirel başbakan yardımcısı olduktan sonra, bir geziden uçakla Esenboğa'ya döndüğümüzde, onu karşılayan Ankara seymenlerinin başında yine bu kişiler vardı."

'Dul kadın' şifresi mi?

1964'deki AP Kongresi'nde yaşanan tartışmaların arka planını Sadettin Bilgiç hatıralarında anlattı. Üzeyir Garih'in öldürülmesinin ardından ortağı İshak Alaton'un sarfettiği bir cümle, başka bir bağlamda Bilgiç tarafından da dile getirildi. Alaton, Milliyet'e verdiği söyleşide, Garih'in, öldürülmeden bir hafta önce dul bir kadına yardım etmek için kendisinden onbin dolar aldığını söylemişti. Bu cümle Milliyet'in manşetin'de "Dul Kadın Şifresi" başlığıyla verildi. Milliyet'in haberine göre "dul kadın" masonluk literatüründe yardım istemek anlamına geliyordu. "Dul kadına yardım" sözleri Alaton'un tepkisiyle karşılaşmış, Milliyet'in sözlerini çarpıttığını açıklamıştı. Buna rağmen Milliyet "İşte şifrenin tercümesi: Hayatım tehlikede" başlığını atıyordu. Necdet Egeran yıllar sonra rastladığı Bilgiç'ten özür dilemiş. Bilgiç hatıralarında bu olayı anlatıyor: "Ekim 1970'de, Çankaya'daki Hülya lokantasında öğle yemeği yiyorduk. Egeran iki Amerikalı ile birlikte lokantaya geldi, bize yakın bir masada yemeklerini yediler. Kalkarken, masamıza geldi ve özür dilediğini söyledi. Yanımdaki arkadaşların bir kısmı Egeran'ı tanımadıkları için birbirlerinin yüzüne baktılar. Egeran o sırada, 'Bu özürün ne anlama geldiğini sayın Bilgiç bilirler' dedi ve ayrıldı. Demirel masonlukla ilgili olmadığına dair belgeyi okuduktan sonra, köy evinde Kur'an okunmadan sabah kahvaltısına oturulmayan bir ailenin çocuğu olduğunu anlattı. Bu ifratla tefrit arasında bocalamaktı. Müslümanlar sabah namazı kılarlar ve kuşluk denilen sabah 9.30-10 arasında sabah yemeği yerler. Yemeğe otururken de Kuran okumak sünnet veya adet değildir. Sadece besmele çekilir. Bu söz bile delegeye mason değil müslüman olduğunu anlatmaya çalışmak için söylenmiştir."

Enver Necdet Egeran kimdir?

1907'de doğan Enver Necdet Egeran uzun yıllar "Maşrık-ı Azam (Büyük Üstad) olarak Türkiye masonluğunu yönetti. 1940-1951'de Maden Tetkik Arama Jeoloji Şube Müdürlüğü, 1951'de MTA'da Petrol Dairesi Şube Müdürü, 1953-56 arasında ise Petrol Dairesi Genel Müdür yardımcılığı yaptı. 1956'da Mobil'in Türkiye müdürü olan Egeran, bu görevi 1968'e kadar sürdürdü. Egeran'ın yabancıların Türkiye'de petrol aramasına izin veren Petrol Kanunu'nun çıkmasında büyük bir rolü olduğu belirtiliyor. Bazı rivayetlere göre Mobil tarafından kuyuların açılıp, petrol bulunmadığı gerekçesiyle betonla kapatılması, bu döneme denk geliyor. Kastamonu yöresinde petrolün mevcut olduğu uydu fotoğraflarıyla anlaşıldığında, dönemin ABD büyükelçisi Marc Grossman 1997'de bölgeye bir gezi yaptı. Gezide yanına aldığı isimlerden biri de Egeran'dı. Büyükelçi, soru soran gazetecilere "Kastamonu etli ekmeği ve Taşköprü sarımsağı yemeye geldim" cevabını verdi. Prof. Dr. Ahmet Maranki'ye göre Grossman'ın Egeran'la loca bağlantısı var, ikisi de aynı mason locasına kayıtlı. Egeran'ın masonlukla iligili 2 kitabı var.

(YENİ ŞAFAK)







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol