İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Avrupa guvenlik ve is Birligi Teskilati (Agit)
 


AVRUPA GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI ( AGİT )



AVRUPA GÜVENLİK ve İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI ( AGİT )
HELSİNKİ NİHAİ SENEDİ
PARİS ŞARTI

(Helsinki Nihai Senedi, imzalarla birlikte 82 sayfadan oluşmaktadır. Yukarıdaki bölüm, orijinal metinde bulunmamaktadır. Okuma kolaylığı açısından, belgedeki ana bölümler gözönüne alınarak oluşturulmuştur.)

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), 1975 yılında 35 ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından imzalanan Helsinki Nihai Senedi ile başlayan sürecin günümüzde vardığı aşamadır.

Avrupa’da güvenlik ve istikrar fikri, 1950’lerin ortasından itibaren Doğu Bloku tarafından ortaya atılan bir fikirdir. Almanya’nın bölünmüşlüğü ve Berlin sorunu soğuk savaş döneminde Avrupa’nın sınırlarını meşrulaştırma girişimine neden oldu.

Bu çerçevede 1955’lerde Varşova Paktı tarafından yapılan Avrupa güvenliği anlaşma önerisi Batılılar tarafından kabul edilmedi. Doğu Blokunun bu yöndeki önerileri, 1970’lerin başında ABD ile SSCB arasında imzalanan SALT 1 Andlaşması ve Batı Almanya’nın, Polonya ve Çekoslovakya ile olan Doğu sınırlarını tanıması ve Doğu Almanya ile ilişkiye girmeyi kabul etmesi sonucu meydana gelen yumuşama ortamı ile değer kazanmaya başladı.

Bu koşullarda Batı Avrupa, güvenliği konusunda görüşmelere girişmeyi kabul etti. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı, 15 Ocak 1973 tarihinde Helsinki’de çalışmalarına başladı. 2 yılı aşkın bir süre devam eden konferans 1 Ağustos 1975’de Helsinki Nihai Seneti’nin 33 Avrupa ülkesi ile ABD ve Kanada tarafından Devlet ve Hükümet Başkanları düzeyinde imzalanmasıyla sonuçlandı.

Soğuk Savaş döneminde Doğu ve Batı blokları arasında bir yumuşama belgesi olan Helsinki Nihai Senedi'nin amacı; sınırların ihal edilmezliği ve devletlerin toprak bütünlükleri esaslarına bağlı kalınarak, Avrupa'da karşılıklı güven anlayışının güçlendirilmesine, barış ortamına elverişli şartların geliştirilmesine, demokrasi ve insan haklarının zemin kazanmasına katkıda bulunmaktır.

Helsinki Nihai Senedi'nin imzalanması ile birlikte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) bir siyasi süreç olarak varlık kazandı ve Batı ile Doğu arasında bir görüşme ve temas forumu olarak işlev görmeye başladı.

Nihai Senedi'nin kabulünü izleyen dönemlerde Avrupa Güvenlik ve İşbirligi Konferansı süreci, düzenlenen seminerler ve izleme toplantıları ile süreklilik arzeden bir konferans olarak devam ettirildi. 1990 yılında imzalanan Paris Şartı Soğuk Savaş'ın bitişini simgeledi ve özellikle 1992'de yapılan Helsinki Zirvesi ile kurumsallaşma sürecine girildi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı, 1994 yılındaki Budapeşte Zirvesi'nde bugünkü adını ve statüsünü alarak, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na dönüştü.

Kanada'nın batısındaki Vancouver'den Rusya'nın doğusundaki Vladivostok'a kadar uzanan bir coğrafyada 54 ülke AGİT'e üye... Kuzey Amerika'dan Orta Asya'ya kadar uzanan bir coğrafya üzerinde 54 ülkeyi ilke, değer ve taahhütleri etrafında bir araya getiren AGİT bu geniş alanda çatışmaları önlemede, uyuşmazlıkları çözümlemede, istikrar ve güvenliğin tesisi ile korunup güçlendirilmesinde önemli roller üstlenmektedir. AGİT, ayrıca, Doğu Avrupa ile Orta Asya ve Kafkasya Cumhuriyetleri'nin bağımsızlıklarının güçlendirilmesi ve uluslararası camiaya entegre edilmeleri ile demokrasi, insan hakları ve serbest piyasa ekonomisi anlayışlarının bu ülkelerde yerleştirilmesi çalışmalarında da anlamlı bir işlevi yerine getirmektedir.

Helsinki Nihai Senedi (Helsinki-1975), Paris Şartı (Paris-1990) ve Avrupa Güvenlik Şartı (İstanbul-1999), AGİT'in üç temel belgesini oluşuruyor.

* Paris Şartı * Avrupa Güvenlik Şartı

Helsinki Nihai Senedi'ni Türkiye adına dönemin başbakanı Süleyman DEMİREL imzaladı. Demirel, "Yüzyılın Son Zirvesi" olarak adlandırılan 18-19 Kasım 1999 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen "AGİT İstanbul Zirvesi"nde de, Türkiye adına "Avrupa Güvenlik Şartı"na imza koydu.

* AGİT İstanbul Zirvesi - 1999

Paris Şartı'nı ise dönemin Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL imzalamıştı.

AGİT Paris Zirvesi - 1990

AGİT İSTANBUL ZİRVESİ 18-19 Kasım 1999

"Yüzyılın son zirvesi" olarak nitelendirilen "AGİT İstanbul Zirvesi", Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) üye 54 ülkenin Devlet veya Hükümet Başkanlarının katılımıyla 18-19 Kasım 1999 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirildi. İstanbul Zirvesi, 20. yüzyılın son çeyreğine damgasını vuran zirveler (1975 Helsinki, 1990 Paris) dizisinin üçüncüsü ve sonuncusu oldu.

İstanbul Zirvesi sırasında akdedilen AGİT belgeleri şöyle:

Avrupa Güvenlik Şartı (İstanbul Şartı)

AKKA Uyarlama Anlaşması

AKKA'nın adaptasyonuna ilişkin Nihai Senet

Güven ve Güvenlik Arttırıcı Önlemlere İlişkin Viyana Belgesi

İstanbul Zirve Deklarasyonu

Tüm üye ülkelerce imzalanan ve 21.yüzyıl Avrupası için bir güvenlik modeli olan İstanbul Şartı, üye ülkeler arasında işbirliğine dayalı ilişkiler ve daha güvenli bir AGİT alanı yaratılması için de rehber niteliği taşıyor. Şart ayrıca, barış, istikrar ve özgürlüğün hüküm sürdüğü serbest, demokratik ve daha fazla bütünleşmiş bir AGİT alanı yaratılması açısından sağlam bir teminat niteliğinde bulunuyor.

İstanbul Şartı'nın önemli unsurları özetle şöyle:

- AGİT yükümlülükleri diğer üye ülkelerin yakın ve meşru ilgisine konu teşkil ederler.

- Azınlıklara mensup kişilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi üye devletlerin kendi içinde ve diğer üyeler ile ilişkilerinde demokrasi, barış, adalet ve istikrar bakımından temel unsurdur. Ulusal azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil insan haklarına tam saygı başlıbaşına bir amaçtır, egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar vermez, aksine onu güçlendirebilir.

- Bugün maruz kaldığımız risk ve tehditlerle tek bir devlet veya kuruluşça başa çıkılması mümkün değildir. AGİT'i bu konuda muktedir kılabilmek için diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliği güçlendirilmelidir.

- İnsan hakları, temel özgürlükler, demokrasi ve hukuk devleti AGİT'in kapsamlı güvenlik kavramının merkezinde yeralmaktadır. Düşünce ve inanç özgürlüğü de dahil insan hakları ve temel özgürlüklerin ihlali, hoşgörüsüzlük, saldırgan milliyetçilik, ırkçılık, şovenizm, yabancı düşmanlığı ve anti-semitizm ile mücadele edilecektir.

- Cinsiyet eşitliği, kadına karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadın ve çocuklara karşı şiddetin önlenmesi de AGİT'in ele alacağı hususlar arasındadır.

- Hukuk devletine ve yolsuzluğun önlenmesine ilişkin yükümlülükler teyid edilmektedir.

- Çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabilitasyonu amacıyla sivil bir girişim olan Acil Uzman Yardım ve İşbirliği Timleri oluşturulacaktır.

AKKA Uyarlama Anlaşması

Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması'nın (AKKA) yeni koşullara uyarlanmış şekli taraf ülkelerin liderleri tarafından imzalandı. Antlaşmaya, aralarında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de bulunduğu 30 ülkenin devlet ya da hükümet başkanları imza koydu.

AKKA'yı değiştiren hukuki belgenin yanında, bu hukuki belgeyle ilgili olarak ülkelerin yapacakları siyasi beyanları içeren bir "nihai senet" de kabul edildi. Yeni anlaşma, 30 taraf ülkenin bulunduracakları silah ve donanım sistemlerinin tavanlarını belirliyor. Daha önce blok esasına dayanan tavanlar, bundan böyle ülkelere göre belirlenecek. İstanbul'da imzalanan belge ile Varşova Paktı'nın dağılmasından sonra, AKKA'nın yeni koşullara uyarlanmasıyla ilgili olarak 1996 yılında başlatılan görüşmeler sonuca ulaştırılmış oldu.

İstanbul Deklarasyonu

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) İstanbul'da yapılan yüzyılın son zirvesinde, Balkanlar ve Kafkaslar'daki meseleleri de içeren bölgesel konularla teşkilatın bölgesel çatışmalara ilişkin misyonlarının bugüne kadar ki sonuçlarıyla ilgili ortak bir deklarasyon yayınlandı.

Tarihe "İstanbul Deklarasyonu" olarak geçecek 43 maddelik bildiriye "Bizler AGİT'nı oluşturan ülkelerin devlet ya da hükümet başkanları, 21. yüzyılın ve Helsinki Nihai Senedi'nin 25'inci yıldönümü arifesinde İstanbul'da toplandık" diye başlandı.

Deklarasyon'da, AGİT bölgesindeki çatışmaların önlenmesi ve çıkanların da barışçı çözümüne yönelik çabaların yoğunlaştırılması taahhüdü tekrarlandı.

Zirvenin, şiddetli depremlerin acısını yaşayan Türkiye'de yapılmasıyla, doğal felaketlerin korkunç sonuçlarının bir kez daha farkına varıldığı belirtilen Deklarasyon'da, bu tür olaylarda, Güvenlik İşbirliği Platformu temelinde, uluslararası toplum ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde müdahale etmeye AGİT'nın katkı gücünün sorgulanması gerektiği kaydedildi.

Deklarasyon'da, Daimi Konsey'e bu konuyu ele alması talimatı verildiği belirtildi.

AVRUPA GÜVENLİK ŞARTI İstanbul, 19 Kasım 1999

Avrupa Güvenlik Şartı, "Yüzyılın son zirvesi" olarak nitelendirilen ve 54 AGİT üyesi ülkenin Devlet veya Hükümet Başkanlarının katılımıyla 18-19 Kasım 1999 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen "AGİT İstanbul Zirvesi"nde imzalandı.

AVRUPA GÜVENLİK ŞARTI

İSTANBUL, 19 KASIM 1999

1. 21. yüzyılın eşiğinde, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi ülkeler Devlet veya Hükümet Başkanları olarak, üye devletlerin birbirleri ile barış içinde ve bireylerin ve toplulukların özgürlük, refah ve güvenlik içinde yaşayabileceği hür, demokratik ve daha fazla bütünleşmiş bir AGİT bölgesi yaratılması için taahhüdümüzü kararlılıkla açıklıyoruz. Bu taahhüdü yerine getirebilmek için birtakım yeni adımlar atılmasına karar verdik. Bu amaçla:

-AGİT ile diğer uluslararası Teşkilatlar ve kurumlar arasında işbirliğini geliştirmek ve bu sayede uluslararası toplumun mevcut kaynaklarını daha etkin kullanabilmek için İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformu oluşturmaya,

-AGİT’in barışı koruma operasyonlarındaki rolünü geliştirmeye ve böylece Örgütün güvenliğe ilişkin kapsamlı yaklaşımını daha iyi yansıtmaya,

- AGİT’in yardım ve geniş çaplı sivil alan operasyonlarına ilişkin taleplere daha çabuk yanıt verebilmesini teminen Yardım ve İşbirliği Süratli Uzman Takımları (YİSUT) oluşturmaya;

- Hukukun üstünlüğünün sürdürülmesini sağlamak amacıyla polis faaliyetleri yürütebilmek için yeteneklerimizi genişletmeye;

-AGİT alan operasyonlarının planlanması ve konuşlandırılması amacıyla bir Harekat Merkezi oluşturmaya;

-AGİT Daimi Konseyi altında Hazırlık Komitesini kurarak, AGİT içinde siyasi danışma sürecini güçlendirmeye; karar verdik.

Şiddet kullanılan çatışmaları mümkün olduğunca önlemeyi taahhüt ediyoruz. Bu Şarta dahil etmeye karar verdiğimiz önlemler, AGİT’in bu alandaki yeteneklerini güçlendirmesinin yanısıra, savaş ve yıkımdan tahrip olmuş toplumların rehabilitasyonu konusunda AGİT’in kapasitesini de geliştirecektir. Bu Şart ortak ve bölünmez bir güvenlik alanı oluşturulmasına katkıda bulunacaktır. Şart, aynı zamanda, bölünmelerin ve farklı güvenlik düzeylerinin olmadığı bir AGİT bölgesi yaratılmasına yardımcı olacaktır.

I. KARŞIMIZDAKİ ORTAK TEHDİTLER

2. 20. yüzyılın son on yılı AGİT bölgesinde önemli başarılara tanıklık etmiş, önceden varolan gerginlikler yerini işbirliğine bırakmıştır. Ancak devletler arasında çatışma tehlikesi yokedilememiştir. Avrupa’da eski döneme ait bölünmeler geride bırakılmış, fakat, yeni riskler ve tehlikeler ortaya çıkmıştır. Paris Şartını imzaladığımızdan bu yana, güvenliğimize yönelik tehditlerin devletlerarası anlaşmazlıklardan olduğu kadar, toplumlar içi uyuşmazlıklardan da kaynaklandığı açıkça görülmüştür. Çoğu kez AGİT kural ve ilkelerinin ulusal sınırlar içinde açıkça ihlal edilmesi nedeniyle çatışmalar yaşadık. Artık tümüyle geçmişte kaldığını düşündüğümüz tarzdaki vahşice davranışlara yeniden şahit olduk. Son on yılda, bu tür çatışmaların bütün AGİT üye devletlerinin güvenliğine bir tehdit oluşturduğu açıkça görülmüştür.

3. Son on yılda yaşanan trajedilerden olduğu kadar, devletlerarası gerilim ve bölünme tehlikelerinden ders alma kararlılığındayız. Güvenlik ve barış, iki temel unsuru kapsayan bir yaklaşım sayesinde geliştirilebilir; bunlar, vatandaşlar arasında güven tesis edilmesi ve devletler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesidir. Bu amaçla, yardımcı olmak ve tavsiyelerde bulunmak üzere mevcut mekanizmalarımızı güçlendirecek ve yenilerini geliştireceğiz. Ulusal azınlık mensuplarının hakları da dahil, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygının tam anlamıyla yerleşmesi için çabalarımızı artıracağız. Buna paralel olarak, devletler arasında güven ve güvenlik artırılması için kapasitemizi kuvvetlendireceğiz. Devletler arasındaki anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümlenmesi için mevcut araçları daha da geliştirme kararlılığındayız.

4. Uluslararası terörizm, şiddete başvuran aşırılık, örgütlü suç ve uyuşturucu kaçakçılığı güvenliğe artan ölçüde bir tehlike teşkil etmektedir. Nedeni ne olursa olsun ve ne şekilde tezahür ederse etsin terörizm kabul edilemez bir olgudur. Her türlü terörist faaliyetin hazırlanmasını veya mali destek bulmasını önlemek için çabalarımızı artıracağız ve teröristlerin topraklarımızda üstlenmesine izin vermeyeceğiz. Hafif ve küçük silahların aşırı ve istikrarı bozucu bir şekilde artması ve kontrolsuzca yayılması da güvenliğimize ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Sözkonusu yeni risk ve tehditlere karşı savunmamızı güçlendirmeye kararlıyız. Güçlü demokratik kurumlar ve hukukun üstünlüğü bu savunmanın temelini oluşturur. Bu tehditleri göğüsleyebilmek için birbirimizle daha etkin ve yakın işbirliği yapmaya da kararlıyız.

5. Ağır ekonomik sorunlar ve sağlıksız çevre koşulları güvenliğimize ciddi etkiler yapabilir. Ekonomi, bilim ve teknoloji ve çevre alanlarındaki işbirliği çok büyük önem arzetmektedir. Toplumsal haklara gerekli dikkat sarfedilirken, devam eden ekonomik ve çevresel reformlar, şeffaf ve istikrarlı iktisadi faaliyetler ve pazar ekonomisinin gelişti-rilmesi ile sözkonusu tehditlere karşı yanıtımızı güçlendireceğiz. Daha önce benzeri görülmemiş düzeyde, bir çok ülkede devam eden başarılı ekonomik geçiş sürecini takdirle izliyoruz. AGİT bölgesinin bütününde güvenlik ve refaha katkıda bulunacak olan sözkonusu reform sürecine devam etmeleri için onları teşvik ediyoruz.Yolsuzluklarla mücadele ve kanun hakimiyeti için AGİT’in tüm boyutlarında çabalarımızı artıracağız.

6. AGİT bölgesine yakın, özellikle Akdeniz ve Orta Asya’daki üye ülkelere komşu bölgelerdeki güvenliğin AGİT için artan önemi haiz olduğunu teyid ediyoruz. Bu bölge-lerdeki istikrarsızlık ve tehlikelerin AGİT ülkelerinin güvenlik ve refahına doğrudan etkisi bulunduğunun bilincindeyiz.

II. ORTAK TEMELLERİMİZ

7. Birleşmiş Milletler (BM) Şartına, Helsinki Nihai Senedine, Paris Şartına ve kabul ettiğimiz tüm diğer AGİT belgelerine tam bağlılığımızı yeniden teyid etmekteyiz. Bu belgeler ortak taahhütlerimizi ve faaliyetimizin temelini teşkil ederler. Bunlar, Avrupa’daki eski bölünmelerin sona erdirilmesi ve tüm AGİT bölgesi boyunca demokrasi, barış ve dayanışmanın gerçekleştirilmesi bakımından yeni bir dönem açılmasında bize yardım etmiştir. Bu belgeler, üye devletlerin birbirlerine ve bireylerine karşı davranışları bakımından açık standartlar getirmiştir. AGİT yükümlülüklerinin hepsi üye devletlere istisnasız ve eşit olarak uygulanır. Bunların iyi niyetle uygulanması, üyesi bulunulan kuruluşlar arası ilişkiler için olduğu gibi devletler, hükümetler ve halklar arasındaki ilişkilere de zemin oluşturur. Üye devletler AGİT kural ve ilkelerinin uygulanması bakımından birbirle-rine sorumlu oldukları gibi vatandaşlarına da hesap verebilmelidirler. Bu yükümlülükler ortak kazanımlarımızı teşkil ederler; bu nedenle devletlerin münhasıran bir iç işi olarak kabul edilemez, diğer devletlerin yakın ve meşru ilgisine konu teşkil ederler.

AGİT’in BM şartının VIII. Bölümü altında bölgesel bir düzenleme olduğu ve bölgede erken uyarı, çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi ve kriz sonrası rehabilitasyonu bakımından öncelikli bir Teşkilat olduğunu yeniden ifade ediyoruz. AGİT, bölgesinde danışma, karar alma ve işbirliği konularını ihtiva eden içerikli ve kapsamlı bir teşkilattır.

8. Her katılımcı devletin eşit güvenlik hakkı vardır. Her üye devletin ittifak andlaşmaları da dahil, kendi güvenlik düzenlemelerini seçme ve değiştirme hakkının doğal bir hak olduğunu teyid ediyoruz. Her devletin tarafsız kalma hakkı da bulunmaktadır. Her üye devlet, bu konularda diğer devletlerin haklarına saygılı olacaktır. Üye devletler, kendi güvenliklerini diğerlerinin güvenliği pahasına güçlendirmeyeceklerdir. AGİT içinde hiçbir devlet, devletler grubu veya kuruluş AGİT bölgesinde barış ve istikrarın sürdürülmesinde diğerlerinden ayrıcalıklı bir sorumluluğa sahip olamaz veya sözkonusu bölgenin herhangi bir yerini kendi nüfuz bölgesi olarak göremez.

9. İlişkilerimizi, şeffaflık, dayanışma, eşit ve gerçek ortaklığın ışığında ortak ve kapsamlı güvenlik kavramı ile uyumlu olarak tesis edeceğiz. Her üye ülkenin güvenliği diğerlerinin güvenliği ile ayrılmaz biçimde bağlantılıdır. Güvenliğin insani, ekonomik, siyasi ve askeri boyutlarını bir bütün olarak ele alacağız.

10. Oydaşmayı AGİT karar alma sürecinin temeli olarak kabul etmeye devam edeceğiz. AGİT’in değişen siyasi şartlara karşı esnekliği ve çabuk karşılık verme yeteneği, AGİT’in ortak ve bölünmez güvenliğe yönelik işbirliğine dayalı ve kapsamlı yaklaşımının merkezinde kalmalıdır.

11. BM Güvenlik Konseyinin uluslararası güvenlik ve barışın sürdürülmesine ilişkin öncelikli sorumluluğunu ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına katkı sağlamadaki asli rolünü kabul ediyoruz. Kuvvete ve kuvvet tehdidine başvurmama konusu da dahil, BM Şartı altındaki hak ve yükümlülüklerimizi yeniden teyid ediyoruz. Bu bağlamda, BM Şartında yeraldığı üzere, anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümlenmesine ilişkin yükümlülüğümüzü de yeniden ifade ediyoruz.

* * * * *

Bu temellere dayanarak, karşılaştığımız tehditlerle daha etkin olarak mücadele edebilmek için ortak araçlarımızı geliştirecek ve kollektif karşılığımızı kuvvetlendireceğiz.

III. ORTAK YANITLARIMIZ

DİĞER KURULUŞLARLA İŞBİRLİĞİ: İŞBİRLİĞİNE DAYALI GÜVENLİK PLATFORMU

12. Maruz kaldığımız riskler ve tehditler ile tek bir devlet ya da kuruluşun başa çıkabilmesi mümkün değildir. Son on yıl zarfında, AGİT ile diğer uluslararası kuruluşlar arasında işbirliği tesisi için önemli adımlar attık. Uluslararası toplumun kaynaklarının tam olarak kullanılmasını teminen, uluslararası kuruluşlar arasında daha yakın bir işbirliğini taahhüt ediyoruz. Bu Şartın temel unsurlarından biri olarak benimsenen İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformu sayesinde, diğer yetkili kuruluşlarla işbirliğimizi eşitlik temelinde ve ortaklık ruhuna uygun olarak güçlendirmeyi ve geliştirmeyi üstleni-yoruz. Şarta ekli belgede belirtilen İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformu ilkeleri, üyeleri bireysel ya da topluca kendilerini bu ilkelerle bağlayan tüm kuruluş ya da kurumlara uygulanır. Bunlar siyasi-askeri, insani ve ekonomik gibi güvenliğin tüm boyutlarına uygulanır. Biz bu Platform sayesinde, herkesçe paylaşılan değerler temelinde, spesifik risklere yanıt ve-rilmesi ve yeni riskler ve tehditlere karşı çözüm geliştirilmesi gibi güvenlik meseleleri ile ilgilenen çeşitli kurumlar arasında siyasi ve işlevsel uyumu geliştirmeye ve sürdürmeye gayret etmekteyiz. Bütünleşme bakımından oynayabileceği anahtar rolünü bilerek, çeşitli kuruluşların birbirlerini güçleri oranında desteklediği bir işbirliği ortamı yaratılmasını teminen, uygun olduğu ölçüde AGİT’in esnek bir eşgüdüm çerçevesi niteliği taşımasını öneriyoruz. Örgütler arasında bir hiyerarşi veya kalıcı bir işbölümü yaratmak istemiyoruz. AGİT’in çalışmasını desteklemek için, gelişen olaylara göre gerekli siyasi kararlara tabi olarak, üyesi bulunduğumuz uluslararası örgütlerin ve kurumların kaynaklarını kullandırmaya prensipte hazırız.

13. Alt bölgesel işbirliği, AGİT alanında güvenliği artırmak açısından önemli bir unsur haline gelmiştir. AGİT çerçevesine dahil edilen Güney Doğu Avrupa İstikrar Paktı gibi süreçler ortak değerlerimizin geliştirilmesine yardım etmektedir. Bu süreçler yalnızca bulundukları bölgenin değil, tüm AGİT bölgesinin güvenliğine katkı sağlamaktadır. İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformuna dayanarak, AGİT’in bir altbölge işbirliği forumu oluşturmasını öneriyoruz. Bu açıdan ve işlevsel belgedeki modalitelere göre, AGİT, altbölgeler arasında bilgi ve tecrübe değişimini kolaylaştıracak ve eğer istenirse, bunların karşılıklı anlaşma ve düzenlemeleri bakımından saklayıcı rolü üstlenebilecektir.

DAYANIŞMA VE ORTAKLIK

14. Bölgemizdeki barış ve güvenliğin en iyi şekilde güvence altına alınması, üye ülkelerin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıyı yüceltme yeteneği ve istekliliği ile sağlanabilir. Bizler yükümlülüklerimize tamamen uymaya hazır olduğumuzu bireysel olarak teyid ediyoruz. AGİT ilkelerini daha da yüceltmek için ortak sorumluluğumuz bulunmaktadır. AGİT’in kurumları ve temsilcileri ile işbirliği içinde olmaya ve AGİT araçları ve mekanizmalarını kullanmaya kararlıyız. Uygulamayı gözden geçirme sürecinin devamında dayanışma ve ortaklık ruhu içinde işbirliği yapacağız. Bugün, AGİT ilke ve yükümlülüklerine riayet edilmesine katkıda bulunmak için, üyesi olduğumuz kuruluşları da kapsayan bir işbirliği bazında ortak önlemler almayı taahhüt ediyoruz. Üye ülkelerden gelen yardım ta-leplerine daha etkin yanıt verebilmek için mevcut işbirliği araçlarını güçlendirecek ve yenilerini geliştireceğiz. Sözkonusu yükümlülükler ve ilkelere karşı açık, ciddi ve sürekli ihlalleri önleyebilmek için Örgütün etkinliğini artırıcı yollar arayacağız.

15. Hukukun ve düzenin yıkılması nedeniyle sorun yaşayan ve destek talep eden üye devletlere yardım etmek için mevcut yolları değerlendirmeye kararlıyız. Yardım talep eden devletle sorunun niteliğini ve desteğin yolları ile araçlarını birlikte araştıracağız.

16. Güvenliğin siyasi ve askeri veçhelerine ilişkin Davranış İlkeleri Rehberinin geçerliliğini teyid ediyoruz. Egemenliği, toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığı tehdit edilen, bireysel ve toplu meşru savunma hakkı çerçevesinde destek arayan üye ülke ile AGİT yükümlülüklerine uygun olarak en kısa sürede danışmalarda bulunacağız. Ortak değerlerimizin savunulmasında ihtiyaç duyulan hareket tarzını ve tehdidin niteliğini birlikte değerlendireceğiz.

KURUMLARIMIZ

17. Parlamenter Asamble, AGİT’in yeni fikirler ve teklifler üreten en önemli kurumlarından birisi haline gelmiştir. Özellikle demokratik gelişme ve seçimleri izleme alanlarında artan rolünden memnuniyet duyuyoruz. Üye devletlerin kendi içlerinde ve diğer üyeler ile arasında güvenin artırılması, refah ve demokrasinin güçlendirilmesi için anahtar rolü oynayan faaliyetlerin daha da geliştirilmesi için Parlamenter Asamblesine çağrıda bulunuyoruz.

18. Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (ODIHR), Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiseri (HCNM) ve Medya Özgürlüğü Temsilcisi insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygıyı sağlamayı amaçlayan temel kurumlardır. AGİT Sekreteryası, Dönem Başkanına ve özellikle Teşkilatımızın alan faaliyetlerine hayati destek vermektedir. Ayrıca, AGİT Sekretaryasının işlevsel yeteneklerini, genişleyen faaliyetlerimize ve alan faaliyetlerinin etkin ve kendilerine verilen görev yönergesine uygun biçimde yürütülmesi ihtiyacına cevap verecek şekilde güçlendireceğiz. AGİT kurumlarına tam destek vermeyi üstleniyoruz. Kaynaklarımızı optimal olarak kullanmak bakımından alan faaliyetleri arasındaki eşgüdümün yanısıra, AGİT kurumları arasındaki yakın koordinasyonun önemini dile getiriyoruz. AGİT kurumlarına ve alan faaliyetlerine personel temin ederken, coğrafi dağılım ve cinsiyet eşitliğini gözönünde bulunduracağız.

AGİT faaliyetlerindeki kaydadeğer gelişmelerin ve çeşitliliğin farkındayız. Birçok üye ülkenin 1993 Roma Bakanlar Konseyi kararlarını uygulayamadığını ve bu nedenle Teşkilatın hukuki kapasite bakımından zorluklarla karşılaştığını biliyoruz. Bu durumu düzeltmeye çalışacağız.

İNSANİ BOYUT

19. AGİT’in kapsamlı güvenlik kavramının özünde insan haklarına, demokrasiye ve hukuk devletine saygının bulunduğunu teyid ediyoruz. Düşünce, inanç ve din özgürlüğü dahil insan hakları ve temel özgürlüklerin ihlali, hoşgörü-süzlük, saldırgan milliyetçilik, ırkçılık, şovenizm, yabancı düşmanlığı ve anti-semitizm gibi güvenliğe tehdit oluşturan hususlarla mücadele etmeyi taahhüt ediyoruz. Ulusal azınlıklara mensup kişilerin haklarının geliştirilmesi ve korunması, üye devletlerin kendi içinde ve diğer üyelerle ilişkilerindeki demokrasi, barış, adalet ve istikrar bakımından temel unsurdur. Bu bakımdan, özellikle 1990 Kopenhag İnsani Boyut Belgesinin ilgili hükümlerini teyid ediyor ve 1991 Cenevre Ulusal Azınlıklar Uzmanlar Toplantısı Raporunu hatırlatıyoruz. Ulusal azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil insan haklarına tam saygı başlıbaşına bir amaçtır, egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar vermez, aksine onu güçlendirebilir. Mezkur belgelerde sayılan yaklaşımların yanısıra çeşitli otonomi kavramları da, AGİT ilkeleri ile tutarlı olduğu sürece, devletlerin ulusal azınlıklarının etnik, kültür, dil ve din kimliğinin korunması ve geliştirilmesi için araç olurlar. Her türlü azınlığa karşı şiddeti kınıyoruz. Hoşgörüyü artırmak ve herkesin etnik kökenine bakılmaksızın tam fırsat eşitliğinden faydalanabileceği çoğulcu toplumlar yaratmak için önlemler almayı üstleni-yoruz. Ulusal azınlıklara ilişkin sorunların sadece hukukun üstünlüğüne dayanan bir demokratik siyasi çerçeve içinde tatminkar olarak çözümlenebileceğinin altını çiziyoruz. Herkesin bir vatandaşlığı bulunduğunu ve kimsenin keyfi olarak vatandaşlığından mahrum bırakılmaması gereğini teyid ediyoruz. Herkesin bu hakkı kullanabilmesini sağlamak üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Vatansız kişilere daha iyi uluslararası koruma sağlanmasını üstleniyoruz.

20. Roma ve Sinti mensuplarının karşılaştığı sorunların ve bunların tam fırsat eşitliğinden yararlanmaları için AGİT yükümlülükleriyle tutarlı olarak etkili önlemler alınması ihti-yacının bilincindeyiz. Roma ve Sinti’nin toplumlarımız içinde tam ve eşit bir yere sahip olmaları ve onlara yönelik her türlü ayırımcılığın sona erdirilmesi için çabalarımızı artıracağız.

21. İşkencenin ve zalimane, gayrı insani ve aşağılayıcı muamele ve cezaların AGİT bölgesinde tamamen ortadan kaldırılmasını taahhüt ediyoruz. Bu amaçla, anılan sorunlarla mücadelede usul ve esasa ilişkin güvenceler ve çözümler sağlayacak yasaları geliştireceğiz. İşkence kurbanlarına yardımcı olacağız ve ilgili uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşlarıyla uygun olduğu ölçüde işbirliği yapacağız.

22. Etnik temizlik ve toplu göçe zorlama politikalarını reddediyoruz. Mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin onurlu ve güvenli bir şekilde geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının yanısıra, 1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne İlişkin Konvansiyon ve onun 1967 tarihli Protokoluna uygun olarak iltica başvuru hakkına ve uluslararası korunmalarına saygı göstereceğimize ilişkin yükümlülüklerimizi yeniden teyid ediyoruz. Mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin ayırım gözetmeksizin yurtlarına yeniden entegre olmasını takip edeceğiz.

Çatışma zamanlarında sivillerin daha iyi korunmasını sağlayabilmek için uluslararası insani hukukun uygulamasını geliştirecek yollar arayacağız.

23. Kadınların haklarını tam ve eşit olarak kullanabilmesi, daha barışçı, istikrarlı ve demokratik bir AGİT alanı yaratılması için önemlidir. Kadın/erkek eşitliğini Örgütümüzde ve devletler seviyesinde politikalarımızın ayrılmaz bir parçası yapacağımızı taahhüt ediyoruz.

24. Kadınlara ve çocuklara karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığı, cinsel suistimali ve her türlü insan ticaretini ortadan kaldırmak üzere önlemler alacağız. Bu suçları önlemek üzere, diğerleri meyanında, anılan suçları işleyenlerin cezalandırılmasına ilişkin mevcut mevzuatı güçlendirecek veya yeni yasalar çıkaracağız ve mağdurların korunmasını geliştireceğiz. Mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş çocuklar da dahil, çatışma sırasında ve sonrasında çocukların hak ve çıkarlarının korunmasına ilişkin önlemler geliştirecek ve uygulayacağız. 18 yaşın altındaki kişilerin çatışmalara katılmak üzere zorla veya mecburi olarak silah altına alınmasını önlemek üzere yollar arayacağız.

25. AGİT yükümlülükleri ve özellikle 1990 Kopenhag Belgesine uygun olarak hür ve adil seçimler gerçekleşti-rilmesi taahhüdümüzü yeniden teyid ediyoruz. Seçim mevzuatının geliştirilmesi ve uygulanmasında ODIHR’in üye devletlere sağlayabileceği desteğin bilincindeyiz. Bu yükümlülükler çerçevesinde, üye ülkeler, ODIHR, AGİT Parlamenter Asamblesi ve diğer ilgili özel kurum ve kuruluşlardan seçimleri izlemek isteyen gözlemcileri davet edeceğiz. ODIHR’in seçimlere ilişkin değerlendirme ve tavsiyelerini vakit kaybetmeksizin takip etmeyi kabul edi-yoruz.

26. Kamunun bilgiye erişiminin, serbest bilgi akışının ve özgür basının önemini teyiden ifade ediyoruz. Her demokratik, serbest ve açık toplumun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz özgür ve bağımsız basını geliştirecek, ülke içi ve sınır ötesi bilgi akışını engelsizce gerçekleştirecek temel şartları sağlamak için gerekli önlemleri alacağımızı taahhüt ediyoruz.

27. Sivil toplum kuruluşları (NGO) insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi bakımından hayati bir rol oynarlar ve güçlü sivil toplumun ayrılmaz bir parçasıdırlar. Temel özgürlükler, insan haklarına saygı ve sivil toplumun daha da geliştirilmesine tam katkı sağlayabilmesi için NGO’ların yeteneklerinin geliştirilmesini taahhüt ediyoruz.

SİYASİ-ASKERİ BOYUT

28. Güvenliğin siyasi ve askeri vecheleri üye ülkelerin çıkarları bakımından hayatidir. Bunlar AGİT’in kapsamlı güvenlik kavramının temel unsurlarından birini oluştururlar. Silahsızlanma, silahların kontrolu ve güven ve güvenlik artırıcı önlemler, askeri alanda önceden tahmin edilebilirlik, şeffaflık ve istikrarı artırarak güvenliği geliştirme çabalarının önemli parçalarıdır. Silahların kontrolu anlaşmalarının ve güven ve güvenlik artırıcı önlemlerin tam olarak uygulanması, zamanlı adaptasyonu ve ihtiyaç duyulması halinde daha da geliştirilmesi, siyasi ve askeri istikrarımıza katkıda bulunan ana unsurlardır.

29. Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA) Avrupa güvenliğinin temel taşlarından biri olmaya devam edecektir. AKKA, önemli ölçüde askeri teçhizat indirimine olanak tanımıştır. Antlaşma, daha güvenli ve bütünleşmiş bir Avrupaya temel katkıyı yapmaktadır. Bu antlaşmanın tarafı olan devletler ileriye doğru kritik bir adım atmaktadırlar. Antlaşma, değişen şartlar içinde, hükümlerinin şeffaflık ve önceden tahmin edilebilirlik sağla-yacak şekilde uyarlanması sayesinde güçlendirilmiştir. Birçok taraf devlet teçhizat seviyelerini daha da azaltacaklardır. Uyarlanmış Antlaşma, yürürlüğe girmesini müteakip, Urallardan Atlantik’e uzanan bir bölgede bulunan diğer AGİT üyesi devletlerin de gönüllü katılımına açılacak ve böylece Avrupa istikrarı ve güvenliğine önemli bir ilave katkı sağlayacaktır.

30. AGİT Güvenlik İşbirliği Forumu (AGİF) tarafından benimsenen 1999 AGİT Viyana Belgesi, güvenliğin siyasi-askeri veçheleri hakkındaki diğer belgelerle birlikte, askeri şeffaflık ve karşılıklı güven tesisinde tüm AGİT üyeleri için değerli araçlar sağlamaktadır. Bu alandaki tüm AGİT araçlarının düzenli olarak kullanılması ve tam olarak uygulanmasına devam edecek ve AGİT bölgesindeki güvenlik ihtiyaçlarına yeterince yanıt verilebilmesini teminen bu araçların zamanlıca uyarlamasına gayret edeceğiz. Güvenliğin siyasi-askeri veçhelerine ilişkin Davranış İlkeleri Rehberi içinde yeralan ilkelere bağlıyız. Siyasi/askeri güvenlik boyutuyla ilgili olarak AGİT’in kapsamlı ve bölünmez güvenlik kavramını takip etmeye ve üye ülkelerin ortak güvenlik endişelerinin birlikte karşılanmasına yönelik olarak, AGİF çerçevesinde daha fazla çaba göstermeye kararlıyız. Kapsamlı güvenlik diyaloğuna devam edecek ve temsilcile-rimizi AGİF çerçevesinde bu diyaloğu sürdürmesi konusunda görevlendireceğiz.

EKONOMİK VE ÇEVRESEL BOYUT

31. Çevresel tahribatın ve doğal kaynakların hızla tüketilmesinin güvenliğe yönelttiği riskler gibi, AGİT bölgesinde refah ve demokrasi ile güvenlik arasındaki bağlantı da daha gözle görünür bir hale gelmiştir. Ekonomik bağımsızlık, sosyal adalet ve çevresel sorumluluk refah için vazgeçilmez unsurlardır. Sözkonusu bağlantılar temelinde, özellikle çatışma önleme ve erken uyarı faaliyetlerimizin bir öğesi olarak ekonomik boyuta yeterince özen gösterilmesini sağlayacağız. Bunu diğer saikler meyanında geçiş döneminde bulunan ekonomilerin dünya ekonomisiyle bütünleşmesini sağlamak, hukukun üstünlüğünü ve ekonomik alanda şeffaf ve istikrarlı bir hukuki sistemi geliştirmek için yapacağız.

32. AGİT geniş bir yelpazeye yayılan üyeliği, güvenliğe ilişkin kapsamlı yaklaşımı, çok sayıdaki alan faaliyetleri ve uzun bir geçmişe sahip kural koyucu bir örgüt olarak bilinmektedir. Bu nitelikler AGİT’e tehdidi tanımlamak imkanı verir ve çevresel ve ekonomik alanlardaki anahtar uluslararası kuruluşlar ve kurumlar arasındaki işbirliğine hızlandırıcı bir etki yapmasını sağlar. AGİT uygun olduğu ölçüde kendisine düşen bu rolü oynamaya hazırdır. Ortak Güvenlik Platformuna uygun olarak, AGİT ile ilgili uluslararası kuruluşlar arasındaki sözkonusu eşgüdümü arttıracağız. Mevcut çabaların tekerrüre yolaçmamak veya bu konuda başka bir kuruluşça esasen yürütülen etkin çabaları ikame etmemek şartıyla, AGİT’in ekonomik ve çevresel sorunlara yanıt verme yeteneğini arttıracağız. AGİT’in özellikle yetenek sahibi olduğu alanlara odaklanacağız. İnsani kaynakları ve yetenekleri harekete geçirmek ve canlı sivil toplumlar oluşturulmasına yardım etmek örneğinde olduğu gibi AGİT’in insani boyut çerçevesindeki çabaları ekonomik boyutta önemli karşılıklı etkileşim sağlamaktadır. Bilgiye Erişim, Karar Verme Sürecine Kamunun Katılımı ve Çevresel Konularda Adaletin Sağlanması konusundaki 1998 Aarhus Konvansiyonunun ruhuna uygun olarak hareket edeceğiz.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE

33. Hukuk devletine bağlılığımızı teyid ediyoruz. Yolsuzluğun AGİT’in ortak değerlerine büyük bir tehdit oluşturduğunun bilincindeyiz. Yolsuzluklar istikrarsızlık yaratır, güvenlik, ekonomik ve insani boyutun birçok veç-hesini etkiler. Üye devletler, yolsuzlukla ve yolsuzlukları doğuran koşullarla mücadele etmeyi ve iyi yönetim ve toplumsal bütünlük için olumlu bir çerçeve yaratmayı üstlenirler.Yolsuzluklarla mücadele etmek için mevcut uluslararası araçları daha verimli kullanacaklar ve birbirlerine yardım edeceklerdir. AGİT, hukukun üstünlüğünü geliştirme gayretlerinin bir parçası olarak yolsuzluklara karşı güçlü kamu ve iş çevreleri oydaşmasına bağlı NGO’larla çalışacaktır.

IV.ORTAK ARAÇLARIMIZ SİYASİ DİYALOĞU ARTIRMAK

34. AGİT bölgesinde güvenliğin bütün veçheleriyle ilgili olarak, gelişmeler hakkında diyaloğumuzu genişletmeye ve derinleştirmeye kararlıyız. Daimi Konseyi ve Güvenlik İşbirliği Forumunu, kendi ihtisas alanlarında, AGİT’in kapsamlı ve bölünmez güvenlik kavramını izlemek ve üye devletlerin güvenlik endişelerini etkin olarak çözümlemekle görevlendiriyoruz.

35. Siyasi danışmalar ve karar alma konusunda asli yetki sahibi olan Daimi Konsey, Örgütün günlük işleyişinin yanısıra, geniş bir yelpazede kavramsal konuları da ele alacaktır. Konseye görüşmelerinde ve alacağı kararlarda yardımcı olmak üzere ve Örgüt içinde şeffaflık ile siyasi danışma sürecini güçlendirmek amacıyla, Daimi Konseye bağlı bir Hazırlık Komitesi oluşturacağız. Bu açık katılımlı komite normal olarak gayrıresmi düzeyde toplanacak ve Konsey veya Konsey Başkanınca, gerekli görüşmeleri yaparak sonucunu Konseye sunmakla görevlendirilecektir.

36. Aramızdaki dayanışma ve ortaklık ruhunu yansıtarak, AGİT yükümlülüklerine uyulmasını sağlamak üzere üye devletlere yardım etmek için siyasi diyaloğumuzu artıracağız. Bu diyaloğu teşvik etmek için mevcut usul ve yöntemlere uygun olarak aşağıdaki AGİT araçlarını artan ölçüde kullanmaya karar verdik:

-Gerekli olduğu hallerde uygulama ve mevzuat reformuna tavsiye ve uzmanlık sağlamak için, diğer ilgili uluslararası kuruluşların da katılımıyla, AGİT kurumlarından heyetler göndermek,

-İlgili devletler ile danışmaların ardından, durum tesbiti ve tavsiye amaçlarıyla Dönem Başkanı özel temsilcileri göndermek,

-AGİT yükümlülüklerine uyulmasına ilişkin sorunları ele almak için AGİT ve ilgili devlet temsilcilerini biraraya getirmek,

-Diğer konular meyanında hukukun üstünlüğü, demokratikleşme ve insan hakları alanlarında standart ve uygulamaları geliştirmek için eğitim programları düzenlemek,

-Ekonomik Forum, AGİT gözden geçirme toplantı ve konferanslarında AGİT yükümlülüklerine uyumla ilgili hususları ele almak,

-Bu hususları, AGİT kurumlarının veya Dönem Başkanı Temsilcilerinin kendi görev alanları içinde yaptıkları tavsiye-ler esas alınarak değerlendirmesi için Daimi Konseye sunmak,

-AGİT yükümlülüklerine uyulmaması durumunda özel veya takviyeli Daimi Konsey toplantıları düzenlemek ve izlenecek hareket tarzı konusunda karar vermek,

-İlgili ülkenin rızası ile alan faaliyetleri düzenlemek.

AGİT ALAN FAALİYETLERİ

37. Daimi Konsey alan faaliyetlerini oluşturacak ve bunların görev yönergeleri ve bütçeleri konusunda karar verecektir. Bu temelde, Dönem Başkanı ve Daimi Konsey sözkonusu faaliyetlere rehberlik sağlayacaktır.

38. AGİT alan faaliyetlerinin geliştirilmesi Teşkilatın, yükümlülüklere uyum, güvenlik ve barışın ilerletilmesi konusunda önemli bir rol oynamasını mümkün kılacak şekilde geliştiğinin en önemli bir göstergesidir. Bu aracı, deneyimlerimize dayanarak, aşağıda belirtilen görevleri, ilgili görev yönergelerine göre yürütmek için güçlendirecek ve geliştireceğiz:

-AGİT ve ev sahibi ülke tarafından kabul edilen alanlarda, yardım sağlamak ve tavsiye oluşturmak,

-AGİT yükümlülüklerine uyulmasını gözlemlemek ve daha iyi uyum için tavsiyelerde bulunmak,

-Seçimlerin düzenlenmesine ve gözlenmesine yardım etmek,

-Hukukun üstünlüğü, demokratik kurumlar, hukuk ve kamu düzeninin ihyasi ve sürdürülmesi için destek sağlamak,

-Çatışmaların barışçı yollarla çözümlenmesine ilişkin olarak müzakereler veya diğer önlemler için koşulların sağlanmasına yardımcı olmak,

-Çatışmaların barışçı yollardan çözümlenmesine ilişkin anlaşmaların uygulanmasına yardım etmek ve/veya denetlemek,

-Toplumun çeşitli veçhelerinin yeniden yapılanmasına ve iyileştirilmesine katkı sağlamak.

39. Alan faaliyetleri için personel tedariki üye devletlerce nitelikli kişiler arasından yapılmalıdır. Personel eğitimi AGİT’in ve alan faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması için önemlidir, bu nedenle geliştirilmelidir. AGİT ülkelerinde mevcut olan eğitim imkanları ve AGİT’in eğitim faaliyetleri uygun düştüğü hallerde diğer kurum ve örgütlerle işbirliği yapılarak bu amaca ulaşılmasında aktif rol oynayabilir.

40. İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformuna uygun olarak, AGİT ile diğer uluslararası kurumlar arasında alan faaliyetlerinin yürütülmesi konusundaki işbirliği artırılacaktır. Bu işbirliği, ilgili kuruluşların kimliğine ve karar verme süreçlerine saygılı olarak, onların deneyiminden faydalanmak ve özellikle Avrupa Konseyi gibi diğer ortaklarla müşterek projeler geliştirmek suretiyle de yapılacaktır.

41. AGİT alan faaliyetlerine ev sahipliği yapan devletler uygun olduğu hallerde kendi sorumluluk alanında yetenek ve uzmanlık geliştirmeleri bakımından desteklenmelidir. Bu, faaliyetlere ilişkin görevlerin ev sahibi ülkeye etkin olarak devredilmesini ve sonuç itibarıyla alan faaliyetlerinin tamamlanmasını kolaylaştıracaktır.

SÜRATLİ TEPKİ

42. Acil sivil ve polis uzmanı konuşlandırma yeteneğinin çatışma önleme, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabili-tasyon konusundaki çalışmaların etkinleştirilmesi bakımından önemli olduğunu biliyoruz. AGİT’in kullanabilmesi amacıyla Yardım ve İşbirliği Süratli Uzman Takımları (YİSUT) oluşturmak için üye devletlerde ve AGİT’te gerekli imkanların geliştirilmesini üstleniyoruz. Bu sistemle AGİT kurum ve yapıları, kendi çalışma usulleri çerçevesinde, çatışmanın önlenmesi, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabilitasyon amacıyla, AGİT normları çerçevesinde üye devletlere yardım etmek için acil müdahale uzmanları göndermek imkanı bulacaktır. Gerektiğinde hemen gönderilebilecek sözkonusu müdahale gücü, geniş bir yelpazede sivil uzmanları kapsayacaktır. Bu sistem, ihtiyaç halinde barışı koruma birimlerinin sivil unsurlarının hızla konuşlandırılması ve sorunların kriz haline dönüşmeden çözümlenmesi konusunda bize yetenek kazandıracaktır. Bu aynı zamanda AGİT’in geniş çaplı veya uzmanlık gerektiren operasyonlarında ekiplerin kısa sürede konuşlandırılması amacıyla ilave kapasite de sağlayacaktır. YİSUT’un AGİT’in diğer yetenekleriyle birlikte Örgütün ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde zaman içinde gelişip tekemmül etmesini bekliyoruz.

HAREKAT MERKEZİ

43. Süratli intikal, AGİT’in çatışma önleme, kriz yönetimi ve çatışma sonrası rehabilitasyon çabalarımıza etkin katkı yapabilmesi bakımından önem taşır ve ciddi ön hazırlık ve planlama gerektirir. Bunu kolaylaştırmak üzere, Çatışma Önleme Merkezi bünyesinde, AGİT operasyonlarının her çeşidi için gerekli uzmanlığa sahip olup gereğinde süratle genişletilebilecek bir çekirdek kadrodan oluşan Operasyon Merkezi kurulacaktır. Operasyon Merkezinin rolü, YİSUT’u ilgilendirenler dahil alan faaliyetlerini planlamak ve konuşlandırmak olacaktır. Bu merkez İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformuna uygun olarak, gereğinde diğer uluslararası örgütler ve kurumlarla irtibat kuracaktır. Merkezin çekirdek kadrosu, mümkün olduğu ölçüde, üye ülkelerce finanse edilen ve uzmanlığa sahip personel arasından ve Sekretaryanın mevcut olanaklarıyla karşılanacaktır. Bu çekirdek kadro, ortaya çıkabilecek yeni görevlere cevap verebilmeyi teminen süratle genişletilmeye elverişli şekilde oluşturulacaktır. Ayrıntılı düzenlemeler, yürürlükteki usullere göre ayrıca kararlaştırılacaktır.

POLİSLE İLGİLİ FAALİYETLER

44. Çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi ve kriz sonrası rehabilitasyon çabalarının ayrılmaz bir parçası olarak, AGİT’in sivil nitelikli polis faaliyetlerinin geliştirilmesi için çalışacağız. Bu faaliyetler aşağıdaki konuları kapsamaktadır:

-Polisin din ve etnik köken temelinde bir ayrımcılık yapmasını önlemek amacı da dahil olmak üzere, polisin gözetimi,

-Aşağıdaki konuları da kapsayacak şekilde polis eğitimi verilmesi:

-Yerel polisin taktik ve işlevsel yeteneğinin geliştirilmesi ve yarı askeri kuvvetlerin reformu,

-Terör, uyuşturucu trafiği, yolsuzluklara karşı ve toplumsal olaylara ilişkin yeni ve modern polis yetenekleri geliştirmek,

-Tüm halkın güvenini kazanmış, çok etnikli ve çok dinli bir polis gücü oluşturmak,

- Genel olarak insan hakları ve temel özgürlüklere saygıyı geliştirmek.

Polise eğitimle kazandığı yeni yeteneklere uygun olarak modern araç ve gereç sağlanmasını teşvik edeceğiz.

Bunlara ek olarak, AGİT yasal yaptırımların uygulanmasında da bir rol oynamak hususunda olanakları ve koşulları değerlendirecektir.

45. İnsan hakları ihlallerini önlemek konusunda anahtar rol oynayan bağımsız ve cezaevi reformları konusunda danışmanlık ve yardım sağlayan yargı sisteminin geliştirilmesine yardımcı olacağız. AGİT aynı zamanda, polisin demokratik ilkeler ve hukukun üstünlüğü içinde görevini ifa edebilmesini teminen siyasi ve hukuki çerçevenin geliştirilmesinde diğer kuruluşların çalışmalarını destekleyecektir.

BARIŞI KORUMA

46. AGİT bölgesinde barış ve istikrarın sürdürülmesinde AGİT’in anahtar rolünü güçlendirmeyi üstleniyoruz. AGİT’in bölgesel güvenliğe yaptığı en etkin katkılar alan faaliyetleri, çatışma sonrası rehabilitasyon, demokratikleşme, insan hakları ve seçim gözlemi gibi alanlarda gerçekleşmiştir. Barışı korumada AGİT’in potansiyel olarak daha büyük ve geniş rolü konusunda seçenekleri araştırma kararındayız. BM Şartı altında ve diğer mevcut kararlarımız temelinde geçerli olan hak ve yükümlülüklerimizi yeniden teyid ederek, üye ülkelerin belli bir durumda görev üstlenmek konusunda en etkili ve uygun örgütün AGİT olacağı yolunda görüşbirliğine varmaları halinde, AGİT’in her olay bazında ve oydaşma ile karar vererek barışı korumada öncü rolü üstlenebileceğini tekrar ifade ediyoruz. Bu çerçevede AGİT, diğer örgütlerce üstlenilebilecek barışı koruma faaliyetlerine ilişkin görev yönergesi sağlamaya karar verebilir ve üye ülkelerden ve diğer kuruluşlardan kaynak ve uzman desteği isteyebilir. İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformuna dayanarak, bu faaliyetler için bir eşgüdüm çerçevesi de sağlayabilir.

UZLAŞMA VE TAHKİM MAHKEMESİ

47. Anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözülmesi ilkesinin AGİT yükümlülüklerinin merkezinde bulunduğunu yineliyoruz. Bu açıdan Uzlaşma ve Tahkim Mahkemesi 1992 Stokholm Konvansiyonuna taraf olan çok sayıda üye ülke bakımından bir araçtır. Taraf ülkeleri aralarındaki veya gönüllü olarak bu Mahkemenin yetkisini kabul edecek üye devletlerle olan uyuşmazlıklarında bu aracı kullanmalarını teşvik edeceğiz. Henüz Konvansiyona katılmamış üyeleri katılma konusunu değerlendirmeye teşvik ediyoruz.

V. İŞBİRLİĞİ ORTAKLARIMIZ

48. AGİT bölgesi ile İşbirliği Ortakları bölgesinin güvenliği arasındaki karşılıklı ilişkinin ve İşbirliği Ortakları ile ilişki ve diyaloğa ilişkin yükümlülüklerimizin bilincindeyiz. Özellikle Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Fas ve Tunus gibi Akdenizli ortaklarımızla olan uzun süreli ilişkilerimizin önemini vurguluyoruz. İşbirliği Ortaklarımızın AGİT’in çalışmasına gittikçe artan ölçüde sağladıkları katılımı ve desteği biliyoruz. Karşılıklı etkileşim çerçevesinde bu destek ve ilgiyi daha da geliştirmeye hazırız. 1992 Helsinki ve 1994 Budapeşte Zirve Belgeleri uyarınca AGİT norm ve ilkelerini geliştirmek için İşbirliği Ortakları ile daha yakın çalışacağız. Ortaklarımızın, Teşkilatın norm ve ilkelerinin, özellikle çatışmaların barışçı yollardan çözümü temel ilkesinin, Akdeniz bölgesinde de gerçekleştirilmesini destekleme arzusunu memnuniyetle karşılıyoruz. Diyaloğun gelişmesine paralel olarak, İşbirliği Ortaklarını AGİT faaliyetlerine daha düzenli olarak katılmak üzere çalışmalarımıza davet edeceğiz.

49. Akdenizli Ortaklar Temas Grubu ve Akdeniz seminerleri potansiyeli tam olarak denenecek ve kullanılacaktır. Budapeşte görev yönergesi itibarıyla Daimi Konsey, Temas Grubu ve Akdeniz Seminerlerinden çıkan tavsiyeleri inceleyecektir. Akdenizli İşbirliği Ortaklarımızın Akdeniz’de erken uyarı, önleyici diplomasi ve çatışmaların önlenmesi konusunda mekanizmalar ve yapılar oluşturulmasında uzmanlığımızdan yararlanmasını teşvik edeceğiz.

50. Japonya ve Kore Cumhuriyeti’nin çalışmalarımıza artan ölçüde katılmalarını memnuniyetle karşılıyoruz. AGİT alan faaliyetlerine Japonya’nın yaptığı katkıdan memnunuz. Ortak çıkarlarımıza tehdit oluşturan konularda Asyalı ortaklarımızla işbirliğini daha da geliştireceğiz.

VI. SONUÇ

51. 21. yüzyıla girerken bu Şart AGİT’i yücelterek ve güçlendirerek tüm üye devletlerin güvenliklerine katkıda bulunacaktır. Bugün AGİT’in mevcut araçlarını geliştirmeyi ve yenilerini gerçekleştirmeyi kararlaştırdık. Hür, demokratik ve güvenli bir AGİT alanı yaratmak için tüm araçları gerektiği gibi kullanacağız. Bu Şart, aynı zamanda, istikrar ve güvenliği sağlamak için kurulan ve tüm Avrupa’yı kapsayan tek güvenlik örgütü olarak AGİT’in rolünü pekiştirecektir. Güvenlik Modeli Komitesinin çalışmalarını tamamlamış olmasını takdirle karşılıyoruz.

52. Aslı İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Rusça ve İspanyolca dillerinde ve hepsi aynı derecede geçerli olacak şekilde hazırlanan bu Şartın onaylı örnekleri Genel Sekreterce tüm üye devletlere ulaştırılacaktır. Üye devletlerin Yüksek Temsilcileri olarak bizler bu Şarta atfettiğimiz siyasi önem uyarınca, bu belgede yeralan hususlara uygun olarak hareket edeceğimize ilişkin kararlılığımızı açıklıyor ve altına imzamızı atıyoruz.

19 Kasım 1999 günü İstanbul’da imzalanmıştır.

İŞLEVSEL BELGE -İŞBİRLİĞİNE DAYALI GÜVENLİK PLATFORMU

I. Platform

1. İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformunun amacı, AGİT bölgesinde kapsamlı güvenliğin geliştirilmesi ile ilgili olan kuruluşlar ve kurumlar arasındaki karşılıklı ilişkiyi güçlendirmektir.

2. AGİT, şimdi ve gelecekte, üyeleri tek başlarına veya topluca,

- Helsinki Nihai Senedi, Paris Şartı, 1992 Helsinki Belgesi, 1994 Budapeşte Belgesi, Güvenliğin Siyasi-Askeri Veçheleri Konusundaki Davranış İlkeleri Rehberi ve 21.yüzyılda Ortak ve Kapsamlı Güvenlik Modeline ilişkin Lizbon Deklarasyonunda yeralan AGİT ilke ve yükümlülüklerine bağlı bulunan,

- Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler Görüşmeleri konusundaki 1999 Viyana Belgesinin ruhuna uygun olarak, faaliyetlerinde şeffaflık ve önceden tahmin edilebilirlik ilkelerini benimseyen,

- Üstlendikleri silahsızlanma ve güven ve güvenlik artırıcı önlemler gibi silahların kontroluna ilişkin yükümlülüklerini tam olarak uygulayan,

- Üyesi bulundukları kurum ve kuruluşların gelişimine ilişkin olarak şeffaflık ilkesine bağlı hareket eden,

- Bu kurum ve kuruluşlara olan üyelikleri açıklık ve serbest iradeye dayanan,

- AGİT’in ortak, kapsamlı ve bölünmez güvenlik kavramını ve bölünmez ortak güvenlik alanını aktif olarak destekleyen,

- AGİT bölgesinde güvenlikle ilgili kurumlar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusunda tam ve uygun rol oynayan,

- Gerekli siyasi kararlara tabi olarak, üyesi oldukları uluslararası kuruluşların ve kurumların kurumsal kaynaklarını AGİT’in çalışmalarını destek amacıyla kullanmaya hazır bulunan, her kurum ve kuruluşla, onların çalışma usulleriyle uyumlu olarak işbirliği yapacaktır.

Bu itibarla üye ülkeler özellikle çatışmaların önlenmesi ve kriz yönetimi alanlarındaki işbirliğinin önemini not ederler.

3. Bu ilkeler ve yükümlülükler İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformunu oluştururlar.

II. İşbirliği Modaliteleri:

1.AGİT’e üye devletler, üyesi bulundukları diğer kuruluş ve kurumların İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformuna uyumlu olmasına gayret edeceklerdir. Sözkonusu uyum, her üye devletin aldığı kararlar temelinde, faaliyet gösterilen kuruluşun ya da kurumun modalitelerine de uygun olmalıdır. AGİT’in diğer örgüt veya kurumlarla teması ve işbirliği üye devletler açısından şeffaf ve AGİT’in ve ilgili örgüt veya kurumun modaliteleriyle uyumlu olacaktır.

2. Birbirini Destekleyen Kurumlar Arasında İşbirliğinin Geliştirilmesi Ortak Kavramı konusunda 1997 Kopenhag Bakanlar Konseyinde bir karar alınmıştır. Bu Konsey toplantısından buyana, AGİT’in BM Şartı altında bölgesel bir düzenleme olduğu hatırda tutularak, AGİT ve çeşitli BM kurum ve ajansları arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesinde ve özellikle güvenliğin ekonomik, insani ve siyasi-askeri veçheleri konusunda etkili çalışan kuruluşlar ve kurumlar ile artan işbirliği çerçevesinde yoğun temaslar geliştirildiğini biliyoruz. Bunları daha da geliştirmeye kararlıyız.

3. AGİT’in faaliyetleri içinde alt bölgesel gruplaşmalar artan ölçüde önem taşıyan bir alandır. Platform temelinde bu gruplarla işbirliğini destekliyoruz.

4. İşbirliğinin daha da geliştirilmesi aşağıdaki araç ve mekanizmaların yaygın kullanımı ile mümkün olabilir:

- Toplantılar da dahil, düzenli temaslar; devamlı bir diyalog çerçevesi; temas noktalarının ve irtibat görevlilerinin tanımlanması da dahil, artırılmış şeffaflık ve pratik işbirliği; belirli toplantılarda çapraz temsil; kuruluşların çatışma önleme araçlarının karşılıklı daha iyi anlaşılması için diğer temaslar.

5. Bunlara ek olarak AGİT, kendi alanı içinde faaliyet gösteren diğer örgüt, kurum ve kuruluşlarla da özel toplantılar yapabilir.Bu toplantılar, politikaları koordine etmek ve işbirliği alanlarını belirlemek için siyasi düzeyde ve işbirliği modalitelerini ele almak için çalışma grubu seviyesinde yapılabilir.

6. AGİT misyonlarının ve alan çalışmalarının son yıllarda kaydettiği ilerleme, Örgüt için önemli bir evrimi teşkil etmiştir. İşbirliğine Dayalı Güvenlik Platformunun kabul edilmesi bakımından, AGİT alan birimlerinin diğer uluslararası kurum ve kuruluşlarla olan işbirliği, herbirinin görev yönergesine uygun olarak tesis edilmeli ve geliştirilmelidir. Böyle bir işbirliği için modaliteler, düzenli bilgi değişimini ve toplantıları, ortak ihtiyaç değerlendirme misyonlarını, diğer kuruluşlarca AGİT emrine verilen uzmanları, irtibat görevlilerinin atanmasını, ortak projelerin ve alan çalışmalarının geliştirilmesini ve ortak eğitim programlarını kapsar.

7. Belirli krizlere ilişkin işbirliği:

- Dönem Başkanının ve Genel Sekreterin desteği ile AGİT ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlar arasındaki iletişimin artırılarak, özel bir durum karşısında ne gibi adımlar atılmakta veya önlem alınmakta olduğu konusunda birbirlerini bilgilendirmeleri teşvik olunur.

- Bu amaçla, kaynakların etkin kullanılmasını sağlamak ve mükerrer uygulamalardan kaçınmak için, Dönem Başkanının, Genel Sekreterin desteğiyle, diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla eşgüdüm halinde bir yaklaşım geliştirmesi üye devletlerce teşvik olunur. AGİT çeşitli görüşler ve çalışmalar arasında işbirliğini sağlamak için esnek bir çerçeve oluşturabilir. Bu süreç içinde Dönem Başkanı üye devletlerle danışmalarda bulunacak ve bu danışmaların sonuçları ışığında hareket edecektir.

8. Genel Sekreter, AGİT bölgesindeki kurum ve kuruluşlar arasındaki karşılıklı etkileşim hakkında Daimi Konseye yıllık raporlar sunacaktır.

PARİS ŞARTI...

Paris, 21 Kasım 1990

AGİK, 1990 Paris Şartı ile çok önemli bir aşamadan geçti. Paris Şartı, "Avrupa yeni bir çağa adım atıyor. Yeni bir demokrasi, barış ve birlik çağı..." gibi bir başlangıçla simgelendi.

YENİ BİR AVRUPA İÇİN

PARİS ŞARTI

YENİ BİR DEMOKRASİ, BARIŞ VE BİRLİK ÇAĞI

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’na (AGİK) katılan devletlerin devlet veya hükümet başkanı olan bizler, derin değişikliklerin olduğu ve tarihi beklentilerin bulunduğu bir zaman da Paris’te toplandık. Cepheleşme çağı ve Avrupa’nın bölünmüşlüğü son bulmuştur. İlişkilerimizin bundan böyle saygıya ve işbirliğine dayalı olacağını ilan ediyoruz.

Avrupa kendisini mazisinin bıraktıklarından kurtarıyor. Kadın-erkek insanların cesareti, halkların irade gücü ve Helsinki Nihai Senedindeki fikirlerin kudreti Avrupa’da yeni bir demokrasi, barış ve birlik çağı açmıştır.

Zamanımız, halklarımızın onlarca yıldır yüreklerinde besledikleri umut ve beklentileri gerçekleştirme zamanıdır. Bunlar, insan hakları ve temel özgürlüklere dayalı demokrasiye sarsılmaz bir bağlılık, ekonomik serbesti ve toplumsal adalet yolundan elde edilecek refah ile tüm ülkelerimiz için eşit güvenliktir.

Nihai Senedin on ilkesi geride kalan 15 yılda daha iyi ilişkilere götüren yolumuzu aydınlattığı gibi, bundan sonra da çok şeyler başarma arzusu ile dolu, geleceğe doğru bize rehberlik edecektir. Uluslarımızı özlemlerine uygun bir şekilde yaşamaya muktedir kılmak için şimdi başlayacağımız girişimlerin temelini tüm AGİK taahhütlerinin eksiksiz uygulanması teşkil etmelidir.

İnsan Hakları, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü

Uluslarımızın yegane yönetim sistemi olarak demokrasiyi inşa edeceğini ve kuvvetlendireceğini taahhüt ediyoruz. Bu çabamızda aşağıdaki hususlara uyacağız.

İnsan Hakları ve temel özgürlüklere her insan doğduğu anda sahip olur, bunlardan feragat edilemez ve hukukun güvencesi altındadır. Devletin birincil sorumluluğu bunları korumak ve geliştirmektir. Bunlara saygı, aşırı güçlü bir devlete karşı asli bir güvencedir. Bunlara uyulması ve eksiksiz işlerlik kazandırılması özgürlük , adalet ve barışın temelidir. Demokratik yönetim, düzenli aralıklarla yapılan özgür ve adil seçimlerle ifadesini bulan halk iradesine dayalıdır. Demokrasinin temeli, insanın kişiliğine saygı ve hukukun üstünlüğüne dayanır. Demokrasi, ifade özgürlüğünün, toplumdaki bütün kesimlere hoşgörü gösterilmesinin ve her fert için fırsat eşitliğinin en iyi güvencesidir.

Demokrasi, temsili ve çoğulcu karakteri ile, seçmene karşı sorumluluğu, kamu makamlarının hukuka riayet etmesi ve adaletin yansız bir şekilde dağıtılmasını da zorunlu kılar. Kimse yasaların üstünde olamaz.

Her ferdin düşünce, vicdan ve din ya da inanç özgürlüğüne; dernek kurma ve sukunu bozmayan bir şekilde toplanma özgürlüğüne; seyahat özgürlüğüne hakkı olduğunu ve hiç kimsenin keyfi olarak gözaltına alınamayacağını ya da tutuklanamayacağını; işkence ya da diğer zalimane, insan onuruyla bağdaşmayan ya da insanı alçaltan bir muamele ya da cezalandırmaya tabi tutulamayacağını, keza herkesin haklarını bilmeye ve kullanmaya; hür ve adil seçimlere katılmaya; bir suçla itham edildiği zaman adil ve açık bir şekilde yargılanmaya; tek başına ya da birlikte mal ve mülk edinmeye ve bireysel girişimlerde bulunmaya; ekonomik, toplumsal ve kültürel haklardan yararlanmaya hakkı olduğunu hiç bir ayrım yapmaksızın teyit ederiz.

Bir ulus içindeki azınlıkların soy, kültür, dil ve din yönünden sahip olduklarını kimliğin korunacağını ve azınlıklara mensup kişilerin hiç bir ayrım yapılmaksızın kanun önünde tam bir eşitlik içinde işbu kimliği serbestçe ifade etmek, korumak ve geliştirmek hakkına sahip olduklarını teyit ederiz.

Hakların herhangi bir şekilde ihlali karşısında herkesin ulusal ya da uluslararası her türlü etkin çarelere başvurabilmesine ihtimam gösterilecektir.

Bu ilkelere tam bir saygı, yeni Avrupa’yı üzerine inşa etmeye çalışacağımız temeli oluşturmaktadır.

Devletlerimiz demokratik kazançları geri çevrilemez kılmak amacıyla birbirleriyle işbirliği yapacak ve birbirlerini destekleyeceklerdir.

Ekonomik Özgürlük ve Sorumluluk

Ekonomik özgürlük, toplumsal adalet ve çevreden sorumluluk, refah için vazgeçilmezdir.

Bireyin demokrasi içinde icra ettiği ve hukukun üstünlüğü ile korunmuş bulunan özgür iradesi, verimli bir ekonomik ve toplumsal kalkınma için gerekli temeli oluşturur. İnsan onuruna saygılı ve onu ayakta tutan ekonomik faaliyeti teşvik edeceğiz.

Devamlı ekonomik büyüme, refah, toplumsal adalet, artan istihdam ve ekonomik kaynaklarının verimli kullanılmasına yönelik piyasa ekonomilerini geliştirmek ortak amacımız olup, özgürlük ve siyasi çoğulculuk bu ortak amaç için gerekli öğelerdir.

Pazar ekonomisine geçiş için çabalayan ülkelerin pazar ekonomisine geçmekte gösterecekleri başarı, önemli ve hepimizin yararınadır. Bu, ortak amacımız olan daha yüksek düzeyde bir refahı paylaşmamızı mümkün kılacaktır. Bu amaçla işbirliği yapacağız.

Çevrenin korunması tüm uluslarımızın paylaştığı bir sorumluluktur. Bu alandaki ulusal ve bölgesel çabaları desteklerken daha geniş ölçekte ortak hareket etme acil ihtiyacını nazarı dikkate almalıyız.

Taraf Devletler Arasında Dostane İlişkiler

Avrupa’da yeni bir çağ açılırken Avrupa Devletleri, ABD ve Kanada arasında dostane ilişkileri ve işbirliğini geliştirmeye ve pekiştirmeye, halklarımız arasında dostluğu teşvik etmeye azmetmiş bulunuyoruz.

Avrupa’da demokrasi, barış ve birliği devam ettirmek ve geliştirmek için Helsinki Nihai Senedi’nin 10 ilkesine tam sadakatle uyacağımızı ciddiyetle taahhüt ederiz.

On ilkenin geçerliliğinin devam ettiğini ve bu ilkelerin uygulanmaya konmasındaki kararlılığımızı teyit ederiz. Tüm ilkeler, her biri diğerleri dikkate alınmak suretiyle yorumlanarak, kayıtsız şartsız aynı derecede uygulanır. Bu ilkeler ilişkilerimizin temelini oluşturur.

Birleşmiş Milletler Yasası uyarınca yükümlendiğimiz mükellefiyetler ve Helsinki Nihai Senedi’nin gerektirdiği taahhütlerimize uygun olarak herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı kuvvet kullanmak ya da kuvvet kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da bu belgelerdeki ilke ve amaçlar ile bağdaşmayan diğer herhangi bir şekilde davranmaktan sakınacağımıza dair kararlılığımızı yineleriz. Birleşmiş Milletler Yasası uyarınca yükümlenilen mükellefiyetlere uymamanın uluslararası hukukun bir ihlalini teşkil ettiğini hatırlatırız. Uyuşmazlıkları barışçı yoldan çözme taahhüdümüzü tekrar teyit ederiz. Taraf devletler arasında anlaşmazlıkların önlenmesi ve çözümü için mekanizmalar geliştirmek kararındayız.

Avrupa’nın bölünmüşlüğü sona ererken güvenlik alanındaki ilişkilerimize, her birimizin bu alandaki tercih özgürlüğüne tam anlamıyla saygı göstererek yeni bir nitelik kazandırmaya çaba harcayacağız. güvenlik bölünme kabul etmez ve katılan devletlerin her birinin güvenliği, bütün ötekilerin güvenliğine ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Dolayısıyla aramızda güven ve güvenliği güçlendirmek ve silahsızlanmayı ve silahların kontrolünü gerçekleştirmek için işbirliği yapacağımızı taahhüt ediyoruz. Yirmi iki devletin ilişkilerini daha iyileştirmek için yaptıkları ortak deklârasyondan mutluluk duyuyoruz.

İlişkilerimiz demokratik değerleri, insan hakları ve temel özgürlükleri müştereken benimsemek temeline dayanacaktır. Devletlerimiz arasında barış ve güvenliği güçlendirmesi için demokrasi konusundaki gelişmeleri ve insan haklarına saygı ile insan haklarının etkin kullanımının kaçınılmaz olduğu inancındayız. Halkların eşit haklara sahip bulunduğunu ve Halkların Birleşmiş Milletler Yasasına ve devletlerin toprak bütünlüğüne ilişkin olanlar dahil, kendi kaderlerini belirlemeye hakları olduğunu tekrar teyit ederiz.

Ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve insancıl sorunları çözmek için siyasi danışmaları artırmaya ve işbirliğini genişletmeye kararlıyız. Bu ortak kararımız ve artan karşılıklı bağımlılığımız on yılların yarattığı güvensizliğin üstesinden gelinmesine, istikrarın güçlendirilmesine ve birleşik bir Avrupa inşasına yardımcı olacaktır.

Biz, Avrupa’nın diğer ülkelerle diyaloga ve işbirliğine açık ve mübadeleden yana ve geleceğin tehditlerine ortak cevaplar bulma arayışına girmiş bir barış kaynağı olmasını istiyoruz.

Güvenlik

Aramızdaki dostane ilişkiler demokrasinin güçlendirilmesinden ve güvenliğin artırılmasından yarar sağlayacaktır.

Yirmi iki taraf devlet arasında silahlı kuvvetlerde indirime gidilmesini sağlayacak Avrupa’da Konvansiyonel Kuvvetler Andlaşmasının (AKKA) imzalanmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Taraf devletler arasında saydamlığı ve güvenlik artırıcı önlemlerin kabulünü onaylıyoruz. Bunlar Avrupa güvenliğin ve istikrarın güçlendirilmesi yönünde önemli adımlardır.

AGİK süreci çerçevesinde güvenliğe ve işbirliğine getirilen yeni yaklaşımların yanı sıra Avrupa’da Konvansiyonel Kuvvetler Andlaşmasının sonucu olarak, silâhlı kuvvetlerde şimdiye değin görülmemiş ölçülerde indirime gidilmesi, Avrupa’da güvenliğin yeni bir anlam kazanmasına ve ilişkilerimize yeni bir boyut getirilmesine yol açacaktır. Bu bağlamda devletlerin kendi güvenlik düzenlemelerini seçme özgürlüklerini bütünüyle tanıyoruz.

Birlik

Özgür tüm Avrupa yeni bir başlangıç istiyor. Halklarımızı bu büyük çabaya katılmaya davet ediyoruz.

12 Eylül 1990 günü Almanya hakkında Moskova’da imzalanan Nihai Çözüm Andlaşmasını büyük bir memnuniyetle kaydediyor ve Alman Halkının, AGİK Nihai Sened ilkelerine uygun olarak ve komşuları ile tam bir andlaşma içinde bir devlet halinde birleşmiş olmasını yürekten memnuniyetle karşılıyoruz. Almanya ulusal birliğinin kurulması, istikrar, barış ve işbirliği konusunda sorumlu olduğunun bilincinde olan birleşik, demokratik bir Avrupa’da adil ve kalıcı bir barış düzenine önemli bir katkıdır.

Kuzey Amerika ve Avrupa Devletlerinin müşterek iştiraki AGİK’in temel bir özelliğidir. Geçmiş başarıların altında bu katılım vardır ve AGİK sürecinin geleceği için gereklidir. Paylaşılan değerlere sürekli bir bağlılık ve ortak mirasımızı bizi biraraya getiren bağlardır. Zengin bir çeşitlilik gösteren uluslarımız, işbirliğini her alanda genişletme taahhüdünde beraberdir. Karşılaştığımız tehditler yalnızca ortak eylem, işbirliği ve dayanışma ile ortadan kaldırılabilir.

AGİK ve Dünya

Uluslarımızın kaderi tüm diğer ulusların kaderine bağlıdır. Birleşmiş Milletleri ve onun uluslararası barış, güvenlik ve adaleti geliştirmedeki rolünün güçlendirilmesini tümüyle destekliyoruz. Birleşmiş Milletlerin Yasasında sayılan, ilke ve amaçlara bağlılığımızı tekrar teyid ederiz ve bu ilkelerin tüm ihlallerini kınarız. Birleşmiş Milletlerin dünyadaki giderek artan rolünü ve devletlerimiz arasındaki ilişkilerin iyileşmesiyle beslenen artan etkinliğini memnuniyetle kabul ediyoruz.

Dünyanın büyük bir kısmının çok büyük ihtiyaçlar içinde olduğunu bilerek bütün öteki ülkelerle dayanışma sözü veriyoruz. Onun için bugün Paris’ten dünyadaki tüm uluslara çağrıda bulunuyoruz. Temel insani değerler manzumesini korumak ve yüceltmek için ortak bir çaba içersinde tüm devletlerle ve bunların her birisiyle bir araya gelmeye hazırız.

GELECEK İÇİN REHBER İLKELER

Tüm AGİK ilke ve hükümlerinin eksiksiz uygulanması için üstlendiğimiz sağlam taahhüdümüzden yola çıkarak, şimdi halklarımızın ihtiyaç ve özlemlerini karşılamak üzere işbirliğimizin dengeli ve kapsamlı bir şekilde gelişmesine yeni bir atılım kazandırmak hususunda azimliyiz.

İnsani Boyut

İnsan haklarına ve temel özgürlüklere olan saygımızın vazgeçilmez olduğunu beyan ederiz. AGİK’in insani boyutuna ilişkin hükümlerini eksiksiz uygulayacağız ve geliştireceğiz.

İnsani boyut konferansının Kopenhag toplantısı belgesinden yola çıkarak demokratik kurumları güçlendirmek ve hukuk devleti ilkelerinin üstünlüğü uyulmasını geliştirmek için işbirliği yapacağız. Bu amaçla 4-15 Kasım 1991 tarihleri arasında Oslo’da bir uzmanlar semineri toplamaya karar veriyoruz.

Barış, adalet, istikrar ve demokrasinin yanı sıra halklarımız arasındaki dostane ilişkilerin, ulusal azınlıkların, kültürel, etnik, dil ve dini kimliklerinin korunmasını ve bu kimliğin geliştirilmesi için uygun koşulların yaratılmasını gerektirdiğine olan derin inancımız tekrar teyit ederiz.

Ulusal azınlıklarla ilgili sorunların ancak bir siyasi çerçevede tatminkar olarak çözülebileceğini beyan ederiz. Şunu da kabul ederiz ki, ulusal azınlık mensubu kişilerin haklarına, evrensel insan haklarının bir parçası olarak, eksiksiz saygı gösterilmelidir. Azınlıklar konusunda daha sıkı işbirliği yapmak ve onları daha iyi korumak ivedi gereksiniminin bilincinde olarak, 1-19 Temmuz 1991 tarihleri arasında Cenevre’de ulusal azınlıklar konusunda bir uzmanlar toplantısı düzenlemeye karar veriyoruz.

Her çeşit ırkçı ve etnik nefret, Yahudi aleyhtarlığı, yabancı düşmanlığı ve kim olursa olsun insanlara farklı davranılmasına ve keza dini ve ideolojik nedenlerle insanlara eziyet edilmesine karşı mücadele etmek konusundaki kararlılığımızı ifade ederiz.

AGİK taahhütlerimize uygun olarak, seyahat özgürlüğünün, vatandaşlarımız arasındaki temasların, bilgi ve düşüncelerin özgürce akışının özgür toplumlar ve serpilen kültürlerin devamı ve gelişimi için çok gerekli olduğunu vurgularız.

İnsani boyut mekanizması yararlı olduğunu kanıtlamıştır. O nedenle yeni yöntemlerle onu geliştirmeye kararlıyız. Bu mekanizma çerçevesinde ortaya atılabilecek insan hakları sorunlarında deneyim sahibi uzmanlar ve seçkin şahsiyetler arasından bir meslektaşımızın hizmetlerinden yararlanılabilir. Bu mekanizma bağlamında kişilerin haklarının korunmasına katılımlarını gözeteceğiz. Dolayısıyla bu konudaki yükümlülüklerimizi özellikle Moskova’da yapılan İnsani Boyut Konferansında, devletlerimizin tarar olmuş bulunabilecekleri uluslararası andlaşmalardan doğan yükümlülükleri daha da genişletmeyi taahhüt ediyoruz.

Avrupa Konseyi’nin, insan haklarına, demokrasi ilkelerine, hukuk devletinin ve kültürel işbirliğinin gelişmesine yaptığı katkıyı kabul ediyoruz. Bazı katılan devletlerin Avrupa Konseyi’ne ve onun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine katılmak için harekete geçmiş olmalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Aynı zamanda Avrupa Konseyi’nin kendi deneyimlerini AGİK’e sunmaya hazır oluşunu da memnuniyetle karşılıyoruz.

Güvenlik

Avrupa’da değişen siyasi ortam, askeri güvenlik alanında ortak çabalar için yeni olanaklar yaratmaktadır. Avrupa’da Konvansiyonel Kuvvetler Andlaşması ile Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler (GGAÖ) konusundaki görüşmeler ile elde edilen önemli başarılar üzerine çalışmaları sürdüreceğiz. Güven ve Güvenlik Artırıcı Önlemler görüşmelerini aynı görev uyarınca sürdürmeyi ve 1992’de Helsinki’de toplanacak olan AGİK izleme toplantısına kadar bitirmeyi taahhüt ediyoruz. Aynı şekilde katılan ilgili devletlerin Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Görüşmelerine aynı görev anlayışı ile sürdürmek ve bu görüşmelerin en geç Helsinki İzleme Toplantısı’nda sonuçlandırmaya çalışmak yolundaki kararını da memnuniyetle karşılıyoruz. Ulusal bir hazırlık dönemi takiben, tüm taraf devletler arasında güvenlik alanında daha kapsamlı bir işbirliği oluşturulması ve Helsinki İzleme Toplantısını takiben, tüm taraf devletler arasında güvenlik alanında daha kapsamlı bir işbirliği oluşturulması ve Helsinki İzleme Toplantısını takiben 1992 yılına kadar bütün taraf devletlere açık yeni silahsızlanma ve güven ve güvenlik artırıcı önlemler görüşmelerine başlanmasına yönelik olarak 34 taraf devlet arasında görüşmelerde ve danışmalarda bulunulmasını bekliyoruz.

Kimyasal silahların etkin bir şekilde denetlenmesi, global ve kapsamlı olarak yasaklayacak bir sözleşmenin en kısa zamanda akdedilmesini istiyor ve bu sözleşmenin ilk imzacıları olmayı düşünüyoruz.

Açık Semalar ( Open Skies ) girişiminin önemini tekrar teyit ediyor ve bu görüşmelerin en kısa zamanda başarılı bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz.

Avrupa’da çatışma tehdidi azalmış olmakla beraber, diğer tehlikeler toplumlarımızın istikrarını tehdit etmektedir. Taraf devletlerin bağımsızlığını, egemen eşitliğini ya da toprak bütünlüğünü ihlal eden faaliyetlere karşı demokratik grupları savunmak hususunda işbirliği yapmaya kararlıyız. Dışarıdan yapılan baskı, zora başvurma ve yıkıcılık gibi yada dışı faaliyetler burada söz konusu olan özelliklerdir.

Her türlü terorist eylemleri, yöntemleri ve uygulamaları açıkça suç olarak kınıyor ve bunların ikili olduğu kadar çok taraflı işbirliği ile ortadan kaldırılması için çalışmaya kararlı olduğumuzu ifade ediyoruz. Uyuşturucu maddeler kaçakçılığı ile mücadele etmek için güçlerimizi birleştireceği. Devletlerin kuvvet kullanmaktan ve kuvvet kullanma tehdidinde bulunmaktan sakınma yükümlülüklerinin önemli bir tamamlayıcısı uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözümüdür. Her ikiside uluslararası barış ve güvenliği devam ettirilmesi ve sağlamlaştırılması için temel unsurlardır. Bunun bilincinde olarak çıkabilecek uyuşmazlıkların siyasal yolla önlemenin etkin yollarını arayacağımız gibi, çıkabilecek herhangi bir uyuşmazlığı uluslararası hukuka uygun olarak barışçı yoldan çözmenin isabetli mekanizmalarını da belirleyeceğiz. Dolayısıyla bu alanda yeni işbirliği şekilleri aramayı ve özelikle bir üçüncü tarafın kabulü zorunlu olan müdahalesi dahil, uyuşmazlıkları barışçıl yoldan çözmeye yönelik bir dizi yöntemleri aramayı taahhüt ediyoruz. Uyuşmazlıkları barışçı yoldan çözmek konusunda Valletta’da yapılacak toplantıdan azami ölçüde yararlanılması gerektiğini vurguluyoruz. Dışişleri Bakanları Konseyi Valletta Toplantısı raporunun dikkate alacaktır.

Ekonomik İşbirliği

Pazar ekonomisine dayalı ekonomik işbirliğinin ilişkilerimizin temel bir öğesi olduğunu ve bunun müreffeh ve birleşik bir Avrupa’nın kurulmasına katkısı olacağını vurguluyoruz. Sonuçlarını kuvvetle desteklediğimiz Ekonomik İşbirliği Bonn Konferansı Belgesinde de ifadesini bulduğu gibi, demokratik kurumlar ve ekonomik özgürlük ekonomik ve sosyal gelişmeye yardımcı olur.

Ekonomik, bilimsel ve teknolojik alandaki işbirliğinin bugün AGİK’in temel direği haline geldiğini belirtiyoruz. Taraf devletler bu alandaki gelişmeleri periyodik olarak gözden geçirmeli ve bu alanlarda yeni atılımlar kaydetmelidirler. Ekonomik işbirliğimizin genişletilmesi, hür teşebbüsün teşvik edilmesi, ticaretin GATT( Ticaret ve Tarifeler Hakkında Genel Andlaşma) kurallarına göre artırılması ve çeşitlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sosyal Adalet ile Sosyal Gelişmeyi denetleyeceğiz ve halklarımızın refahını daha da ileri götüreceğiz. Bu bağlamda işsizlik sorununa yönelik etkin politikaların önemini kabul ediyoruz.

24 ülke grubu tarafından taahhüt edilmiş bulunduğu üzere, pazar ekonomisine geçmeye ekonomik ve toplumsal büyümenin temelini oluşturmaya çalışan demokratik ülkeleri desteklemeye devam etmek ihtiyacını tekrar teyit ederiz. Bu ülkelerin uluslararası ekonomik ve mali sistemle daha fazla bütünleşmeleri, bu bütünleşmenin yararları kadar yükümlülüklerini de kabul etmeleri gereğini de vurguluyoruz.

AGİK süreci içinde ekonomik işbirliğine daha fazla önem verilirken kalkınmakta olan katılan devletlerin çıkarlarının dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.

İnsan hakları ve temel özgürlüklerinin gösterilecek saygı ve bunların ileriye götürülmesi ile bilimsel ilerleme arasındaki bağı hatırlatırız. Bilim ve teknoloji alanındaki işbirliği, ekonomik ve sosyal kalkınmamızda önemli bir rol oynayacaktır. Dolayısıyla katılan devletler arasındaki var olan teknolojik mesafenin kapatılması için bu alandaki işbirliği, bilimsel ve teknolojik bilgilerin daha büyük ölçüde paylaşılması yönünde gelişmedir. Katılan devletleri insan potansiyelini ve özgür girişim ruhunu geliştirmek için birlikte çalışmaya teşvik ederiz.

Ekonomik ve sosyal kalkınma için, enerji, nakliye ve turizm alanlarında devletlerimiz arasında var olan işbirliğine gerekli hızı vermeye kararlıyız. Enerji kaynaklarını, çevreyi de dikkate alarak ekonomik ve rasyonel bir şekilde geliştirmek ve en iyi koşulları yaratmak için atılacak adımları özellikle olumlu karşılıyoruz.

Avrupa’nın siyasal ve ekonomik kalkınmasında Avrupa Topluluğu’nun önemli rolünü kabul ediyoruz. BM Avrupa Ekonomik Komisyonu, Bretton Woods Kurumları, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) Uluslararası Ticaret Odası gibi uluslararası ekonomik örgütlerin de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının kurulmasıyla güçlenecek olan ekonomik işbirliğinin daha da ileriye götürülmesinde önemli görevleri olacaktır. Amaçlarımıza ulaşmak için bu örgütlerin faaliyetlerini etkin bir şekilde koordine etmek gereğini ve devletlerimizin bu faaliyetlere katılması için yöntemler bulmak ihtiyacını vurguluyoruz.

Çevre

Çevre sorunlarının ivedilikle üstesinden gelinmesi gereğini ve bu alanda bireysel ve birlikte çaba gösterilmesinin önemini kabul ediyoruz. Hava, su ve toprakta yeniden sağlam bir ekolojik denge kurup sürdürmek için çevremizi korumak ve iyileştirmek yolundaki çabalarımızı yoğunlaştırmayı taahhüt ediyoruz. Bu amaçla, çevreye ilişkin ortak yükümlülükler ve hedeflerin oluşturulmasında AGİK sürecinden azami ölçüde yararlanmaya ve böylelikle Sofya Çevre Koruma Toplantısı Raporu’nda öngörülen faaliyetleri sürdürmeye kararlıyız.

Çevrenin iyileştirilmesinde fertlere ve kamuya girişim olanakları sağlayacak iyi bilgilendirilmiş bir toplumun rolünü vurguluyoruz. Bu amaçla, çevre konusunda toplumun eğitimi geliştirmeye ve duyarlılığını proje, program ve politikaların çevre üzerine halkı bilgilendirmeyi taahhüt ediyoruz.

Gerekli önlemleri almak için kendi olanakları yetersiz kalan ülkeleri desteklemek ihtiyacını dikkate alarak, temiz ve düşük atıklı teknoloji yaratmaya öncelik veriyoruz.

Çevre politikalarının etkin uygulanmasını sağlamak için bu politikaların gerekli yasal önlemler ve yönetsel yapılar ile desteklenmesi gereğini vurguluyoruz.

Varolan taahhütlere uyulmasının sistemli bir şekilde değerlendirilmesini ve dahası çevrenin durumunu ve potansiyel çevresel tehlikeler hakkında uyarı ve bilgi alışverişi bakımından daha kapsamlı taahhütlerin ortaya konmasını öngören yeni önlemlere ihtiyaç bulunduğunu vurguluyoruz. Avrupa Çevre Teşkilatı’nın (EEA) kurulmasını da memnunlukla karşılıyoruz.

BM Çevre Programı ( UNEP), BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (ECE/UN), OECD gibi çevrenin korunması ile uğraşan halen varolan çeşitli uluslararası kuruluşlardaki etkinliklerin, yapılan etütlerin ve politikaların yeniden gözden geçirilmesini memnunlukla karşılıyoruz. Bunların işbirliğini kuvvetlendirmeleri ve etkin bir eşgüdüm içinde olmaları ihtiyacını vurguluyoruz.

Kültür

Ortak Avrupa kültürümüzün ve paylaştığımız değerlerin kıtanın bölünmüşlüğünün ortadan kaldırılmasındaki çok önemli katkısını kabul ediyoruz. Dolayısıyla yaratıcı özgürlüğe tüm zenginliği ve çeşitliliği ile kültürel ve manevi mirasımızın korunması ve geliştirilmesine olan bağlılığımızı vurguluyoruz.

Avrupa’da meydana gelen son değişiklikler karşısında, Crascow sempozyumunun artan önemini vurguluyor ve kültür alanında daha yoğun işbirliğinin ana hatlarını mütaala etmesini bekliyoruz. Avrupa Konseyi’nin bu sempozyuma katkıda bulunamaya davet ediyoruz.

Halklarımız arasında daha fazla karşılıklı yakınlık kurmak için katılan devletlerin birbirlerinin kentlerinde kültür merkezleri açmalarını, işitsel görsel alanda daha fazla işbirliği ve müzik, tiyatro, edebiyat ve sanat alanında daha gelişmiş temaslarda bulunmasını destekliyoruz.

Özellikle gençler arasında kültürel değişimler, eğitimin tüm dallarında işbirliği, daha açık olarak diğer devletlerin dillerin öğretim ve eğitim yolu ile insanların birbirlerini daha iyi anlamasını geliştirmek üzere ulusal politikasında özel çaba harcamaya kararlıyız. Bu eylemin ilk sonuçlarını 1992 Helsinki İzleme Toplantısı’nda incelemeyi düşünüyoruz.

Göçmen İşçiler

Göçmen işçilerin ve onların ev sahibi ülkelerdeki yasal olarak ikamet eden ailelerin sorunlarının ekonomik, kültürel ve sosyal yönleri olduğu kadar insani boyutu olduğunu da kabul ediyoruz. Onların haklarını korumanın ve ileriye götürmenin, aynı zamanda ilgili uluslararası yükümlülüklere saygı gösterilmesinin ortak kaygımızı olduğunu yeniden teyit ediyoruz.

Akdeniz

Avrupa’da meydana gelen köklü siyasi değişikliklerin Akdeniz Bölgesi içinde olumlu işaretler içereceğini düşünüyoruz. Onun için, Avrupa’daki istikrarın önemli bir unsuru olarak Akdeniz’de güvenlik ve işbirliğini kuvvetlendirmeye yönelik çabalarımızı sürdüreceğiz. Akdeniz konusunda sonuçlarını desteklediğimiz Palam de Mallorca Toplantısının raporunu memnunlukla karşılıyoruz.

Bölgede hüküm süren gerilimler ile ve ortadaki önemli sorunlara, Nihai Senedin ilkelerine saygı içinde, barışçı yollardan adil, yaşama geçirilebilir ve kalıcı çözümler bulmak hususundaki çabalarımızı yoğunlaştırmaya olan kararlılığımızı yineliyoruz.

AGİK’e katılmayan Akdeniz devletleri ile ilişkilerimizi uyumlu bir şekilde geliştirmek ve çeşitlendirmek için olumlu koşullar geliştirmek istiyoruz. Ekonomik ve sosyal kalkınmayı ileri götürmek ve böylece bölgede istikrarı artırmak amacıyla bu devletler ile daha fazla işbirliği yapılacaktır. Bu amaçla bu ülkeler ile birlikte Avrupa ile Akdenizli komşular arasındaki refah farkını azaltmaya gayret edeceğiz.

Hükümet Dışı Örgütler

Hükümet dışı örgütlerin, dini ve diğer gruplar ile bireylerin AGİK hedeflerinin gerçekleşmesi için oynadıkları önemli rolü hatırlatıyor ve AGİK taahhütlerinin katılan devletler tarafından yerine getirilmesine yönelik faaliyetlerini daha da kolaylaştırmayı sürdüreceğiz. Bu örgütler, gruplar ve bireyler önemli görevlerini yerine getirebilmek için, AGİK’in faaliyetlerine ve yeni yapılarına, uygun bir şekilde katılmalıdırlar.

AGİK SÜRECİNİN YENİ YAPILARI VE KURUMLARI

İnsan haklarını demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygıyı pekiştirmek, barışı kuvvetlendirmek ve Avrupa’da birliği ileri götürmek için gösterdiğimiz ortak çabalar yeni nitelikte bir siyasi diyalog, işbirliği ve AGİK yapılarının geliştirilmesini gerekli kılıyor.

Gelecekteki ilişkilerimize şekil vermek için, her düzeydeki danışmalarımızın yoğunlaştırılması birincil öneme sahiptir. Bunun için aşağıdaki hususları kararlaştırıyoruz:

Biz, devlet yad hükümet başkanları gelecek defa Helsinki’de 1992 AGİK İzleme Toplantısı münasebetiyle biraraya geleceğiz. Daha sonra müteakip izleme toplantıları münasebetiyle karşılacağız

Dışişleri bakanlarımız, Konsey olarak, en az yılda bir defa düzenli olarak toplanacaklardır. Bu toplantılar AGİK süreci içindeki siyasi danışmaların merkezi forumunu oluşturacaktır. Konsey AGİK’e ilişkin sorunları görüşecek ve uygun kararları alacaktır.

Konseyin ilk toplantısı Berlin’de yapılacaktır.

Üst Düzey Memurlar Komitesi, Konsey toplantılarını hazırlayacak ve kararlarını yürütecektir. Komite güncel sorunları inceleyecek, Konseye tavsiyede bulunmak dahil uygun kararları alabilecektir.

Acil sorunları görüşmek üzere taraf devletler temsilcilerinin katılacakları toplantılar düzenlenmesi kararlaştırılabilecektir.

Konsey, aciliyet kesbeden konularda Üst Düzey Memurlar Komitesinin toplanması için kurallar geliştirilmesini inceleyecektir.

Taraf devletler tarafından diğer bakanların da toplantılar yapmasına karar verilebilir.

Bu görüşmelere gerekli yönetsel desteği sağlamak için Prag’da bir sekreterlik kuruyoruz.

Taraf devletlere gelişmeleri görmek, yükümlülüklerin uygulanmasını gözden geçirmek ve AGİK sürecinde öngörülen yeni girişimleri görüşme olanağı vermek için, taraf devletlerin izleme toplantıları iki yılda bir yapılacaktır.

Uyuşmazlık risklerini azaltmakta Konseye yardımcı olmak için Viyana’da bir Uyuşmazlıkları Önleme Merkezi kurmaya karar veriyoruz.

Katılan devletler içinde seçimlere ilişkin temasları ve bilgi alışverişini kolaylaştırmak üzere Varşova’da bir Hür Seçimler Bürosu kurmaya karar veriyoruz.

Parlamenterlerin AGİK sürecinde oynayabilecekleri önemli rolü kabul ederek, tüm katılan devletlerden gelecek parlamento üyelerinin oluşturacağı bir AGİK Parlamenterler Asamblesi kurulmak suretiyle parlamentoların AGİK’e daha fazla katılımlarını diliyoruz. Bunun için bu alanda varolan bilgiden ve yapılmış işlerden yararlanarak böyle bir AGİK Parlamenter Asamblesinin hangi alanlarda faaliyet göstereceğini, çalışma yöntemlerini ve içtüzüğünü görüşmek üzere parlamenter düzeyde temaslar yapılmasını ısrarla tavsiye ediyoruz.

Dışişleri Bakanlarımızdan bu konuyu Konseyin yapacağı ilk toplantıda incelemelerini istiyoruz.

Yeni bir Avrupa için Paris Şartı’nın içerdiği bazı hükümlere ilişkin usul ve teşkilat düzenlemeleri, Paris Şartı ile birlikte kabule dilen Tamamlayıcı Belge’de gösterilmiştir.

İşbu belgenin ve Tamamlayıcı Belge’nin içerdiği kararların uygulanmasını sağlamak için gerekebilecek ek tedbirlerin alınması ve Avrupa’da güvenlik ve işbirliğinin güçlendirilmesi için gösterilecek yeni çabaların tasarlanması için Konsey’i görevlendiriyoruz.

Konsey Tamamlayıcı Belge’de gerekli göreceği değişiklikleri yapabilir.

Yeni bir Avrupa İçin Paris Şartı’nın İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Rusça ve İspanyolca yazılmış olan Fransa Cumhuriyeti Hükümetine teslim edilecek ve o da arşivlerinde saklayacaktır. Katılan devletlerin her biri Fransa Cumhuriyeti Hükümetinden Paris Şartı’nın onaylı bir örneğini alacaktır.

Paris Şartı’nın metni katılan devletlerin her birinde yayımlanacak her devlet onu olabildiğince geniş bir çevreye yayacak ve tanıtacaktır.

Fransa Cumhuriyeti Hükümetinden, BM Anayasasının 102. maddesine göre tescili gerekli olmayan Yeni Bir Avrupa İçin Paris Şartı’nın metnini BM’nin resmi bir belgesi olarak kuruluşun tüm üyelerine dağıtılmak üzere BM Genel Sekreterliği’ne iletmesi rica olunur.

Fransa Cumhuriyeti Hükümetinden, metinden adı geçen tüm öteki uluslararası kuruluşlara da Paris Şartı’nın metnini iletmesi rica olunur.

Biz, katılan devletlerin aşağıda imzası bulunan Yüksek Temsilcileri, Zirve toplantısının sonuçlarına atfettiğimiz yüksek siyasi önemi bilerek ve kabul ettiğimiz hükümlere uygun hareket etme kararlılığımızı ilan ederek aşağıya imzalarımızı koyduk.

21 Kasım 1990 günü Paris’te imzalanmıştır.





 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol