İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Paraguay, Peru, Sili, Surinam, Uruguay ve Venezuela
 


PARAGUAY, PERU, ŞİLİ, SURİNAM, URUGUAY ve VENEZUELA



PARAGUAY


DEVLETİN ADI: Paraguay Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Asunción
NÜFUSU: 4.519.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 406.752 km2
RESMİ DİLİ: İspanyolca
DİNİ: Hıristiyan
PARA BİRİMİ: Guarani

Güney Amerika kıtasının ortasında bulunan ve kuzeybatıda Bolivya, kuzeydoğuda Brezilya, güneyde ve batıda Arjantin ile komşu olan bir devlet. Denize en yakın yeri 1600 km olan Paraguay, 19° 16’ ve 27° 35’ güney enlemleriyle 54° 16’ ve 62° 37’ batı boylamları arasında yer alır.

Târihi

Paraguay, 1515’te Diaz de Solis tarafından keşfedildiğinde ülke nüfûsunu Guarani yerlileri meydana getiriyordu. 1535’te İspanyollar ülkeyi sömürgeleştirdiler. Paraguay, Peru genel vâliliğine bağlandı. Ülkede altın veya gümüş olmadığından İspanyollar Paraguay’a pek önem vermediler. Çok içerde kalması sebebiyle, ülke geniş ölçüde muhtar bir yönetimle idâre edildi. On sekizinci yüzyıl başlarında Paraguaylılar bağımsızlık için mücadeleye giriştiler. 1721’de başşehir Asuncion’da bir grup halk ilk defâ ayaklandı. Hemen hemen bir asır sonra Paraguay, 1811’de bağımsızlığını îlân etti.

Paraguay, 1865’te komşusu Brezilya ile anlaşmazlık içinde olduğundan, bu devlete karşı kanlı bir savaşa girdi. Arjantin ve Uruguay Brezilya’ya yardım ederek üçlü bir ittifak kurdular. 1870’te savaş sona erdiğinde, binlerce Paraguaylı (ülke nüfûsunun hemen hemen yarısı) ölmüştü.

Chaco’da petrolün bulunması Paraguay’ı Bolivya’ya karşı yeni bir savaşa sürükledi. 1932’de patlak veren Chaco Savaşı 1935’te son buldu. Sonuçta; Bolivya, Paraguay’dan büyük ölçüde toprak kazandı. Savaştan sonra Paraguay 20 yıllık bir siyâsî istikrarsızlık dönemine girdi. Bu dönemde hükümet çok defâ el değiştirdi. 1954’ten îtibâren General Alfredo Stroessner ülke yönetimini ele geçirdi. 1988 Şubatında General Andrés Rodriguez tarafından yapılan bir darbe ile devrildi. Mayıs ayında yapılan seçimleri kazanan Rodriguez Devlet başkanı oldu. 1 Mayıs 1993’te yapılan başkanlık seçimlerini Juan Carlos Wasmosy kazandı. Wasmosy aynı zamanda seçimle gelen ilk sivil cumhurbaşkanıdır.

Fizikî Yapı

Paraguay Nehri ülkeyi birbirinden oldukça farklı iki bölgeye ayırır: Kurak ve boş bir bölge olan Batı Paraguay ve Doğu Paraguay.

Doğu Paraguay’da arâzi genellikle yeşil ve verimlidir. Burada ulaşımı engelleyen büyük dağlar yoktur. Arâzi çapraz hatlar meydana getiren nehir ve akarsularla bölünmüştür. Başşehir Asuncion çevresinden îtibâren, kırmızı topraklı tepeler doğuya doğru Brezilya sınırını kuşatır. Bu tepeler zengin ve iyi sulama imkânlarına sâhip olan kuzey ve güneydeki ovalara doğru alçalırlar. Güneyde Parana Nehri Arjantin ile Paraguay arasında sınır meydana getirir.

Paraguay’ın yaklaşık üçte ikisi, Paraguay Nehrinin batı tarafında Chaco bölgesinde yer alır. Nehrin kenarında bataklık taşkın ovalarla başlayan bölge Bolivya sınırına yaklaştıkça kuraklaşır ve en batıda bir çöl hâline döner. Bu bölgede Pilcamayo Nehri kuzeybatı-güneydoğu istikametinde Arjantin sınırı boyunca akarak Paraguay Nehrine karışır.

İklim

Paraguay’da senenin büyük bölümünde sıcak ve nemli bir iklim hüküm sürer. Fakat hazirandan îtibâren ağustosa kadar, sıcaklık arasıra geceleri dondurucu hâle gelir.

İlkbahar ve yaz aylarında (ekimden marta kadar) sıcaklıklar Asuncion’da 21° ilâ 32°C arasında değişir. Sonbaharda ve kışın (nisandan eylüle kadar) sıcaklık 10° ilâ 21°C arasındadır.

Tabiî Kaynaklar

Batı Paraguay’ın kuzey ucunda ve güneyde Parana Nehri boyunca Cengel (sık ağaçlıklı orman) bulunur. Doğu Paraguay’da bitki örtüsü kaktüs, bodur ve sert odunlu ağaçlar, tanen ağacı ve sedirdir. Ülkedeki belli başlı vahşî hayvanlar jaguar, tapir, geyik, yabâni domuzdur. Nehirlerde timsah öldürücü piraya ve çok çeşitli balık bulunur. Yılanlar, (boğa yılanı gibi) ekseriya 9 metreyi aşar. Ülkenin yeraltı zenginlikleri demir, manganez ve kireçtaşıdır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Yaklaşık 4.519.000 kişilik Paraguay nüfûsunun % 95’ini İspanyollarla yerlilerin karışmasından meydana gelen melezler teşkil eder. Az sayıda Avrupalı, japon ve Brezilyalı göçmenler ve zenci azınlıklar vardır. Ülke nüfûsunun % 90’dan fazlası Paraguay Nehrinin doğusunda, geri kalanı bu nehrin batısında yaşar. Latin Amerika ülkeleri arasında en düşük nüfus yoğunluklarından birine sâhip olan Paraguay’da, kilometre kareye 10 kişi düşer.

Nüfûsun % 40’ı şehirlerde yaşamakta olup, tek büyük nüfus merkezi yarım milyonluk başşehir Asuncion’dur. Ülkede doğum oranı binde 34, ölüm oranı binde 7, nüfus artış oranı % 27’dir.

Paraguay halkının % 97’si Roma Katoliğidir. Paraguay’da Guarani dili ve İspanyolca çeşit olarak halk tarafından kullanılmaktadır. Halkın çoğunluğu bu iki dili konuşmaktadır. İspanyolların sömürgeleştirdiği Amerika ülkeleri arasında sadece bu ülkede halkın çoğu iki dil kullanmaktadır.

Ülke nüfûsunun % 82’si okuma-yazma bilmesine rağmen, üniversiteliler toplam nüfûsun % 1’den daha azını meydana getirirler. Böyle bir durum yüksek okul bitirenlere yüksek kademelere gelme imkânını sağlamaktadır.

Siyâsî Hayat

Paraguay, büyük ölçüde merkezî ve otoriter bir siyâsi sisteme sâhiptir. Ülke iki meclisli parlamenter bir sistemle idâre edilir. Senatörler ve milletvekilleri beş yılda bir seçilir. Paraguay 19 idârî bölgeye ayrılmış olup, Birleşmiş Milletlere üyedir. Hükümet bütçesinin % 15’i savunmaya ayrılmıştır. Toplam 17.000 kişilik bir ordusu vardır.

Ekonomi

Paraguay ekonomisi, esas îtibâriyle tarıma dayanır. Çalışan nüfûsun % 44’ü tarımla, % 34’ü sanâyi ve ticâretle, % 22’si çeşitli hizmetlerde uğraşır.

Tarıma elverişli topraklarda iyi bir sulama sayesinde çok çeşitli bitkiler yetiştirirler. Belli başlı yetiştirilen bitkiler: Mısır, buğday, soya fasulyesi, yerfıstığı, tütün, turunçgil meyveleri, yerbamatê (Paraguay’a has bir çeşit çay), kahve, pirinç, pamuktur.

Hükümetin yabancı sermâyeyi teşvik etmesi ve çeşitli baraj projeleriyle kullanılabilen enerjinin artırılması gıdâ, tekstil, kâğıt, selüloz, kereste, çimento ve şeker sanâyilerinin gelişmesini sağlamıştır. Makina, yakıt, yağlayıcı madde, âlet ve araç ithalâtındaki sürekli artış ekonominin modernleşmesine imkân vermektedir. Paraguay ençok Brezilya, Arjantin, ABD ve Almanya ile ticâret yapar. İhraç malları pamuk, soya fasulyesi, kahve, pirinç, sebze, et, tütün, ağaç gövdesi, yerbamaté ve tanendir.

Paraguay ulaşım imkânlarını arttırma çabası içindedir. Karayolları modernleştirilmektedir. 25.600 km’lik karayolunun ancak 2400 km’si asfaltlanmıştır. Parano-Paraguay suyolu, ulaşım yollarının en mükemmelidir. Asuncion’da açılan milletlerarası havaalanı ve devlet havayolları dünyânın diğer ülkeleriyle irtibâtı temin etmektedir. İç havayolları, modernleştirilen karayolları iç kesimde gelişmeyi yavaş yavaş hızlandırmaktadır.

PERU


DEVLETİN ADI: Peru Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Lima
NÜFUSU: 22.450.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 1.285.216 km2
RESMİ DİLİ: İspanyolca ve Quechua; Aymarà
DİNİ: Katolik
PARA BİRİMİ: Sol (=100 centavos)

Güney Amerika’nın batı kıyısında 0°3’-18°24’ güney enlemleri ve 69°55’-81°21’ batı boylamları arasında yer alan ve kuzeybatısında Ekvador, kuzeydoğusunda Kolombiya, doğusunda Brezilya ve Bolivya, güneyinde Şili ve batısında Pasifik Okyanusu ile çevrili bağımsız bir Lâtin Amerika ülkesi.

Târihi

İspanya dönemi öncesi Peru târihi hakkında, elde yazılı ve kayıtlı dokümanlar yetersiz olduğu için, bilgiler oldukça zayıftır. Yapılan târihî çalışmalardan çıkarılan sonuçlara göre, Peru topraklarında ilk yaşayanlar Panama Boğazını geçen ve Pasifik Okyanusunu aşan göçebe avcıları ve balıkçılık yapan insanlardır. Peru’da M.Ö. 1200 yıllarından, M.S. 1532 yılına kadar çeşitli medeniyetler gelip geçmiştir. Chavin (Şöven), Klâsik, Chimu ve İnka diye bilinen bu dönemlerin sonuncusu olan İnka medeniyeti kıtada ve ülkede en tesirli olanıdır.

İspanyollar ilk olarak 1531 yılında Francisco Pizarro vâsıtasıyla ülkeye geldiler. Bundan sonra Lima, Peru’ya İspanya adına gelen genel vâlilerin merkezi oldu. Güney Amerika’da iyice yerleşen ve kuvvet bulan İspanyol idâresi, Peru’nun bağımsızlığının gecikmesine sebep oldu. 1821 yılında Arjantinli Jose de San Martin, Peru topraklarını topladığı kuvvetlerle ele geçirdi. Arkasından Simon Bolivar ve Antonio J. de Sucre komutasındaki kuvvetler İspanyolları bozguna uğrattılar. 1826 yılında Callao bölgesinin de ele geçirilmesi sonunda Peru bağımsızlığını îlân etti. Böylece Amerika kıtasındaki İspanya İmparatorluğu çöktü.

1846 yılına kadar ülke içinde siyâsî ve politik mücâdeleler başgöstermiştir. Evvela 1822’de kongre bir cumhûriyet anayasasını kabul etti ve 1823’te Jose de la Riva Agüero ülkenin ilk başkanı oldu. 1879-84 yılları arasında Şili, Peru ve Bolivya’ya saldırdı ve Tarapaca, Tacna veArica’yı ele geçirdi. Yıllarca süren mücâdeleler sonunda 1929 yılında yapılan bir antlaşmayla anlaşmazlık kesin olarak son buldu. Antlaşmaya göre, Arica bölgesi dışındaki bütün bölgeler, Peru’ya geri verildi. 1968 yılında yapılan bir askerî darbe ile, başkan Femando Belaunde Terry görevinden uzaklaştırıldı. 1974 yılına kadar devam eden askerî hükümet zamanında petrol, bankacılık, mâdencilik ve balıkçılık millîleştirildi.

12 yıllık bir aradan sonra Peru, 1980 yılında demokratik hayâta döndü. Başkanlığa yeniden F. B. Terry getirildi. Yeni hükümet sosyalist sistemi terk ederek liberal sistemi ülkeye getirdi. Ülke ekonomisi girdiği çıkmazdan kurtularak normale döndü. 1981 yılında Ekvador sınırında bazı çatışmalar olduysa da çabuk kapandı. Bundan sonra Mao’cu solcu teröristler ülkede olaylar çıkarmaya başladılar. 1982 ve 1983 yılında hızlanan bu tedhiş eylemleri daha çok ABD aleyhine yapılmaktaydı. 1985’te iktidara gelen Alan Garcia Perez tethiş eylemlerini bastırmaya çalıştı. 1990’da seçimleri kazanan Alberto Tujimori de zamanında solcuların tethiş eylemleri hızla arttı. Bunun üzerine Başkan Alberto Fujimori 5 Nisan 1992’de bir sivil darbe yaparak kongreyi dağıttı ve bir olağanüstü hal ve yeniden inşâa hükümeti kurdu. 13 Kasım 1992’de Başkan Alberto’ya başarısız bir suikast girişiminde bulunuldu. Yeni kurulan Demokratik Kurucu Kongre için seçimler 22 Kasım 1992’de yapıldı ve Başkan Alberto’yu destekleyen partiler salt çoğunluğu elde ettiler. Bu arada Aydınlık Yol Gerilla teşkilâtının lideri olan Guzman yakalandı. Guzman 1980’de başlayan gerilla savaşında 22.500 kişinin ölümünden sorumlu tutularak ömür boyu hapis cezâsına çarptırıldı. Buna rağmen ülkede karışıklık devam etmektedir.

Fizikî Yapı

Peru’nun yüzölçümü yaklaşık olarak 1.285.216 km2dir. Bu kadar geniş topraklarıyla Güney Amerika kıtasının üçüncü büyük ülkesidir. Kuzeyinde Ekvador, kuzeydoğusunda Kolombiya, doğusunda Brezilya, Bolivya ve Şili ile komşudur. Batısı Pasifik Okyanusu ile örtülmüştür. Kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanan Andes Dağları ülkeyi üç esas bölgeye ayırır: Kıyı bölgesi, Sierra bölgesi ve Martana bölgesi.

Yaklaşık 2240 km uzunluğunda ve 16 ilâ 64 km arasında değişen bir genişlikte olan Kıyı bölgesi, Peru topraklarının % 11’ini kaplar. Bölgenin yüksekliği deniz seviyesinden 1525 m’ye kadar değişebilmektedir. Ülkenin en dağlık bölgesi olan Sierra, yaklaşık olarak 340 km genişliğinde ve ortalama 3500 m yüksekliğindedir. Bölgede yer alan Huascaran Dağı 6768 m’dir ve ülkenin en yüksek noktasıdır. Sierra bölgesindeki yüksekliği 5000 m’nin üstünde olan dağların zirveleri devamlı karlarla kaplıdır. Sierra bölgesi ülkenin % 33’ünü teşkil eder. Bölgede volkanik hâdiseler de görülür. Bunlardan El Misti bilinen bir volkaniktir. Ülkede en geniş bölgesi olan Mantana, yüzölçümün % 56’sına yakın bir bölümünü içine alır. Bölge Andeslerin güney eğimlerinin yer aldığı ve Yukarı Amozon havzasının sık ağaçlı ormanlarla kaplı yaylasının bulunduğu bölgedir.

Ülkenin başlıca büyük nehirleri Sierra bölgesinden doğar ve Amozon bölgesinde yoğunlaşırlar. Ülkenin önemli nehirleri; Maranon, Huallaga, Apurimac, Urubamba, Ucayali, Napo, Yavari, Putumayo, Madre de Dios ve Amozon olup, bunlardan en uzunu olan Amozon Nehri yaklaşık 3700 km’dir.

Ayrıca küçük nehirler de vardır. Bu nehirlerin hemen hepsi Titicaca Gölüne dökülür. Bu göl Bolivya sınırında yer alır. Andes bölgesinin en geniş gölü olup, 160 km civarında bir uzunluğa sahiptir. Titicaca Gölü deniz seviyesinden 3810 m yüksekte olup, dünyânın en yüksek büyük gölüdür.

İklim

Kıyı bölgesi mutedil bir iklime sâhiptir. Fakat Peru Soğuksu Akıntısı, bölgenin sıcaklığını oldukça düşürür. Lima bölgesi en kurak olan bölge olup, yıllık yağış ortalaması 41 mm civarındadır. Bölge her ne kadar az yağış alıyorsa da, nem oranı bakımından yüksek nemliliğe sâhiptir. Bu nem miktarı Lima’da % 87’dir.

Sierra bölgesi umûmiyetle kuru bir iklime sâhiptir. Hava sıcaklığı yüksekliğe göre değişir ve genel olarak serindir. Meselâ 3050 m yüksekliğindeki Hurancayo Dağında hava sıcaklığı(-4 ilâ 24°C) arasında değişir. Ekvator’a yakın bir yerde bulunduğu için ülkedeki gündüz-gece sıcaklıkları çok farklıdır. Daha çok nisan ayları yağış almaktadır.

Montana bölgesi ise sıcak ve nemlidir. Iquitos’ta sıcaklık 21°C civârındadır. Şiddetli tropikal yağışlar olur ve yıllık yağış ortalaması yaklaşık 3302 mm’dir.

Tabiî Kaynaklar

Kıyı bölgesi büyük ölçüde ağaçsızdır. Sâdece nehir vâdilerinde Kuzey Amerika’ya mahsus baklagiller, çalılar, Avustralya okaliptüsü(sıtma ağacı) ve çeşitli meyve ağaçları yetişir. Ayrıca kaktüs ve çöl bitkileri bolca bulunur. Hayvan olarak daha çok kertenkele, örümcek, akrep, salyangoz ve rüteylâ (bir çeşit büyük örümcek, tarentulu) vardır.

Sierre bölgesinde, birçok yeşil alanlar ve ağaçlık bölge mevcuttur. Daha çok yaprak dökmeyen ağaçlar ve okaliptüs (sıtma) türü ağaçlar yetişir. Ayrıca bol miktarda kokain ağacı da bulunur. Bölgede daha çok; lâma, alpaka, guanaco (deve cinsinden lâmadan iri bir hayvan), vikunya ve chinçula (sincaba benzer bir hayvan) adlı hayvanlar yetişir. Sierra bölgesi kuş cinsleri bakımından oldukça zengindir. Kızılgöğüslü ardıç (robin), sinekçil, ispinoz, keklik, sinekyutan, yaban ördeği, kaz ve akbaba bölgede sık rastlanan kuşlardır.

Montana bölgesinin bitki örtüsü ve hayvanları Amozon havzasındakilerin hemen hemen aynıdır. Ağaç olarak abonoz, maun, sedir, kauçuk ve kınakına yetişir. Kınakınadan kinin elde edilir. Vanilya, sapaina, lifli bitkiler oldukça fazladır. Çiçek türü olarak begonya, çanta çiçeği ve orkide yetişir. Bundan başka savanalar, çalılıklar, kaba damarlı bitkiler ve bodur ağaçlar boldur. Puma, jagar, tapir, kabuklu kertenkele, pessary, karıncayiyen, denizayısı, timsah, deniz kaplumbağası, yılan ve maymun bol miktarda mevcuttur. Papağan, flamankuşu (filamingo) ve kelebek türleri oldukça fazladır. Güve, sinek ve sivrisinek ise milyonlarcadır.

Ülkenin mâden kaynakları oldukça zengindir. Bakır en önemli mâden çeşididir. Gümüş, kurşun, çinko, demir, kadmiyum, selenyum, kalay, altın, tungsten, antimon, bizmut, tellür, mâden kömürü, baryum, tuz, kireçtaşı, mermertaşı ve alçıtaşı önemli mâdenlerdir. Kuzey bölgelerde petrol yatakları da mevcuttur.

Peru yeryüzü suları bakımından da zengindir. Mevcut üç drenaj sistemi, 50’yi aşkın irili ufaklı nehirleri ihtivâ eder. Bütün bu nehirler asıl kaynak olan Amozon Nehrinin ayrılmış kollarıdır. Amozon Nehrinin uzunluğu yaklaşık 3700 km’dir. Bolivya sınırındaki Titicaca Gölü deniz seviyesinden 3810 m yüksek olup, yaklaşık 160 km’lik bir uzunluğa sâhiptir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Peru’nun nüfûsu yaklaşık olarak 22.950.000’dir. Nüfûsun % 73’ü şehirlerde yaşar. Nüfus yoğunluğu 14’tür. Ülkedeki etnik gruplar arasında çoğunluğu teşkil eden Kızılderililer, nüfûsun % 45’ini ihtivâ ederler. Nüfûsun % 40’ına yakın bir bölümü melezdir. Geri kalanını ise Zenciler ve Asyalı gruplar meydana getirir. Beyaz nüfûsun büyük bir bölümü İspanyol asıllıdır.

Resmî diller İspanyolca ve Quechua yerli dilidir. Nüfûsun çoğunluğunu teşkil eden Kızılderililerin üçte ikisi Quechua dilini kullanır. Bunlar genellikle Sierra bölgesinde yaşar. Titicaca Gölü ve GüneySierra’da yaşayan geri kalan Kızılderililer Aymara diliyle konuşurlar. Melezler ve beyazlar ise İspanyolca konuşurlar.

Nüfûsun çoğunluğu katoliktir. Halk arasında ırk, ekonomik seviye, sosyal hayat ve kültür seviyesi bakımlarından bâzı farklı sınıflar meydana gelmiştir. Kızılderililerin çoğunluğu fakir insanlardır. Avcılık ve tarımla geçinirler.

Okuma-yazma oranı% 72 dolaylarındadır. 1972 yılında çıkarılan eğitim ve öğretim kânunundan sonra ilkokul mecbûrî ve diğer okullar serbest bırakılmıştır. Birçok özel okul mevcuttur. Ülkede 30 üniversite vardır. Bunların en meşhurları; Lima’daki Millî Eğitim Üniversitesi, Millî Mühendislik Üniversitesi ve San Marcos Üniversitesidir.

Peru halkında, el sanatları bakımından daha çok seramik eşyâ yapımı önemlidir. Oyuncak lama yapımı, çeşitli kilim ve halı dokumacılığı, renkli kumaş yapımı ve lama, alpaka ve vikunyu (bir çeşit lama) yününden elbise örülmesi halkın uğraştığı başlıca sanat dallarıdır.

Ülkenin en gelişmiş şehri başşehir Lima’dır. Diğer önemli şehirleri Callao, Arequipa, Trujillo, İquitos, Cuzco ve Huancayo’dur.

Siyâsî Hayat

İdarî sistemi parlamenter demokrasi esaslarına dayanan bir merkezî cumhûriyettir. 1980 Peru Anayasasına göre biri başkan ve iki yardımcı başkan, halk oylamasıyla seçilir. Başkan, başbakanı ve bakanlar kurulunu tâyin eder. Başkan, seçilebilmesi için oyların en az % 50’sini almak zorundadır.

Yasama gücü, kongrededir. Kongre iki meclislidir. Senato 60 üyeli ve Millet Meclisi 180 üyeli olup, seçime tâbidirler. Başkanlık ve kongre seçimleri her 5 yılda bir yapılır. 18 yaşını dolduranlar oy kullanabilir. İdarî olarak bir il ve 24 bölgeye ayrılmıştır. Birleşmiş Milletler üyesidir.

Ekonomi

Peru’nun ticârî ekonomisi geniş ölçüde minerallere, tarım ürünlerine ve endüstri ürünleri ve balıkçılığa dayanır. Ülkede yetişen başlıca tarım ürünleri pamuk, şekerpancarı, kahve, pirinç, patates, fasulye, mısır, arpa ve tütündür.

Peru, yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Ülkenin başlıca mineralleri: Bakır, gümüş, molibden, kurşun, petrol, çinko, demir, kadmiyum, kalay, altın, kömür, baryum, tuz, mermer, alçıtaşı, kireçtaşı, tellür, antimon, tungsten, selenyum ve bizmuttur. Ülkenin en önemli endüstrileriyse balık ve çelik endüstrileridir. Kıyılarında daha çok sardalya avlanır. Ülkenin diğer bir gelir kaynağı da kereste, kauçuk, kinin, koyu kırmızı gülağacı yağı ve Brezilya kestânesi gibi orman ürünleridir.

Peru sâhip olduğu mineraller ve hazırladığı balık yemekleriyle fazla ticârî bir gelire sâhiptir. İhrâcâtı teşkil eden başlıca ürünler: Bakır, balık yemekleri, kahve, demir, şeker, çinko, gümüş, kurşun, pamuk, altın ve yündür. 1993 yılı başında dış ticârette 3.3 milyar dolarlık bir ihrâcâta ulaşmıştır. İhrâcâtını daha çok Japonya ve ABD’ye yapar.

Makina, gıdâ maddeleri, yakıt, yağlar, metalik olmayan bâzı mineraller, kimyevî ürünler ve çelik başlıca ithâlât mallarıdır. İthâlâtını daha çok ABD ve Almanya ile yapmaktadır.

Peru, Andean Ortak Pazarı ülkelerinden biridir. Peru’dan başka Ekvador, Kolombiya, Venezuella ve Bolivya’nın da bulunduğu pazar, üye ülkeler arasında gümrük muafiyeti ve ortak bir hâricî vergi sistemi getirmiştir.

Peru’nun ulaştırma şebekesi 19. yüzyıldan sonra gelişmiştir. Demiryollarının uzunluğu 3472 km’dir. 69.942 km’yi bulan karayollarının ancak % 11’i asfalttır. Hava yolları ulaşımı 22 havaalanından sağlanır.

ŞİLİ


DEVLETİN ADI: Şili
BAŞŞEHRİ: Santiago
NÜFUSU: 13.590.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 756.945 km2
RESMİ DİLİ: İspanyolca
DİNİ: Hıristiyan
PARA BİRİMİ: Peso

Amerika kıtasının güneybatı kıyısında yer alan bağımsız bir devlet. Batıda ve güneyde Pasifik Okyanusu, doğuda Arjantin, kuzeydoğuda Bolivya ve kuzeyde Peru ile komşu olan Şili, 18° ve 56° güney enlemleriyle 67° ve 75° batı boylamları arasında yer alır.

Târihi

Kuzey Şili 1536-40 yılları arasında İspanyollar tarafınadn fethedilinceye kadar İnkaların idâresindeydi. Güneydeki Araucanian yerlileri 19. yüzyıl sonlarına kadar mukavemet ettiler. İspanyollar 1541’de bugünkü başşehir Santiago şehrini kurarak Şili’yi bir sömürge hâline getirdiler. Fransa ve Amerika’daki ihtilâller önce reform, sonra bağımsızlık hareketlerine sebep oldu. Napolyon’un 1808’de İspanya’yı istilâ etmesi ayaklanma için fırsat sağladı. 1810-18 yılları arasındaki mücâdeleden sonra Şili İspanya’dan bağımsızlığını elde etti.

Bağımsızlıktan sonra Şili iç karışıklıklar, dış savaşlar ve geniş ölçüde değişik siyâsî görüşlere sâhip hükümetlerle idâre edildiğinden istikrarsızlığa uğradı. 1879’da kuzeydeki zengin nitrat yatakları üzerindeki Bovliya ve Peru ile anlaşmazlık Pasifik Savaşıyla neticelendi. 1884’te Bolivya ve Peru mağlup olunca, zengin mâden yatakları Şili’ye kaldı. 50 yıldan fazla bir süre boyunca, Arjantin’le sınır anlaşmazlıkları 1902’ye kadar devam etti.

Şili Birinci Dünyâ Harbinde tarafsız kaldı. İkinci Dünyâ Harbindeyse 1945 Nisanında Japonya’ya savaş îlân etti. Aynı yıl Temmuz ayında kurucu üye olarak Birleşmiş Milletler Teşkilâtına katıldı. 1964’te işbaşına gelen hükümet yabancılara âit mâdenleri yavaş yavaş devletleştirmeye başladı.

1970’te Lâtin Amerika’da ilk olarak sosyalist Salvador Allende, marksist bir devlet başkanı oldu. Allende devletleştirme hareketlerini hızlandırdı. Marksist Allende’nin üç senelik iktidarında Şili’nin ekonomisi çok daha kötüleşti. Kamyon şoförlerinin başlattığı grev bütün ülkeye yayıldı. Ev kadınları boş tencerelerle sokağa döküldüler. Şili grevler anarşi ve terör ülkesi hâline geldi. 1973’te Şili Silâhlı Kuvvetleri darbeyle iş başına geçti. Allende başkanlık sarayının uçaklarla bombalanması sırasında öldü. Askerî idâre 1983 senesine kadar devam etti. General Pinochet’in 1980 Anayasasına göre 1989 senesine kadar Şili Devlet Başkanı olarak ve büyük yetkilerle iş başında kalması kabul edildi.

Pinochet idâresinin Şili ekonomisini düzeltememesi üzerine gösteri, grev ve sabotajlar yeniden hızlandı. Pinochet ile mücâdele edenler Allende taraftarı marksist ve komünistlerdi. Allende’nin siyâsî ve askerî yakınları Şili dışından Şili’deki anarşi ve terörü idâre etmektedirler. 1989’da yapılan başkanlık seçimini Hıristiyan Demokrat Parti üyesi Patricio Aylwin kazandı. Başkanlığı Patricia Aylwin’e devreden Pinochet, Genel Kurmay Başkanlığı görevine geri döndü. Şili tam istikrarlı bir duruma henüz gelemedi (1994 Ocak).

Fizikî Yapı

Pasifik kıyısı boyunca 4200 km uzanan Şili, batıda Okyanus ve doğuda And Dağlarının yüksek tepeleri arasında kalmakta olup, ortalama 180 km’lik bir genişliğe sâhiptir. Ülke birbirinden oldukça farklı üç bölgeye ayrılır: Kuzey Şili, Orta Şili ve Güney Şili.

Kuzey Şili, Peru sınırından La Serena şehrine kadar uzanır. Bu bölgede dünyânın en kurak yerlerinden biri olan Atacama Çölü ve ülkenin en yüksek noktası olan Ojos del Salado Tepesi (6880 m) bulunur.

Orta Şili, La Serena şehrinden Chiloé Adasına kadar uzanmakta olup, ülkenin en önemli bölgesidir. Büyük kısmı Santiago ve Oncepción arasında yer alan merkezî vâdidir. Temuca şehrinin güneyinde çok sayıda göl ve her mevsim üzerinde kar bulunan volkanlar mevcuttur.

Güney Şili, Chiloé Adasından Amerika’nın en güneyde kalan noktası Horn Burnuna kadar uzanır. Burası büyük ölçüde fiyordlu ve dağlık bir bölgedir.

İklim

Şili’de iklim bölgelere göre oldukça büyük farklılıklar arz eder. Kuzey Şili’de iklim oldukça kurak olup, Atacama Çölüne hemen hemen hiç yağmur düşmez. Çöl şartları güneye doğru Calderaya kadar devam eder. Yağış miktarının 141 mm olduğu La Serena’dan îtibâren güneye doğru yağış sür’atle artar. Valdivia’da yıllık yağış miktarı 2707 mm’ye ulaşır. Maksimum yağış Bahia Felix’te 5380 mm olup, Güney Şili dünyânın en fazla yağış alan yerlerinden biridir. Bölgede soğuk ve nemli bir iklim hüküm sürer. Yıllık ortalama sıcaklık kuzeyden güneye doğru her 10° lik enlem aralığında 4°C düşer. Bu yüzden kuzey sınırında 18°C olan ortalama sıcaklık güney sınırında 6°C’ye düşmektedir.

Tabiî Kaynaklar

Şili topraklarının yaklaşık dörtte biri ormanla kaplıdır. Ormanların çoğu sert tahtalı ağaçlardan meydana gelmiştir. Şili’de bulunan belli başlı vahşî hayvanlar puma, kurt, geyik ve yaban kedisidir.

Ülke oldukça fazla yeraltı zenginliklerine sâhiptir. İşletilen başlıca mâdenler: Bakır, molibden, gümüş, nitrat, iyot, demir, mâden kömürü, gaz, altın, kobalt, çinko, mangenez, borat, mika, cıva, tuz, kükürt ve mermerdir. Bakır dünyâda çıkarılan miktarın % 10’unu, iyot ise yarısını teşkil eder.

Nüfus ve Sosyal Hayat

13.590.000 nüfuslu Şili’nin büyük çoğunluğu (% 81) şehirlerde yaşar. En büyük şehir 3.448.700 nüfuslu Büyük Santiago olup, diğer önemli şehirleri, Vinaedel Mor, Valparaiso ve Concepción’dur.

Halkın % 66’sını İspanyollarla yerlilerin birleşmesinden meydana gelen melezler, % 25’ini İspanyollar, % 5’ini yerliler teşkil eder. Ayrıca merkezî vâdinin güneyinde birçok Alman, Santiago-Valparaiso bölgesinde de bir miktar İtalyan, İngiliz ve Fransız vardır.

Şili’de İspanyolca konuşulur. Yaklaşık nüfûsun % 95’i Katoliktir. Ayrıca ülkede bir miktar Ortodoks bulunur.

Şili’de 7 ilâ 15 yaşı arasındaki bütün çocuklar için öğrenim mecburîdir. Okuma-yazma oranı% 90’dır. Yüksek tahsil devlete âit iki üniversitede ve beş özel üniversitede yapılır. Üniversiteliler bütün diğer Lâtin Amerika ülkelerinde olduğu gibi, siyâsî yönden çok faaldir.

Siyâsî Hayat

Komünistlerin Şili’de iktidar olmasını önlemek maksadıyla 1973’te general Pinochet askerî bir darbeyle iktidar oldu. Moskova yanlısı olan Şili Komünist Partisinin faaliyetini yasakladı. Ülke 1973’ten 1989’a kadar çoğu askerlerden meydana gelen bir hükümet tarafından idâre edildi. 1989’da yapılan seçimleri Hıristiyan Demokrat Patricio Aylwin Azocar kazanarak, Devlet Başkanı oldu. Son senelerde komünistler kilise, üniversite ve sendikalara sızarak hükümet aleyhtarı kanlı gösteriler çıkarmaktadır.

1981’de yürürlüğe konan anayasaya göre yasama organı olan Kongre iki meclisten meydana gelir. Senatonun 48 üyesinden 10’u devlet başkanı tarafından atanırken 38’i halk tarafından seçilir. Temsilciler Meclisinin 120 üyesinin hepsi halk tarafından seçilir.

25 eyâletten ibâret Şili, Birleşmiş Milletler ve Amerika Devletleri teşkilâtlarına üyedir.

Ekonomi

Şili ekonomisi esas îtibâriyle mâdenciliğe bağlıdır. Mâden ürünleri ülke ihrâcât gelirlerinin % 80’ini meydana getirir.

Ülke sanâyisi çelik, tekstil ve orman ürünleriyle ilgilidir. Şili sanâyisi pahalıya mal olmakta olup, üyesi olduğu Lâtin Amerika Serbest Ticâret Birliği ülkenin rekâbet gücünü zayıflatmaktadır.

Tarımda makinalaşma ve çiftçi âletleri yeterli değildir. Diğer taraftan tarım büyük ölçüde ticârete yöneliktir. Başlıca yetiştirilen bitkiler tahıl, pirinç, fasulye, patates, bezelye ve üzümdür.

Şili, Lâtin Amerika’nın en önemli orman ürünlerine sâhip ülkelerinden biridir. Fakat orman sanâyii, toplam potansiyeli işletecek kadar güçlü değildir. Ülkede balıkçılık iyi durumdadır.

Şili’nin başlıca ihraç malları bakır, demir cevheri, nitrat, iyot, yapağı, pirinç, fasulye, tâze meyve ve balıktır. Makinalar, ulaşım malzemesi, metalürji ürünleri, kimyâ ürünleri ithâl ettiği belli başlı mallar arasında yer alır.

Ülke en fazla ABD ile ticâret yapar. Bununla birlikte Lâtin Amerika ülkeleri, Japonya ve Avrupa ülkeleriyle ticârî münâsebetlerini geliştirmeye çalışmaktadır.

Şili gelişmiş bir demiryolu ve karayolu ağına, oldukça ileri seviyede havayolu hizmetine sâhiptir. Demiryolu sisteminin % 80’i devlete âittir.

SURİNAM


DEVLETİN ADI: Surinam
BAŞŞEHRİ: Paramaribo
NÜFUSU: 417.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 163.820 km2
RESMİ DİLİ: Felemenk Dili
DİNİ: İslâm, Hindu, Hıristiyan
PARA BİRİMİ: Surinam Guldeni

Batıda Guyana, güneyde Brezilya, doğuda Fransız Guyanası ile sınırları olan, GüneyAmerika’nın kuzey kıyısında bir devlet. Eski bir Hollanda sömürgesi olan Surinam, 2° 02’ ve 6° 01’ kuzey enlemleriyle 54° ve 58° 03’ batı boylamları arasında yer alır.

Târihi

Surinam kıyısı 1499’da İspanyol Alonso de Ojeda tarafından keşfedildi. Fakat İspanya’nın buraya yerleşme teşebbüsleri kısa süreli oldu. 1650’de İngiltere kıyıyı sömürgeleştirmek için yerleşme merkezleri kurdu. 1667’de İngiltere ve Hollanda arasındaki bir savaş sonucunda, İngiltere Surinam’ı Hollanda’ya bıraktı. 1680’lerde ülkeye şeker üretimi için Afrika’dan köleler getirildi. 18 ve 19. yüzyıllarda şeker üretiminde, Afrikalı köleler çalıştırıldı. 1863’te kölelik kaldırılınca, Hindistan’dan ve Cava’dan işçi getirildi. 1922’de Surinam’ın statüsü değiştirilerek, bir sömürgeyken Felemenk Krallığının bir bölgesi oldu. 1954’te eskiden beri Hollanda Guyanası denilen Surinam’a Hollanda, içişlerinde bağımsızlık verdi. 25 Ekim 1975’te ülke bağımsız bir cumhûriyet oldu. Şubat 1982’de Millî askerî Konsey, hükümetin kontrolünü üzerine aldı. Hollanda ve ABD sivil bir hükümet kuruluncaya kadar yardımı kestiklerini îlân ettiler. 1987 Kasımında yapılan seçimlerle askerî yönetime son verildi. Aynı günlerde hazırlanan yeni anayasa referandumla kabul edildi. 1990 senesi sonlarına doğru ordu bir darbe ile yönetime el koydu. Askerî yönetim dış baskılar yüzünden 1991 Mayısında genel seçimlere gitmek mecburiyetinde kaldı. Hiçbir parti gerekli çoğunluğu sağlayamayınca uzun görüşmeler neticesinde, Birleşik Halk Meclisi Ronald Venitiaan’ı başkanlığa seçti. Bu arada gerillalarla hükümet kuvvetleri arasında ateşkes imzâlandı. Bu gelişme barış yönünde kalıcı düzenlemelere ve demokratikleşme yönünde yeni adımların atılmasına yaradımcı oldu.

Fizikî Yapı

Ülke üç bölgeye ayrılır: Kıyı ovası, savana kuşağı ve iç kesimdeki tropikal orman.

Kıyı ovası 370 km uzunluğunda olup, 80 km kadar iç kesime uzanır. Bu verimli ova ülke topraklarının sekizde birini meydana getirir. Kıyı ovasının arkasında dar bir şerit boyunca uzanan savana otlakları yer alır.

Ormanlık, dağlık iç kesim Surinam’ın en az beşte dördünü kaplar. En yüksek nokta 1280 m olup, Wilhelmina Dağları üzerindedir. Dağlardan birçok nehirler doğarak Surinam topraklarını sular. Bu nehirler arasında başlıcaları Maroni, Surinam, Coppename ve Courantyne’dir.

İklim

Ülkede tropikal bir iklim hüküm sürer. Sıcaklıklar sürekli olarak 24° ilâ 34°C arasında seyreder. Nemlilik rahatsız edici derecede yüksektir. Bu bunaltıcı hava şartları, doğrudan sâhile doğru esen rüzgârlar sâyesinde arasıra azalır. Yağış miktarı yılda ortalama 2000 mm’nin üstündedir. Ülkenin hemen hemen her yeri aynı miktarda yağış alır.

Tabiî Kaynaklar

Kıyı boyunca çok çeşitli mangrov tipi bitkiler yetişir. Savanalarda kaba tropikal otlar ve çok çeşitli ağaçlar bulunur. İç kesimin büyük bölümü çengel (sık ağaçlıklı orman) ile kaplı olup, kereste önemli bir gelir kaynağı teşkil etmektedir. Yeraltı zenginliği olarak, ülkede boksit mevcut olup, kuzeydoğuda Moengoda ve Surinam Nehri kıyısındaki Paranam bölgesinde işletilmektedir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

417.000 nüfuslu Surinam halkının % 37’si Hindistanlı, % 3’ü Kreol, % 15’i Cavalı’dır. Hindistanlılar ve Cavalılar, 19 ve 20. yüzyıl başlarında tarım işçisi olarak ülkeye getirilenlerin soyundan gelmektedir. Kreollar, zenci kölelerin diğer etnik gruplarla birleşmesinden meydana gelmiştir. Ülke nüfûsunun % 10’unu 19. yüzyıl ortasından önce ormanlara kaçan zenci kölelerin soyundan gelenler teşkil eder. Nüfûsun % 2’si de Amerikalı yerlilerdir. Zenciler ve Amerikalı yerliler, iç kesimin nüfûsunun hemen hemen tamâmını meydana getirir. Bunlardan başka, kıyı şehirlerinde Avrupalı ve Çinli topluluklar vardır. Felemenk dili resmî dil olmakla birlikte, günlük dil Surinam dilinin yanısıra İngilizce, Hintçe, Cava dili ve Çince de konuşulur. Surinam dili, Felemenk dili, İngilizce, İspanyolca ve Portekizce’nin bir karışımıdır.

Ülkedeki başlıca dinler, İslâmiyet, Hindu dîni ve Hıristiyanlıktır. Bunlardan başka bir miktar, Konfüçyüs dînine bağlı olan Yahûdîler vardır.

İlköğretim esas îtibâriyle devlet tarafından sağlanır.

6 ilâ 12 yaş arasındaki çocuklara okula gitmek mecbûrîdir. Birkaç tâne, Katolikler ve Protestanlar tarafından işletilen, mezheplere âit okullar mevcuttur. Yüksek tahsil yapılan kuruluş pek az olup, birkaç tânedir. Yıllık nüfus artış oranı% 2,8’dir.

Siyâsî Hayat

Surinam, 25 Kasım 1975’te bağımsızlığına kavuşmuştur. Aynı sene 4 Aralıkta Birleşmiş Milletlere üyeliği kabul edilmiştir. 1987’de kabul edilen anayasaya göre; devletin başında millî meclis tarafından beş yıllık bir süre için seçilen başkan bulunur. Bununla birlikte ordu askerî konsey aracılığıyla hükümet üzerindeki etkili denetimini sürdürmektedir. Milletlerarası Askerî Konsey, Milletleraarası Meclisin çıkardığı bir kânunu iptal etme yetkisine sâhiptir.

Ekonomi

Surinam halkının büyük çoğunluğu tarımla uğraşır. Ekilen toprakların yaklaşık olarak yarısında pirinç; bundan başka şekerkamışı, muz, portakal, greyfrut, mısır ve büyük hindistancevizi yetiştirilir. Sığır, koyun, keçi, domuz ve kümes hayvanları, yetiştirilen belli başlı hayvanlardır. Tarım faaliyetlerinin hemen hemen tamâmı kıyı bölgesindedir. En verimli topraklar, eskiden sularla kaplı olan arâzinin set çekilerek suyu dışarı akıtılan, zirâate elverişli hâle getirilen kısımlarıdır.

Surinam’ın esas ekonomik zenginliği boksittir. İhrâcâtın % 70’ini meydana getirir. Mâden cevherinin bir kısmı alüminyum okside çevrilir. Fakat çoğu ABD’ye gönderilmek üzere ham hâlde gemilere yüklenir.

Ülkede bir miktar kereste doğrama fabrikaları vardır. Fakat îmâlât esas îtibâriyle boksit cevherinin işlenmesiyle sınırlıdır. Ayrıca; şeker ve pirinç değirmenciliği, karides dondurulması ve meyve suları, boya ve kontraplak üretimi de mevcuttur.

Ana ihraç malları boksit ve alüminyum oksid, pirinç portakal, greyfrut ve kerestedir. Surinam, yakıt ve yağlayıcı maddeler, yapı malzemesi sanâyi teçhizâtı ve otomobil ithal eder. ABD, Surinam ihraç mallarının % 75’ini alır ve Hollanda ile birlikte ülkenin çoğu ithal mallarını temin eder.

Ulaşım alanı sınırlıdır ve hemen hemen ulaşımda yalnızca kıyı bölgesi kullanılır. İyi karayolları 1300 km civârında olup toplam karayolu uzunluğu 8917 km civârındadır. Çoğu akarsular kıyı bölgesinde ulaşıma elverişlidir. Havayolları hizmeti iyi durumdadır. Ülkede târifeli sefer yapılan 5 havaalanı vardır.

URUGUAY


DEVLETİN ADI: Uruguay
BAŞŞEHRİ: Montevideo
NÜFUSU: 3.017.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 186.925 km2
RESMİ DİLİ: İspanyolca
DİNİ: Hıristiyan
PARA BİRİMİ: Peso

Güney Amerika kıtasının doğu kıyısında yer alan bir ülke. Batıda Arjantin, kuzeyde Brezilya, doğuda Atlas Okyanusu ile çevrili olan Uruguay, 30° 04’ ve 34° 58’ güney enlemleriyle 53° 42’ ve 58° 26’ batı boylamları arasında bulunur.

Târihi

Uruguay 1516 yılında İspanyol Juan Diaz de Solis tarafından keşfedilmiştir. Ülke halkını o zamanlar Charrua yerlileri meydana getiriyordu. 1624’ten îtibâren İspanyollar ülkeye yerleşmeye başladı. On sekizinci yüzyılda Uruguay İspanya’nın Rio de la Plata genel vâliliğine bağlandı. 1811’de Josè Gervasio Artigos liderliğinde bağımsızlık hareketleri başladı.

25 Ağustos 1928’de Uruguay bağımsızlığını elde etti. Bundan sonra ülkede Coloradolar (İspanyolca kırmızı renk) olarak bilinen liberaller ve Blancolar (İspanyolca beyaz) olarak bilinen muhafazakârlar arasında siyâsî çekişme başladı. Colorado-Blanco çatışması ülkeyi 1839-1851 yılları arasında iç savaşa sürükledi. 1852’de Coloradolar iktidarı ele geçirdiler. Uruguay 1865-1870 yıllarında Paraguay’a karşı Brezilya ve Arjantin’le ittifak yaparak kanlı bir savaşa girdi. Paraguay’ın yenilmesi ile Uruguay’ın kontrolu Coloradolara kaldı. On dokuzuncu yüzyılın son bölümünde, çoğunlukta bunlar olmak üzere, iktidarı elde tuttular. Blancoların 1904’te iç savaş çıkarak son iktidarı ele geçirme teşebbüsü silâhlı kuvvetler vâsıtasıyla sonuçsuz kaldı. 1950’lerde siyâsî memnûniyetsizlikler artmaya başladı.

Her ne kadar Uruguay’da uzun zamandan beri Komünist Partisi varsa da, bu parti 1960 ve 1970 yılları arasında işçi hareketlerini yönlendirmeye başladı. Ekonomik durgunluk, enflasyon, sel baskınları ve 1967’deki kuraklık ve 1968’deki genel grev hükûmeti devalüasyon, fiyat ve ücret kontrolü yapmaya zorladı. Tuparmarolar (solcu gerillalar) 1970 yıllarında tedhiş hareketlerini artırdılar. Şiddet eylemleri devam ederken başkan Juan Maria Bordaberry, 20 Şubat 1973’te askerî idâreyi kabul etti. Temmuz ayında Kongreyi feshederek yerine Devlet Konseyini kurdu. 1974 yılında askerler sıkı baskı tedbirleri kullanarak Tupamaroları tamâmen sindirdiler. 1976’da başkan Bordaberry askerler tarafından azledildi. 1980’de askerî rejim normal düzene geçmek için yeni bir anayasa hazırladı. Bu anayasa Kasım 1980’de halk oylamasına sunulduğunda kabul edilmedi. 1981’de General Gregorio Alvarez başkan olarak iktidarı ele aldı. 1981’den sonra çok partili parlamenter sisteme geçiş için hazırlıklar başladı ve 1984’te yapılan seçimlerde. Julio Maria Sanqulmetti başkan seçildi. Yüksek dış borçlar, ekonominin rayına oturtulmasına mâni oldu. 1989’da yapılan seçimlerdeyse Beyaz Parti adayı Luis Arberto Localle başkan seçildi. Hâlen başkanlıkta bulunmaktadır (1994).

Fizikî Yapı

Kuzeydeki yüksek arâziler hâriç, Uruguay toprakları dalgalı, yeşillik ovalar ve alçak tepelerle kaplıdır. Kuzey dağlık olmakla birlikte ülkenin en yüksek noktası olan Cerro Mirador (540 m) güneydedir.

Uruguay akarsular bakımından zengindir. Fakat çoğu, Negro ve Uruguay nehirleri hâriç kısa olup, ulaşım bakımından büyük bir önem taşımaz. Doğuda Mirim Gölü, ülkeyi Brezilya’nın güney kıyı ucundan ayırır.

İklim

Uruguay’da mutedil (ılıman) bir iklim hüküm sürer. Sıcaklık ortalaması Ocak ve Şubat aylarında 22°C, Temmuz aylarında 10°C’dir. Yağmur en fazla Nisan ve Mayıs aylarında yağar. Yıllık yağış miktarı yaklaşık 890 mm civârındadır. Yaz aylarında sık sık fırtınalar olur. Mayıstan ekime kadar sis yaygın olarak görülür. Fakat nâdiren bütün gün boyunca devam eder.

Tabiî Kaynaklar

Yaklaşık Uruguay’ın dörtte üçü otlaklarla kaplıdır. Ancak % 3’ü ormanlıktır. Ormanlar palmiye, meşe, sedir, manolya, söğüt ve aksalkım gibi ağaçları ihtivâ eder. Amerikan devekuşu, geyik, tilki, susamuru ve ayıbalığı ülkenin başlıca vahşi hayvanlarıdır. Belli başlı yeraltı zenginlikleri mermer ve granittir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

3.017.000 nüfuslu Uruguay’da halkın büyük bölümü (% 83) şehirlerde yaşar. Nüfûsun yarıya yakın kısmı (1.260.000) başşehir Montevideo’dadır. Bundan başka 100.000’i aşan şehir yoktur. Diğer önemli yerleşim merkezleri Salto, Paysandu, Mercedes ve Fray Bentos’tur. Bunların hepsi Uruguay Nehri kenarında kurulmuştur.

Uruguaylıların çoğu son yüzyıllık bir dönemde Avrupa’dan göç edenlerin soyundan gelir. Bunların çoğu İspanyol ve İtalyan asıllıdır. Ayrıca bir miktar Alman, Doğu Avrupa ve İngiliz asıllı vardır. Avrupa asıllılar nüfûsun % 89’unu teşkil eder. Geri kalan % 9’u melez, % 2’si Afrika asıllıdır. Ülkenin resmî lisanı olan İspanyolca herkes tarafından konuşulur. Diğer Lâtin Amerika ülkelerindeki ırk karışımı ve değişik diller Uruguay’da bulunmaz. Halk etnik yapı ve kültür yönünden değişiklikler arz etmez.

İlköğretim mecburî olup, halkın % 94’ü okuma-yazma bilmektedir. Ülkede iki üniversite, 40 kadar öğretmen okulu vardır. Çoğu Lâtin Amerika ülkelerine zıt olarak Uruguay düşük bir nüfus artışına (binde 1.2) sâhiptir.

Ekonomi

Ülke topraklarının büyük bölümü otlaklarla kaplı olduğundan hayvancılık gelişmiştir. Ençok sığır ve koyun yetiştirilir. Ülke topraklarında yetiştirilen belli başlı bitkiler; mısır, buğday, turunçgil meyveleri, pirinç, yulaf ve keten tohumudur.

Ülkede tarımla ilgili olarak, et paketleme, yün, sanâyi, şeker sanâyii ve un fabrikaları yer alır. Küçük çapta mühendislik ve elektrik malzemeleri firmaları ve kimyâ tesisleri vardır. Ayrıca küçük çelik ve alüminyum için hadde fabrikaları bulunur. Uruguay’da bilinen petrol veya mâden kömürü yatakları mevcut değildir. Bundan dolayı ısıyla çalışan tesisler ve motorlu araçlar tamâmen yakıt ithâlâtına bağlıdır.

Karayollarının uzunluğu 52.000 km olup, bunun 11.960 km’si asfalttır. Demiryolu ağı yaklaşık 3000 km’dir. Montevideo’da büyük bir milletlerarası havaalanı vardır.

İhraç mallarının başlıcaları et ve et ürünleri, yün, tekstil ürünleridir. Hammaddeler ve makinalar îmâlât sanâyi için ithal edilen belli başlı mallardır. Hidroelektrik zenginlikleri artmasına rağmen, ülke petrol ithâlâtına bağımlı olmaya devam etmektedir. Ticâret yaptığı ülkelerin başlıcaları Brezilya, ABD, Arjantin, Irak ve Birleşik Almanya’dır.

VENEZUELA


DEVLETİN ADI: Venezuela Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Caracas
NÜFÛSU: 20.184.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 912.050 km2
RESMÎ DİLİ: İspanyolca
DÎNİ: Hıristiyanlık
PARA BİRİMİ: Bolivar

Güney Amerika’nın kuzeyinde yer alan bir devlet. Kuzey’de Karayib Denizi ve AtlasOkyanusu, doğuda Guyana, güneyde Brezilya ve batıda Kolombia ile çevrilidir.

Târihi

Venezuela 1498’de Chistophes Colombus (Kristof Kolomp) tarafından keşfedilinceye kadar, ülke nüfûsunu Carib yerlileri meydana getiriyordu. İspanyollar için Venezuela’nın fethi, yerlilerin şiddetli mukâvemet göstermeleri sebebiyle zor ve yavaş oldu. Ülkede birçok kasaba kuruldu. Caracas 1567’de kurularak 1577’de başşehir oldu. Venezuela, İspanya İmparatorluğunun nispeten önemsiz bir parçası kabul edildiğinden diğer sömürgelerin idâresine verildi. Önce bugünkü Dominik Cumhûriyeti olan Santo Domingo’ya, sonra Yeni Granada Genel Vâliliğine bağlandı. 1776’da ABD’nin bağımsızlığını îlân etmesi ve 1789 Fransız ihtilâli, bağımsızlık için bir misâl teşkil etti. Napolyon’un, İspanya’ya savaş açması Nisan 1810’da sömürge devrinin sonunu getirdi. Kreollar (ülkede doğan beyazlar) İspanyol yöneticiyi azlederek bir cunta kurdular. 5 Temmuz 1811’de bağımsız konfederasyon îlân edildi. Bu îlân kraliyet kuvvetleri ve Kreollar arasında 10 yıl devam eden bir savaşa sebep oldu. 24 Haziran 1821’de Carababo Muhârebesinde İspanya’ya karşı kesin zafer elde edildi. Anlaşmazlık sonucunda 1830’da Venezuela birçok Güney Amerika ülkesini ihtivâ eden konfederasyondan ayrılarak bağımsız bir cumhûriyet oldu. 1830’dan 19. yüzyıl sonuna kadar büyük krizler birbirini tâkip etti. Yirminci yüzyılın büyük bölümünde ülkeyi askerî diktatörler idâre etti. Bunlar petrol sanâyiini geliştirdiler, birçok sosyal reformlar yaptılar. 1959’dan îtibâren ülke demokratik seçimlerle işbaşına gelen hükümetler tarafından idâre edilmeye başladı. Essequibo sınır bölgesinde Guyana ile olan anlaşmazlık 1982’de tekrar başladı. 1989’da ikinci kez başkanlığa seçilen Pérez’in açıkladığı ekonomik tedbirler, sokak gösterilerine sebep oldu. Halk yağma işine başlayınca askerî birliklerin müdâhalesi üzerine çok sayıda insan öldü. Aralık 1993’te yapılan seçimlerde devlet başkanlığına Rafael Caldera oyların çoğunluğunu alarak seçildi. Rafael Celdera 25 yıldan sonra ikinci defâ devlet başkanlığına geldi. 6 Aralık 1993’te göreve başladı.

Fizikî Yapı

Venezuela dört farklı tabiî bölgeye ayrılır: Maracaibo alçak arâzileri, kuzey dağlık bölgesi, Orinoco alçak arâzileri ve Guyana Yaylası. Kıyıların uzunluğu 2815 km olup, ülke topraklarına Karayib Denizindeki irili-ufaklı 72 ada da dâhildir. Bu adaların en büyüğü Margorita’dır.

Maracabio alçak arâzileri, Maracabio Gölü ve Venezuela Körfezi etrâfında 52.000 km2lik düz ovaları ihtivâ eder. Bu bölgeye Paraguana Yarımadası da dâhildir. Burası ülkenin kalan kısmından güney doğuda Cardillera de Mérida ve kuzeydoğuda Segovia yüksek arâzileriyle ayrılmıştır.

Kuzeydeki dağlık bölge, Kolombiya Andlarının bir kolu olan Sierra de Périja ile başlar. Andların diğer bir kolu olan Cordillera de Mérida kuzeydoğu istikâmetinde kıyıya doğru uzanır. Bu dağların genişliği 13 ilâ 64 km arasında değişmekte olup, en yüksek noktası Pico Bolivar’dır (5007 m). Bütün sene boyunca yalnız bu dağların üzerinde devamlı kar bulunur.

Kuzeydeki dağların güneyinde Orinoco Ovaları bulunur. Bu ovalar Kolombiya sınırından Atlas Okyanusu kıyısındaki Orinoco Deltasına kadar uzanır. Ovalar, nehirler arasında doğuya doğru daralarak genişlikleri 400 km’den 80 km’ye düşer. Sonra Orinoco Deltasında tekrar genişler.

Guyana Yaylası, Orinoco Nehrinin güneyinde yer almakta olup, Venezuela topraklarının yarıdan fazlasını ihtivâ eder. Geniş yaylalar 762 m’lik sarp kayaların ucunda âniden kesilir. Yükseklikler dik olarak tabanlarından yükselen kitle hâlindeki düz tepelerde 2180 m’ye ulaşır. Auyáan-Tepui’den dünyânın en yüksek şelâlesi olan Angel çağlayanları (979 m) dökülür.

Ülke büyük bir nehir ağıyla örülmüştür. Orinoco Nehri 436 kolu ile birlikte kuzeydeki dağların güney yamaçları, ovaları ve Guyana Yaylasını sular. Orinoco, Brezilya sınırındaki kaynağından önce kuzeye, sonra doğuya doğru yönelerek geniş bir delta meydana getirir. Atlas Okyanusuna dökülür. Bu güzergah boyunca uzunluğu 2736 km’dir. Maracaibo, Lâtin Amerika’nın en büyük gölü olup, 121 km genişliğinde, 230 km uzunluğundadır. Yüzölçümü 13.000 km2dir.

İklim

Venezuela’da tropikal bir iklim hüküm sürer. Kuzeydoğudan senenin büyük bölümünde nispeten soğuk ve kuru alizeler eser. Sıcaklık yüksekliğe bağlı olarak değişir. Alçak kıyı kesimi ve iç bölgedeki nehir vâdileri sıcak ve nemlidir. Yüksek arâziler gündüzün genellikle ılıman, geceleyin soğuktur.

Sıcaklık ortalama olarak 800 m yüksekliğe kadar 24°C civârındadır. 800 ilâ 2000 m yüksekliklerde 10 ilâ 27°C arasında değişir. 2000 m’nin üstündeki yerlerdeyse 18°C’dir. Paraguana Yarımadasında yıllık yağış miktarı 508 mm’dir. Güney Maracaibo Ovalarında ve Orinoco Deltasında yılda düşen yağış miktarı yüksek olup, 2032 mm civârındadır. Guyana Yaylasının yüksek yerleri ve kuzeydeki dağlar arasındaki merkezî vâdi, orta miktarda yağış alır. Caracas’a yılda 787 mm’lik yağış düşer.

Tabiî Kaynaklar

Venezuela’nın yaklaşık % 40’ı ormanla kaplıdır. Maracaibo alçak arâzilerinde, Cardillera de Mérida’nın aşağı yamaçlarında ve Guyana yüksek arâzilerinin güneybatı dağ eteklerinde cengeller (sık orman) bulunur. 1800 m’nin üstünde ormanlar seyrekleşerek yavaş yavaş yerini otlara bırakır. And Dağlarının yüksek eteklerinde Alp tipi çeşitli küçük çalı ve likenlerden meydana gelen paramó bitki örtüsü vardır. Orinoco alçak arâzilerinde nehir kıyıları boyunca yaprakları dökmeyen ağaçlar vardır. Orinoco deltası sık mangrov çalılıklarıyla kaplıdır. Ülkede bulunan belli başlı vahşi hayvanlar büyük yabankedisi, jaguar, puma, ayı, geyik, tapir ve maymundur. Venezuela’da petrol, demir ve altın çıkarılmaktadır. Petrol üretiminde dünyâda beşinci sıradadır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

20.184.000 nüfuslu Venezuela halkının dörtte üçü şehirlerde yaşar. Büyük şehirleri başşehir Caracas (2.265.874), Maracaibo, Barquisimeto veValencia’dır.

Nüfûsun % 69’unu melezler, % 20’sini beyazlar (İspanyol, Portekizli ve İtalyan), % 9’unu zenciler ve % 2’sini yerliler meydana getirir. Her ne kadar melezler çoğunluğu teşkil ediyorlarsa da, beyazlar sosyal ve kültürel hayâta hâkim durumdadırlar. Beyazlar gelirlerin çoğunu ticâret yaparak kazanır. Melezler ve zencilerin çoğu zirâatle uğraşır veya işçidir. Melezler ülkenin her tarafına dağılmışlardır; beyazlar şehirlerde toplanmıştır. Çoğu zenciler kuzeydeki kıyıda yaşar. Kabîleler hâlindeki yerlilerse genellikle güneyde veya Kolombiya sınırında bulunur.

Venezuelalıların % 96’sı Katoliktir. 1961 Anayasasına göre Katoliklik ülkenin resmî dînidir. Nüfûsun yaklaşık % 2’si Protestandır. Büyük şehirlerde küçük Müslüman ve Yahûdî toplulukları bulunmaktadır. Ormanlarda ve Güney Venezuela’da yaşayan yerliler putperesttir.

Eğitim ücretsiz ve 14 yaşına kadar mecbûrîdir. Nüfûsun % 86’sı okuma-yazma bilmektedir. Başlıca yüksek tahsil kuruluşları Caracas, Maracaibo ve Mérida şehirlerindedir. Hemen hemen herkes resmî dil olan İspanyolcayı konuşur. İngilizce, işadamları arasında ikinci bir dil olarak kullanılır. Portekizce ve İtalyanca, göç edenlerin önemli bir kısmının ana dilidir. Yerliler kendilerine has kabîle dillerini konuşurlar.

Siyâsî Hayat

Venezuela bir federal bölge, iki federal memleket ve 20 eyâlet ve Karayib’deki bâzı adalardan meydana gelen federal bir cumhûriyettir. Cumhurbaşkanı eyâlet yöneticilerini tâyin eder. Bütün kânunları Millî Kongre koyar. Cumhurbaşkanı direk halk oyu ile beş yıllık süreyle seçilir ve ard arda gelen dönemlerde başkanlık yapamaz. Kongre bir senato ve Millet Meclisinden meydana gelir. Her eyâlet iki senatör seçer, milletvekilleri nüfusla orantılıdır. Millî kongre seçimleri beş senede bir yapılır. Oy verme mahkûmlar ve askerler hâriç 18 yaş ve yukarısı için mecbûrîdir. Venezuela Birleşmiş Milletler ve Amerika Devletleri Teşkilâtının bir üyesidir.

Ekonomi

Venezuela ekonomisi büyük ölçüde petrol ürünlerine bağlıdır. Petrol, ihrâcâtın % 95’ini ve Gayri millî hâsılanın % 30’unu meydana getirir. Petrol sanâyii, demir madenciliği, çelik üretimi ve diğer temel sanâyiler hükümetin kontrolü altındadır. Venezuela pek az tarım ürünleri ihraç eder. Yiyecek ve kereste ithâl eder. Tüketim malzemeleri îmâlâtı çok pahalıya mâl olduğundan, sınırlı bir iç pazara sâhiptir. Îmâlâtla ilgili olarak, başlıca gıdâ, tütün, tekstil, kâğıt ve plâstik sanâyileri bulunur. İnşaat sektörünün yarısı özel sektörün elindedir. Yetiştirilen belli başlı bitkiler kahve, pirinç, meyveler ve şekerdir. Hükûmet tarım ürünlerini artırmak için çaba sarfetmektedir. Dışarıdan makine ulaşım araçları, kimyâsal maddeler ve gıdâ ürünleri alır.

Sık nüfuslu Maracaibo ve kuzeydeki dağlık bölgelerde ulaşım ağı oldukça gelişmiştir. Ekspres anayollar, Caracas’ı, Valencia, La Guaria ve Puerto Cabello limanlarına irtibatlar. Karayollarının uzunluğu 100.571 km olup, bunun yaklaşık 33.188 km’si asfalt kaplıdır. Önemli demiryolları Puerto Cabello ile Barquisimeto arasında ve Ciuadad Guyana ile Cerro Bolivar’daki demir mâdenleri arasındadır. Petrol boru hatları ana kuyulardan limanlara ve önemli şehirlere kadar uzanır.

Venezuela en çok ABD, Birleşik Almanya ve Japonya ile ticâret yapar. Ayrıca komşu Lâtin Amerika ülkeleriyle ticârî münâsebetlerini sıklaştırmaya çalışmaktadır. Lâtin Amerika Serbest Ticâret Birliğine üye ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) kurucularındandır.







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol