İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Adige Ozerk Cumhuriyeti
 


ADİGE CUMHURİYETİ



Adige Özerk Cumhuriyeti:

Rusya Federasyonu'na bağlı özerk bir Cumhuriyet olan Adige, yakın zamana kadar Federasyonun Krasnodar bölgesine bağlı bir Özerk Bölge idi. Adige, Özerk Bölge statüsünü, 7 Ekim 1990'da kazandı, 'özerk Bölge' statüsüyle yetinmeyen Adige, daha sonra sürdürdüğü mücadele neticesinde, 1995 yılında 'Özerk Cumhuriyet' kimliğini kazandı.

Özerk Cumhuriyetin toprakları, Kuban Nehri'nin kuzey kıyılarından Kafkas Dağları'nın eteklerine kadar uzanır. Yüzölçümü 7 bin 600 kilometrekare olan Adige, bölgedeki Çerkezlerin bir kolu olan Adigeler için kurulmuştur.

Güneyde kalan ve kışın yapraklarını döken ağaçlarla kaplı dağ eteklerinden oluşan arazi dışındaki tüm Adige arazisi, tarıma müsait zengin topraklardan meydana gelmektedir. Bölgede mısır, buğday, ayçiçeği, kenevir, tütün, kavun, patates ve diğer sebzeler yetiştirilmektedir. Bölgenin özel ürünleri arasında; esans elde etmek için yetiştirilen Kırım gülü ve lavanta başta olmak üzere gül çeşitleri bulunmaktadır.

Adige Özerk Cumhuriyeti'nin Kuban Nehri boyunda, bataklıklarla kaplı alüvyon ovasının 8 bin hektarlık bölümünde, ticari amaçlı bahçe tarımı yapılmaktadır. Ülkede yakın zamana kadar faal olan sanayi, tarım ürünlerinin işlenmesi temeline dayalı olmakla birlikte, 1990 sonrası yaşanan gelişmeler, bu sanayinin atıl duruma düşmesine yol açtı.

Cumhuriyetin başkenti olan Maykop yakınlarında petrol ve doğalgaz üretimi de yapılmaktadır. Bölgenin güneyinde ise kereste üretimi vardır. Nüfusu 1999 rakamlarıyla 450 bin olan Adige özerk Cumhuriyeti'nde, çoğunluğu Ruslar oluşturuyor. Adigelerin nüfus içindeki payı yüzde 22 civarında.

MAYKOP:

Rusya Federasyonu'na bağlı Adige Özerk Cumhuriyeti'nin yönetim merkezi.

Tarihi kayıtlara göre; M.Ö. 3'üncü bin yılın sonuna doğru Kalde'den gelen metalürji ve sanat teknikleri sayesinde Kafkasya bölgesinin sanayi ve ticaret merkezi haline gelen Maykop'un çevresinde bakır ve tunç işleniyor ve üretilen mallar Güney Rusya bozkırlarına, oradan da Avrupa'ya ihraç ediliyordu. Bu sayede epeyce zenginleşen bölgede, parlak bir medeniyet doğdu.

Bugünkü Maykop, 1857 yılında bir kale olarak kuruldu. Belaya Nehri'nin kıyısında yaralan Maykop'ta, yakın zamana kadar, başta gıda sanayisi olmak üzere metal, makine yapımı, kağıt ve kereste sanayilerinin yanı sıra, tahıl üretimi önem taşımaktaydı. Fakat 1990 sonrası ekonomik çöküş, şehirdeki sanayinin de çökmesine yol açtı. Kentin güneybatısında petrol ve doğalgaz üretim alanları bulunmaktadır. Kentteki petrol rezervleri 400 milyon ton olarak belirlenmiştir.

Maykop'un kıyısında kurulu olduğu Belaya Nehri üzerine, 1950 yılında bir hidroelektrik santralı yapıldı. Maykop çevresinde yer alan çok sayıdaki maden suyu kaynağı, kenti bir kaplıca merkezi haline getirmiştir. Şehirde, bazı yüksek öğretim kurumları da bulunmaktadır.

Bölgenin en önemli şehirlerinden biri olan Maykop, kentsel göçün yöneldiği önemli bir mekandır. Şehire çevre merkezler ile çeşitli ülkelere dağılmış olan Adige kökenlilerin yanısıra, Afganistan ve Ermenistan'dan da çok sayıda göç olmuştur.

Maykop'un nüfusu, 1991 itibarıyla 170 bin 400 civarındadır. Şehirde nüfus çoğunluğunu Ruslar oluşturmakla birlikte, son yıllarda Rusların genel nüfus içindeki oranı giderek azalmaktadır.

Maykop Kurganları:

Kuzey Kafkasya'da, Kuban Vadisi'nde yer alan ve çok zengin arkeolojik buluntularıyla ün yapmış olan kurgan türü mezarlıklardır. Sayıları 3 bin civarında tahmin edilen bu kurgan türü mezarlardan sadece birkaçı açılabildi.

MAYKOP'TAN GENEL GÖRÜNÜM

Karadeniz'in doğusunda, dağlık Kafkasya ile kuzey step bölgesi arasında yer alan Kuban Vadisi, tarımsal zenginlikleri ile yoğun bir yerleşim alanı olmuş ve geniş Rus steplerindeki göçebe toplulukların birçok ihtiyacını karşılamıştır. Bölgenin Yakındoğu ve Anadolu ile yoğun ticari ilişkileri olmuştur.

Kurgan mezarlardan ilki, yüzyılın başında Rus arkeologlar tarafından kazılmış ve kurgan kültürünün üçüncü evresine, Erken Kalkolitik Çağ'a ait olduğu belirlenmiştir. Kurganın yaşı tam olarak belirlenememekle birlikte, M.Ö. 2400-2200 yıllarına ait olduğu kabul edilmektedir. Tepe çapları 5.33x3.73 metre olan bir elips biçiminde dizilmiş kireçtaşı blokların ortasına açılmış 1.40 metre derinliğinde bir mezar çukuruyla, iki yan mezar çukurundan oluşmaktadır. Çukurların kenarları ahşap ile kaplanmış, tabanlarına çakıl taşı döşenmiştir. Köşelere yerleştirilmiş direkler bir ahşap çatıyı taşımaktadır. Bunun üstüne toprak yığılmış; bu yığının içine, asıl ölünün bulunduğu daha geniş ikinci bir ahşap bölme konmuştur. Ölüler, kırmızı aşıboyası ile boyanmıştır. Yan mezar odalarında yine aşıboyası ile kaplı bir kadın ve bir erkek iskeletiyle, basit ölü armağanları bulunmuştur.

Asıl mezarda ele geçen 17 adet altın, gümüş ve taş kap ile çok sayıda tunç mızrak, baltalar ve takıların zenginlikleri kadar, değişik kültür bölgelerinden gelmiş olmaları da önem taşır. Rus arkeologlar tarafından çıkarılan bu eserler bugün Moskova ve St. Petersburg müzelerinde sergilenmektedir. Maykop mezarlarının ve kurgan kültürünün Anadolu'daki Alaca Höyük kültürüyle ilişkisi üzerine, birbiriyle çelişen birçok görüş ileri sürülmüştür.







 
 

ormela.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol