İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Turk Denizciligi Devlet Yonetimi Toplumsal ve Ekonomik Yasam
 


TÜRK DENİZCİLİĞİ, DEVLET YÖNETİMİ, TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAŞAM


ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE TÜRK DENİZCİLİĞİ


Türkler, Anadolu'yu yurt edindikten sonra denizciliğe de önem vermeye başladılar. Çünkü Anadolu'nun üç tarafı denizlerle çevriliydi. Ülkeyi savunmak için deniz kuvvetine ihtiyaç vardı. Ayrıca ticaret yapmak amacıyla da denizciliğe önem vermek gerekirdi.

Türk denizcilik tarihinde ilk donanma, Çaka Bey tarafından oluşturuldu. Oğuz Türklerinden olan Çaka Bey, Anadolu'nun fethi döneminde Bizanslılara tutsak düşmüş ve bir süre Bizans sarayında kalmıştı. Buradan kurtulduktan sonra İzmir’i ele geçirdi ve burada bir beylik kurdu. Bizanslılarla mücadeleye devam etti. Çaka Bey, kızını Anadolu Selçuklu Sultani I.Kılıç Arslan'la evlendirdi. Bizans imparatoru, Çaka Beyle I.Kılıç Arslan'ın arasını açtı. Bunun üzerine Çaka Bey, I.Kılıç Arslan tarafından öldürtüldü.

Anadolu Selçuklu sultanları, denizciliğin önemini kavramakta gecikmediler. Sinop ve Alanya'da tersaneler kurdular. Donanma oluşturdular. Karadeniz ve Akdeniz'de ticari seferler yapılmasına önem verdiler.

Anadolu Türk Beylikleri Döneminde ünlü denizciler yetişti. Aydınoğullarından Umur Bey, donanmasıyla Ege denizinde pek çok adayı ele geçirdi. Mora'ya sefer yaptı. Menteşeoğullarından Mesut Bey de tıpkı Umur Bey gibi ünlü bir Türk denizcisiydi. Mesut Beyin donanması, Rodos adasını ele geçirecek kadar güçlüydü.

Anadolu Türk beyliklerinden Karesioğullarının önemli bir deniz gücü vardı. Ayrıca, Pervaneoğulları, Candaroğulları ve Saruhanoğulları beylikleri de denizcilikte önemli başarılar kazanmışlardır.

Devlet Yönetimi

Hatırlayacağınız gibi, Büyük Selçuklu Devleti konusunu işlerken, Selçuklularda ülke ve devletin hanedanın ortak malı olduğunu söylemiştik. Bu durumun sakıncalarından da söz etmiştik. Aynı şekilde, Anadolu Selçuklu Devleti’nde ülke ve devlet Selçuklu ailesinin ortak malıydı. Hükümdara “Sultan” unvanı verilirdi. Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk başkenti 1077’de Süleyman Şah tarafından fethedilen İznik oldu. İznik’in 1097’de I. Haçlı Seferi sırasında düşmanın eline geçmesinde sonra başkent Konya’ya taşındı ve Anadolu Selçuklu Devleti yıkılana kadar öyle kaldı. Devlet işleri “divan” adı verilen kurullarda görüşülürdü. Bu divanların en büyüğü başkentteki “Divan-ı Saltanat” idi. Divana vezir başkanlık ederdi.

Anadolu Selçukluları ile Büyük Selçuklular arasında devlet yönetimi ile ilgili benzerlikler bundan ibaret değildir. Aşağıda hem Büyük Selçuklularda hem de Anadolu Selçuklularında bulunan önemli devlet görevlerini sıraladık. Birlikte okuyalım:

Melik:

Selçuklu ailesinden olan ve vali olarak atanan devlet görevlileri.

Atabey:

Sultan çocuklarına ve çocuk yaştaki meliklere danışmanlık ve eğitmenlik yapan devlet görevlileri.

Subaşı:

İllerde askerlik ve güvenlik işlerine bakardı.

Kadı:

İllerde adalet işlerine bakardı.

Ordu

Anadolu Selçuklu ordusu “kapıkulu askerleri” ve “tımarlı sipahiler” olmak üzere başlıca iki bölümden oluşurdu. Kapıkulu askerleri atlı ve yaya olmak üzere ikiye ayrılırdı. Maaşlı çalışırlar ve hep sultanın yanından olurlardı. Hepsi devşirme kökenliydi. Yani, sonradan Müslüman yapılmış savaş tutsaklarından ya da Hıristiyan çocuklarından oluşan bir ordu idi. Tımarlı Sipahiler ise “ıkta” sahiplerinin yetiştirmek zorunda olduğu askerlerdi. Tamamen Türklerden oluşan bu ordu Anadolu Selçuklu ordusunun temeli idi.

Anadolu Selçuklu ordusu önceleri sadece kara birliklerinden oluşurdu. Ancak, zamanla devletin Karadeniz’de Sinop ve Samsun, Akdeniz’de Antalya ve Alanya limanlarını ele geçirmesi sonucunda ilk deniz kuvvetleri meydana getirildi. Anadolu Selçuklu Devleti gerçek anlamda ve büyük ölçüde donanmaya sahip olan ilk Türk devletidir. Yandaki resimde Anadolu Selçuklularından kalma Alanya Tersanesi'ni görüyorsunuz.

Toprak

Anadolu Selçuklularında tüm topraklar devletin malı idi ve dört bölüme ayrılırdı.

Has:

Vergi gelirlerini sadece sultanların topladığı ve kullandığı topraklara verilen isimdir.

Ikta:

Askerlere ve devlet memurlarına hizmet karşılığı verilen topraklardı. Ikta sahipleri maaş yerine bu toprakların gelirleri ile geçinirlerdi ve buna karşılık devlete asker (tımarlı sipahi) yetiştirirlerdi.

Mülk:

Başarılı devlet memurlarına hediye olarak verilen topraklara denirdi.

Vakıf Arazi:

Cami, medrese, hastane veya kervansaray gibi sosyal kurumların masraflarını karşılamak üzere ayrılan topraklara verilen isimdir.

Hukuk


Anadolu Selçuklularında “şer’i” ve “örfi” olmak üzere ikili bir hukuk sistemi vardı. Şer’i hukukun temeli İslam kuralları iken örfi hukuk eski Türk yönetim geleneklerine dayanırdı. Şer’i hukukla ilgili davalara kadılar, örfi hukula ilgili davalara “emir-dad" adı verilen devlet görevlileri bakardı.

Toplumsal ve Ekonomik Yaşam

Toplumsal Yaşam

Türklerin 11. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya gelmesi ile birlikte Anadolu’nun nüfus yapısı tamamen değişti. Türklerden önce Anadolu, çoğunlukla Hıristiyan Ermeni ve Rum nüfustan oluşurdu. Ancak Anadolu Selçuklu Devleti ve beylikler döneminde Anadolu’daki Müslüman Türk nüfusunun çoğunluğa ulaştı.

Anadolu Selçuklu Devleti döneminde halkı önce yerleşikler ve göçebeler diye ikiye ayırabiliriz. Yerleşik nüfusun çoğu köylerde ve bir kısmı kentlerde yaşardı. Kentlerde Türklerin sayısı Ermeni ve Rumlara oranla daha azdı ve kentte yaşayanlar çoğunlukla zanaat ve ticaret ile uğraşırdı. Devlet memurluğu, medrese hocalığı gibi işlerde çalışan insanlar da vardı. Şehirlerde yaşayan Müslüman esnaflar “Ahilik” adı verilen özel meslek örgütleri kurarlardı. ( Ayrıntılı bilgi için yandaki kutuya bakınız ) Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuruluşundan sonra kentlerdeki toplumsal ve ekonomik yaşamın canlandığını görüyoruz. Zamanla kentlerdeki Türk ve Müslüman nüfusu arttı.

Köylüler tarım yoluyla geçimlerini sağlarken, göçebeler için başlıca geçim kaynağı hayvancılık idi. Köylüler ve göçebeler yetiştirdikleri ürünleri şehir pazarlarına getirip satarlardı. Çiftçiler, sebze ve meyve gibi tarım ürünleri satarken, göçebeler daha çok et ve süt ürünleri, yün deri gibi şeyler satarlardı. Unutmayalım ki Anadolu’da yaşayan göçebe Türklere “Türkmen” adı veriyoruz.

Ahilik

“Ahilik” Anadolu Selçuklu Devleti ve diğer beyliklerin şehirlerinde yaşayan esnafların kurdukları hem ekonomik hem de dinsel faaliyetleri olan meslek örgütleridir. Günümüzdeki esnaf derneklerinin ilk örnekleridir. Bu örgütlere “ahi loncası”, bunlara üye olan kişilere “ahi” ve lonca başkanlarına “ahi baba” denirdi. Bir esnafın “ahi” olabilmesi için öncelikle Müslüman olması gerekirdi. Bu yüzden Rum ve Ermeni esnafları ahi loncalarına alınmamışlardır.

Ekonomik Yaşam

Arkadaşlar, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulmasından sonra ve özellikle III. Haçlı Seferinden sonraki dönemde (yani I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve onun oğulları I. İzzeddin Keykavus ve I. Alaeddin Keykubad dönemlerinde) Anadolu’da savaş ortamı sona erdi, huzur ve güven ortamı sağlandı. Tarım üretimi arttı. Dokumacılık ve dericilik çok gelişti. Devlet bu ürünleri dışarıya satarak gelir sağlamaya başladı. Ayrıca dışarıdan da mallar geliyordu. Kısacası bu dönemde iç ve dış ticaret çok ama pek çok canlanmıştı. Anadolu Selçuklu Devleti sultanları askeri fetihlerini bu ticareti daha da geliştirecek şekilde yaptılar.

Nitekim, Karadeniz kıyısındaki Sinop ve Samsun limanları ve Akdeniz kıyısındaki Antalya ve Alanya limanları ticari özelliklerinden dolayı fethedildiler.

Resimler :

Kayseri'deki "Sultan Hanı". Anadolu Selçukluları zamanında yaptırılan bu kervansarayın hem çizimini hem de bugünkü halini gösteren bir fotoğrafını görüyorsunuz. Anadolu'nun bir çok yerinde Anadolu Selçuklularından kalma kervansaraylar vardır.

Kıyıdaki kentler dışında Konya, Kayseri, Sivas, Amasya, Tokat, Erzincan ve Erzurum gibi şehirler önemli ticaret merkezleriydi. Buralarda ticaret hanları ve dükkanlar vardı, büyük pazarlar kurulurdu. Kervan ticareti çok önemliydi. Anadolu Selçuklu Devleti sultanları kervan ticaretini geliştirmek ve desteklemek için şehirlerde hanlar ve önemli yollar üzerinde büyük ve görkemli kervansaraylar inşa ettiler. Bu yollardan geçen Müslüman ve Hıristiyan tüccarların canları ve malları devlet tarafından korunurdu. Her tüccar bu kervansaraylarda konaklar ve ihtiyaçlarını giderirdi. En çok ticaret yapılan ülkeler Bizans, İran, Venedik, Ceneviz ve Arap ülkeleriydi. Çeşitli tarım ürünleri ile birlikte, yün, tiftik, ipek, halı, kilim ve deri satılırdı. Ayrıca koyun, sığır, at gibi hayvanlar ve şap, tuz, demir, bakır ve gümüş gibi maddeler alınır ve satılırdı. Yukarıdaki resimlerde bu dönemde yapılmış kervansaraylardan örnekler görüyorsunuz. Yine bu dönemde Anadolu’dan geçen büyük ticaret yolları için aşağıda Haritaya bakınız.

Harita :


Anadolu Selçuklu Devleti zamanındaki belli başlı ticaret yollarını görüyorsunuz. Haritada görüldüğü gibi, Antalya ve Alanya hem doğudan hem de kuzeyden gelen kervan yollarının sona erdiği son derece önemli liman kentleriydiler. I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in Antalya'yı, I. Alaeddin Keyhüsrev'in ise Alanya'yı ekonomik avantajlarından ötürü fethettikleri bu haritaya bakarak daha iyi anlaşılıyor.








 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol